Hoyrat insanlar yüzünden mağdur olanlar!

Feridun Ağabey, iki sene önce de yazmıştım ve yayınlamıştınız. "TEM Otoyolu 157. km Hamitli Mevkii Hendek-Sakarya adresinde bulunan P. Outlet Center'daki mescit kısmında abdest bölümlerinde plastik parkeler döşenmiş. Yolculara da ayakkabıyla basmayın diye yazılmış. Temiz tutulması amacıyla yapılmış olsa da çıplak ayakla oraya basan her insanın ayağı sağlıklı olmayabilir. Mantar ve benzeri enfeksiyon kapma riski vardır. Hijyen açısından çok önemlidir. Yetkililerin bu ve benzeri bir düzenleme yapacağına inanıyor, kendilerine verdikleri güzel hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz” demiştim. Geçen gün yine yolum oraya düştü. Hiçbir değişiklik olmadığını gördüm. Daha acı olan bir şey daha gördüm. Tesadüf bu ya, gözümün önünde bir adam geldi o plastik parkelere hem de ayakkabısıyla basarak musluğu açtı. Elini yüzünü yıkamaya başladı. Ben “abdest alıyor, ama ayakkabıyla girmemesi gerektiğini bilmiyor” diye düşünürken adam abdest almadan çıktı gitti. Ondan hemen sonra bir başka yolcu geldi. Garibim kurallara uydu. Ayakkabısını çıkardı. Çıplak ayakla, az önce ayakkabıyla orayı kirleten görgüsüz ve sorumsuz adamın bastığı yere çıplak ayağıyla bastı. Feridun Ağabey, yazık değil mi kuralları çiğneyen hoyrat insanlar yüzünden bu insanların mağdur olmasına! Kaldırın oradan o mikrop yuvası plastik parkeleri kardeşim!

            M. Çınaroğlu-İstanbul

 

 

 

 

Feridun Ağabey; geçen hafta TRT BELGESEL’de çok manidar bir belgesel izledim. Belgeselde konu olarak mezarlarının üzerine ölen kişinin dünya hayatındaki işiyle ilgili olarak bir alet edevat vb. bırakmalarıydı. Eğer kişi berber ve terzi ise mezarın üstüne makas bırakıyorlar. Yok ölen kişi çocuksa mezarın üstüne bir bebek bırakıyorlar vb. Spiker yöre halkına “bu uygulamaya neden ihtiyaç duymaktasınız?” diye sorduğunda, yöre sakinleri “Ölen yakınlarımız ikinci hayatında bu işlerle uğraşacaklar, diye bu uygulamayı yapmaktayız” demekteler. Spiker daha sonra bunun hangi inançtan geldiğini sorduğunda din adamları bunun Şamanizm’den geldiğini söylüyorlar. Konu önemli diye düşündüğümden bugün bunu sizinle paylaşmayı düşündüm... Bir toplum İslamiyet’ten uzaklaştıkça o toplumda batıl inançlar ve hurafeler artıyor. Bakınız bu toplum asırlarca İslamiyet’in sancaktarlığını yapmıştır. Fakat bu hâlde bile bugünlerde hâlâ hurafe ve batıl inançların devam ettirilmesi neyin göstergesidir? Bakınız günümüz Türk toplumunda öyle inançlar var ki insanın şaşırmaması mümkün değildir... İslamiyet’te yeri olmayan pek çok batıl inançlar… Halkımızın zayıf bilgi ve inancından faydalanmak isteyen bazı insanlar da medyumluk adı altında gelecekten haber vermeye başlamaktadır. Durum o kadar vahim ki bu meslekle uğraşanların kapılarında uzun kuyruklar oluştuğunu gazete ve haber programlarından öğrenmekteyiz. Fakat bu insanlara giden insanlarımız ne acıdır ki gaybı yani geleceği Allah’tan başka kimse bilemeyeceğini bilmeyecek kadar dinden uzak kalmışlar. Yazık, çok yazık...

         N. Bekar-Trabzon

 

 

 

Feridun Ağabey, geçenlerde bir hastanın mide küçültme ameliyatı sonrası hayatını kaybettiğini okuduk. Çevremde arkadaşlarımın hasta hakkında niye acele ettiğini, aslında fazla kilolu olmadığını filan söylediler. Ama bu konuda bizleri etkileyen bazı hekimlere ne demeliyiz? Hastasına gerçekten doğru bilgileri aktaran hekimlerimize sonsuz teşekkürlerimi sunarak başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Geçen yıl bir ameliyata girecektim. Ama bu çok önemli bir ameliyat değildi. Bu arada görüş alışverişi yapılırken beni muayene eden değerli hekimlerden en az üç tanesi bana mide küçültme ameliyatını da önerdi. Oysa bunu bana önerirken hiçbiri benim nasıl beslendiğimi, ne yiyip içtiğimi, bunlardan hangilerini bırakmam gerektiğini vs. hiç söylemedi. Yani benim zayıflama gayretim olup da zayıflayamadığımı filan sormadılar bile. Kilolu musun mideni küçült. Bu nasıl bir şey anlamadım. Bu arkadaşların önerisine hemen uysam hiç beklemeden ameliyata alınacağım. Bu konuda hastalar bilinçlenmeli ama bu hekimlerimizin ve onların çalıştığı hastanelerin de insanların sağlığına sadece ameliyat penceresinden bakmamaları gerektiğini düşünüyorum.

           Rumuz: “Sağlık”