Bahçelievler Belediyesine teşekkür ediyoruz

A -
A +
Bahçelievler Belediyesinden bir açıklama geldi: “29 Aralık 2017 tarihli gazetenizin 7’nci sayfasında yer alan "BİR DERDİM VAR ANLAT DERDİNİ FERİDUN AĞABEY’E" isimli köşenizde bir vatandaşımız tarafından size iletilen “O işçiye teşekkür, belediyemden rica ediyorum” başlıklı şikâyet konusu yazı, tarafımızca incelenmiştir. Gazetenizin uyarısı üzerine söz konusu sokakta bulunan sorun fen işleri ekiplerimizce giderilmiştir. Gazetenizin uyarısına ve vatandaşımızın duyarlılığına teşekkür ediyor, saygılar sunuyoruz.”
        Mustafa Holoğlu-Basın Danışmanı/Vehbi Güleş-Basın Bürosu
Bahçelievler Belediyesine teşekkür ediyoruz
Bize bir tonmaister mi lazım?
 
Feridun Ağabey, 2018 yılına girdiğimiz şu günlerde nedir bu hâlimiz bilmiyorum? Herkes birbirine bağırıyor. Kimse kimseyi dinlemiyor. Âlimler, kâmiller, cahiller... Herkes ama herkes böyle… Her biri âdeta diğerine ders vermek, haddini bildirmek, gençlerin söylemiyle kapak yapmak derdinde… Tweetler öyle, sosyal medya hesapları öyle… Sayın Başbakanımızın da söylediği gibi “ağzı olan konuşuyor”... Hele de ikili konuşma anlaşma diye bir şey kalmadı gibi… Sanki yüksek perdeden müziğin egemen olduğu düğün salonları veya diskotekler gibi. Ne yani bizlere birer tonmaister mi lazım? Gönüllerimize akacak bir ses tonuyla konuşan... Müminin mümine güler yüzle ve tatlı dille yaptığı nasihat gibi… Yunus Emre’nin "bir gönüle girmek gerek" dediği gibi… Ama insanlar öfke küpü, kimse kimseye bir söz söyleyemiyor. Biri konuşmaya başladığında öteki ondan daha çok bağırıyor… Üzülmemek elde değil… Yunus Emre’nin Mevlana’nın torunları olarak bizim bu hâle gelmemize üzülmemek elde değil. Selamlar...”
         Şaban Bacıoğlu-Ankara
 
 
 
Camide kendimi suçlu hissettim!..
 
Feridun Ağabey merhaba, size bir üzüntümü yazacağım… Bir gün şehrimizin bir camisinde cuma hutbesi sonrası görevli imam efendi cami cemaatine dönerek dedi ki: “Cemaatin katkılarıyla bir hatim organizasyonu yapılmış." Hutbe bittiğinde imam efendi cemaate döndü ve “içinizde ayda bir hatim eden kaç kişi var el kaldırsın” dedi. Cami cemaatinden iki kimse el kaldırdı. Bunun üzerine imam efendi “Müslümanların hâli bu mu ya?” dedi ve devam etti: “Müslümanlar Kur'ânı kerim okumuyor. Hâlinizi bir sorgulayın. Başınızı ellerinizin arasına alıp düşünün!..” Bunun gibi epey bir vaaz ve nasihat etti. Cemaatin bir bireyi olarak cuma namazı için gittiğim camide imam efendiden böyle bir vaaz açıkçası beni fevkalade üzdü. Kendimi suçlu hissettim. Ezik hissettim. Tamam söyledikleri doğru olabilir. Hepimizin Kur'ân öğrenip okuması sevaptır ibadettir. Ama bu gerçek cami cemaatine böyle mi söylenmelidir? Ne olur kucaklayıcı olsun imamlarımız, ötekileştirmesinler. Camiye gelen cemaati ezmek cahillikle bilgisizlikle veya dini tembellikle suçlamak inanın fayda sağlamaz. Saygılarımla...
          Bir esnaf-İstanbul
 
 
2017'de, çok acılar çektim...
 
Feridun Ağabey, 2017 bir daha gelmesin… Bu sene bana çok acı çektirdi… Evliyken eşimden ayrıldım bu sene… Beraberinde işten de ayrılmak durumunda kaldım. Altı ay içinde sekiz seneden beri bütün birikimim yok oldu… Mahvoldum… 2018’e bir kocaman sıfır olarak girdim. “Her şey buraya kadarmış” dediğim bir anda sizin bir yazınız geldi hatırıma… Hani siz diyordunuz ya, “Yenilgiyi kabul etmeden yeni bir arayışa başlanılmaz...” Ben yenilgiyi kabul ettim. Şimdi yeniden mücadele edeceğim hayatla… 2018 bu açıdan benim için ümit dolu. Yeniden başlıyorum hayata… Yeniden… Sağ ol Feridun Ağabey… Sağ ol Türkiye’m...
         “Bir şans daha”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.