Çağın yalnızlığından kurtulabilir miyiz?

A -
A +
Feridun Ağabey merhaba, bir emekli eğitimci olarak günümüz insanının acilen çözümlenmesi gereken sosyal sorunlarına bir öneri getirmek istiyorum. Son zamanlarda bireysel anlamda aile içi şiddet konusu aile içi cinnet konusuna dönüşmeye başladı. Burada bazen genç bir anne, bazen genç bir baba hatta bazen yılların evli barklı insanları cinnet getirerek kendilerine, en yakınları olan çocuklarına, annesine babasına kastederek kendisi de intihar etmeye karar verir hâle gelmektedir. Bu konuda ebetteki birçok olumsuz faktör var. Ekonomik sıkıntılar, anlaşmazlıklar, psikolojik baskılar, amansız hastalıklar, kötü alışkanlıkların yansıması, aile içi geçimsizlikler gibi etkiler var. Ama benzer sorunlar yıllar öncesinde de vardı ve insanlar arasında bu tür cinnet hâli bu derece çoğalmamıştı. Peki, günümüzde bu sorunun bu kadar zirveye çıkmasında en önemli etken nedir? Aileler arasında komşuluk ilişkilerinin bitmesidir. Günümüzde bireyin bırakın komşuluk yapmasını aile içindekilerin bile birbirleriyle telefonla, görüntülü telefonla, sosyal medya hesaplarıyla görüşmesi hatta aile içinde birbirini günlerce göremeyen fertlerin bulunması enteresan acı bir gerçektir. Kaldı ki aile fertlerinin bir araya gelmesinden öte komşulukların oluşturulması ve komşuların bir araya gelerek yüz yüze göz göze diz dize sohbet etmesi konuşup dertleşebilmesi, sevincini hüznünü sorunlarını konuşabilmesi lazımdır… Özellikle büyükşehirlerde devasa binalardaki kibrit kutusu gibi dairelerde bunun gerçekleşmesi çok zor hatta mümkün olmamaktadır. Fakat taşrada da insanlar arasında komşuluk ilişkileri hızla eriyip yok olmaktadır. Ve insanlar genel olarak sorunlarıyla baş başa kalmakta ve zaten kendisi için sorun olan kördüğümlerden tek başına kurtulmaya gücü yetmemektedir. Komşuluk olmadığı için herkes hayatı tek başına göğüslemek zorunda kalmıştır. Bu durum hemen herkese ağır gelmektedir. Öfkelendiğinde sakinleştirecek, ağladığında teselli edecek, korktuğunda yanı başında olacak, çaresiz kaldığında destek verecek bir komşunun olmaması insanların günümüzdeki en büyük derdidir. Asırlar öncesinden Yunus Emre’nin söylediği “Üç günden sonra duyalar/soğuk su ile yuyalar” garipliği, bugün hemen herkesin başına gelmiştir.
Komşuluk, öyle bazı kurumların ürünlerini pazarlamak için veya ramazan aylarında ürün satmak için yapılan reklamlardan öteye özendirilmeli, desteklenmeli, teşvik edilmelidir. Bunalımların, aile içi geçimsizliklerin, çaresizliklerin çözümünde çok etkili olacak bir yöntemdir. Samimi bir komşunun verdiği güç ve enerjiyi, huzur ve mutluluğu hiçbir psikolog veremez… İnsanlar çağın yalnızlığından kurtarılmalıdır...
           Yusuf Oğuz Şahin-Ankara
 
 
Gurur meselesi yapmanıza gerek yok!
 
"Feridun Ağabey, çözümsüz derdime nasıl çare bulacağımı bilemiyorum. Beş yıllık evliyiz. Çocuğumuz olmadı. Yapılan muayenede eşimin herhangi bir tıbbi engeli yok. Bunun üzerine eşim senin tedavi olman lazım deyip durmaya başladı. Her ne kadar evde bağırıp çağırıp kendimi savunuyor gözüksem de aslında ben de kendimde tıbbi bir engel veya özür çıkmasından korkuyorum. Bu konuyu kafama takmış durumdayım. Eşimin gözünde çocuğu olmayan bir erkek gibi gözükmek istemiyorum. Ne zamandan beridir yemekten içmekten kesildim. Bunalıma girdim. Ben ne yapacağım Ağabey?” diyen İstanbul’dan B.K. isimli okuyucumuz, sen konuyu onur meselesi yapmışsın. Ama bu bir kusur değil bir sağlık meselesidir. Bu konuda utanmaya çekinmeye ve hele de gurur meselesi yapmaya gerek yoktur. Gidip uzmanına muayene olmak ve sonunda da tedaviye başlamak hem evliliğinizi huzura kavuşturacak hem depresyondan kurtulmuş olacaksın...
 
 
"Sinekli Bakkal mı olalım ağabey?"
 
“Feridun Ağabey, ben baba mesleği esnafım. Her geçen gün mesleğimizi yürütemez hâle geldik. Biz mahalle aralarında unutulup kaldık. Komşularımız alışverişlerini büyük marketlerden yapmaya başladı. Bizden de gece geç vakitlerde sigara lazım olursa, elektrik söner de mum lazım olursa, evde su kalmadıysa gibi acil ihtiyaçlar için geliyorlar. Bunlarla da çark dönmüyor Ağabey. Artık sabah olduğunda dükkâna gittiğimde öğleye kadar bir iki müşteri ya geliyor ya gelmiyor. Bu gidişle ürünlerimiz rafta kokuşacak… Biz de sinekli bakkal olup çıkacağız ve sonunda kepenk indireceğiz. Devletimizden Küçük ve Orta Ölçekli Esnafa Kredi Desteği verdiği gibi bizim gibi mahalle bakkallarına da bir çözüm getirmelerini bekliyoruz Ağabey...
            Mahalle Bakkalı Turgay-Eskişehir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.