Bankam bana neden sormaz?

“Veteriner hekimim. Sakarya'da kliniğim var. 19 Eylül 2019 tarihinde, müşterimden cari hesabına mahsuben kredi kartından tahsilat gerçekleştirdim. Akyazı QNB Finansbank POS cihazını kullandım. Sabah baktığımda hiç borcum olmadığı hâlde, banka yetkililerinin gerekçesiz bir şekilde hesaplarıma bloke konulduğunu fark ettim. Yapılan bütün yazışmalara rağmen uzun süre açtıramadım. 'Hesabınıza genel müdürlük bloke koydu' cevabını aldım. Biz ekonomimizi maniple etmek isteyenlere prim vermemek için ticari olarak varlığımızı devam ettirmek zorunda olan müteşebbisler olarak, çeklerimizin yazılmaması için gayret gösteriyoruz. Bu durumda bankalar bize yardımcı olacağı yerde ekonomik durumumuz daha da kötüleşsin gibi âdeta elinden geleni yapıyor. Bankam bana sormadan, sorgusuz sualsiz işlem yapıp beni neden zor durumda bırakıyor? Ve neden ben kendilerine ulaştığımda yanlışlığı hemen düzeltme yoluna gitmiyor? Sizin aracılığınızla banka yetkililerinden konuya bir çözüm üretilmesini istiyorum. Saygılarımla.”

 

 

 

 

“Bursa Özlüce Okullar Bölgesi'nde belediye ekipleri 08.00-09.00 arasında çöp topluyor. Şimdi okullar açıldı ve bu işlem, tam okul saatine denk gelmeye başladı. Dar, karmaşık, tek şeritli yollarda trafik keşmekeşi yaşanmaya başlandı. Aslında bunu bizim söylememize bile gerek yok. Temizlik İşleri Müdürlüğünün okulların açıldığını görerek ona göre bir düzenleme yapması gerekmez miydi? Sizin aracılığınızla Nilüfer Belediyesine sesleniyorum: Ekipleriniz eğitim süresince saat 09.00'dan sonra çöpleri toplasa olmaz mı? Teşekkürler.

 

 

 

 

“Feridun Ağabey, bir üzüntümü sizinle paylaşmak istiyorum. Ülke olarak her alanda kendimizi geliştiriyoruz. Savunma sanayimiz gurur veriyor. Ama öte yandan endüstriyel dünya devlerinin dayattığı GDO’lu mısır şuruplarıyla, hormonlu tavuklarla, akla ziyan gazlı içeceklerle neslimiz yavaş yavaş zehirleniyor. Çocuklarımızın beyni dünyanın endüstriyel çöplüğüne ve dijital ithal pazarına mahkûm bırakılıyor. Gençlerimiz kendi kültür pınarından beslenmek yerine sloganların rüzgârında savruluyor. Birbirini dinleyebilen anlamaya çalışan gençlik yerine dindar da olsa kindar bir ruh hâline savruluyor.

Medeni olmayı köylülükten kurtulmakta zannederken dünyada ileri teknolojiye sahip ve gelişmiş ülkelerin köylere özel olarak teşvik verdiğini ve sahiplendiğini bilmiyor bile! Bu gençliği kendi kendine düşman eden, ama asıl düşmanları göremez kılan global kültür rüzgârından korumak lazım olduğunu düşünüyorum. Bugünün çocuklarına bu anlamda sahip çıkılmazsa yarın bu ülkenin sahibi kalmaz. Önce birbirimizi anlamaya ve dinlemeye çalışmalıyız. Yanlışlarımızı doğrularımızı birbirimizle iletişim kurabilerek ortaya çıkartıp çözüme kavuşturabiliriz. Saygılar...”