Doktor olan böyle yapar mı?

A -
A +
“Feridun Ağabeyciğim, ben yıllardır Türkiye gazetesi abonesiyim ve gazeteme âşığım. Her gün gazetemi ve sizin yazılarınızı okumazsam günüm güzel geçmiyor. Abiciğim birkaç gün önce ayıptır söylemesi et yedim, karın bölgemde kızarıklık ve şişme ve koltuk altında fındık büyüklüğünde şişlikler oldu. Son günlerde hani şarbonlu hayvanlar konusu var ya, ben de korktum “doktora gideyim” dedim. Kocaeli Darıca Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine gittim. Acildeki doktor hanım muayene etti: “Genel Cerrahi bölümüne göster” dedi. Genel Cerrahi bölümüne gittim. (İsmi bizde mahfuz olan) bir doktora yönlendirdiler. Doktorun yanına girince durumumu anlattım. Kızarıklıkları ve şişlikleri göstermek için perdenin arkasına geçince, doktor yanındaki sekreter kıza, “şarbonlu mudur nedir neme lazım bana ne?” gibi bir söz söyledi. Sonra da gelip uzaktan baktı, “yanlış yere gelmişsin” dedi gitti, yerine oturdu. Ne karnımdaki şişlik ve kızarıklığı ne de koltuk altındaki şişliği muayene etti. Doktor dediğin eldivenini giyerek de olsa muayene eder, test ister ne bileyim bir şeyler yapar yani. Abiciğim böyle şey olur mu ya? Bir doktor hastasına “neme lazım bana ne diyebilir mi? Abiciğim lütfen bu şikâyetimi gazetede yayınlarsan çok sevinirim. Bir de ismim sende saklı kalsın, gazetede yazma olur mu abim? Cenabıhakk’a emanet ol. Hayırlı günler” diyen okuyucumuzun derdini yazarken doktor arkadaşımızın ismini vermiyoruz. Amaç bir doktorun linç edilmesi değildir. Burada bir tıbbi etik ihlali söz konusudur. Biz bu hekim arkadaşımızın bu yazımızdan sonra kendisini bileceğine ve bundan sonra hastalarına tıbbi etik kurallarına göre muamele edeceğine; hastanelerimizin de şarbon hastalığı tehdidi ve tehlikesine karşı hazırlıklı olmaları gerektiğine inanıyoruz. ***   Eğer doğruysa gerçekten, bu nasıl vicdan böyle? “Merhaba Feridun Ağabey, Sultangazi PTT müdürlüğünde bir buçuk yılı aşkın çalışan, sol kolundan engelli, saf ve gariban birisi olan Mehmet B. adındaki kardeşim, geçen 31 Ağustos Cuma günü sabah işe gidiyor. Dağıtacak olan gerekli evrakları hazırlıyor ve yola koyulmak üzereyken baş dağıtıcı M. Bey ve şirket sorumlusu A. Bey tarafından aslı astarı olmayan daha sonuçlanmamış bir davayı öne sürerek işine son verildiğini söylüyorlar. Saf buldukları kardeşime kimseyle görüşmeye izin vermeden cebren istifa ettirip imza attırıyorlar. Biz de bu konuda dava açmaya hazırlanıyoruz. Şimdi soruyorum Feridun Ağabey, bu nasıl vicdan? Lütfen yetkili kişiler kimse (ben yaptım öyleyse oldu) işiyle ilgilensinler.” diyen İstanbul’dan Semra isimli değerli okuyucumuzun derdini burada yayınlıyoruz. Ancak gerek baş dağıtıcı ve gerekse şirket sorumlusu olduğu belirtilen beylerin konuyla ilgili açıklamaları olursa onlara da köşemizde yer vereceğimizi buradan belirtiyoruz.   *** Sürücü belgesi değiştirmede işkence yaşıyorlar Merhaba Feridun Ağabey, köşenizi takip etmeye çalışıyorum. Güncel konulara değinmeniz, vatandaş olarak yaşadığımız problemleri köşenizde dile getirmeniz bizleri memnun ediyor. Bu problemler umarım yetkililerce de dikkate alınır ve çözüm üretilir. Sürücü Belgesi değiştirmede hakikaten işkence yaşatıyorlar. Sağlıklı insandan tekrar sağlık raporu istenmesi, üstüne üstlük devlet memuru olmanıza rağmen her bir bölüme muayene olmamızın istenmesi akıl alır gibi değil. Bu ne demek? Her bölüm başına 50 lira para ödemek manasına geliyor. Bu da bürokrasinin vatandaştan para koparmak için vatandaşa kurduğu tuzak gibi geliyor… Sürücü belgesi değiştirme konusunda ben de bu anlamsız kurallarla karşılaştım. Devlet vatandaşa yönelik işleri basitleştirmeli ve vatandaşa güvenmeli... Bu konuda devletimizin bürokrasiye neşter vurmasını ümit ediyoruz. Başarı dileklerimle… Kadir Çetin
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.