Bireysel kredi mi arıyorsunuz?

A -
A +
"Feridun Ağabey, belki bilginiz vardır. Mail kutumuza zaman zaman değişik yerlerden değişik mesajlar ve mailler geliyor. Babasından miras kalanlar, kocasından miras kalanlar hastalanmış olup bu mirası kime bırakacağını bilemeyenler mail ortamında güya saygın insan arıyorlar. Bu maillere cevap vermek istediğinizde bilgisayarınızın bir virüs ile güvenliği ortadan kalkabiliyor ve bilgilerinize rahatlıkla ulaşılabiliyor. Şimdi son zamanlarda insanlara bu defa bireysel kredi ihtiyacı üzerinden mesajlar gönderiliyorlar. 'Bireysel veya ticari kredi mi arıyorsunuz? Başka bir amaç için krediye ihtiyacınız var mı? Eğer evet ise, bugün ismini verdikleri firmaya başvurunuz. Krediyi yıllık %2 sabit oranla sunuyoruz. Bizden borç alın ve 1 ila 15 yıl içinde geri ödeyin. Teminatsız kredi veriyoruz. Aylık, 3 aylık veya yıllık ödeme yapmayı tercih edebilirsiniz. Eğer ilgilenirseniz bize e-Posta gönderin' deniliyor. Bu tür maillere cevap vermek ile vermemek arasında bocalıyor insan" diyen İstanbul’dan “toy toy” rumuzlu okuyucumuz belli ki "tecrübesizim" anlamında "toy" kelimesini rumuz olarak kullanmış. Bu konuda size ve okuyucularımıza söyleyebileceğimiz net bir bilgi şudur: Resmî olarak devlet tarafından tanınmamış hiçbir kurum ve kuruluş güvenli değildir. Hele de mail ortamında siz istemeden gelen mailler bu konuda daha da dikkat edilmesi gereken mailler grubundadır. Atalarımızın güzel bir atasözü vardır: “Denize düşen yılana sarılır” derler ama yılan kelimesiyle de yaptıkları işin ne kadar tehlikeli olduğuna da vurgu yaparlar… Sakın ola ki bilmediğiniz ve güvenliğini öğrenemediğiniz maillere, vaat ne olursa olsun cevap vermeyin…
 
 
Ağabey ben de şu an işsizim; ama...
 
“Halkın ben cebime bakarım tavrını doğru bulamayız. Bunu söylerken ben de şu an işsizim; ama Devlet Bey'in dediği gibi bugün işsiz olan yarın iş bulabilir. Bugün sebze alamayan yarın sebzesini alabilir ama vatan bir kere giderse bir daha yiyecek kuru ekmek bile bulamayız. Fazla eskiye gitmeye gerek yok. Suriye, Libya ki Afrika’nın en zenginleri arasındaydı, Irak şimdi ne hâldeler?
Sultan II. Abdülhamid Han’ı tahttan indirenler koskoca imparatorluğu dört yılda darmadağın etmediler mi? Öyle ki bir Anadolu’yu bile elimizde zor tuttuk. Bugün bizi içeride patates soğana bibere patlıcana baktıranlar kopmakta olan 3. Dünya Savaşına daha çöp toplamaktan aciz, merdivene ters binecek kadar kendinden bihaber insanların yönetiminde mi girmelidir?
Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Lidersiz bırakmasın. Allah bu millete tarihin bu kırılma anında 1900’lü yıllardaki yaptığı hatayı yaptırmasın. Sonra ah vah etmenin hiçbirimize yararı olmaz. İnanın etrafınıza baktığınızda göreceksiniz şikâyet edenlerin çoğunluğu altında lüks otomobili, elinde son model cep telefonu maaşı tıkır tıkır yatan beyzadelerdir. Bu tipler vatandaşın duygularına hitap etmek için var gücüyle saldırmakta. Ama bu zihniyeti bugünkü insanımıza iyi anlatmak lazım, bu zihniyet; rahmetli Menderes’i idam ettiği hâlde içindeki öfke ve kini bitmemiş bir zihniyettir. Ülkemizin beka meselesi vardır ve bu konuda millet olarak birlik ve beraberlik içinde olmaya mecbur hatta mahkûmuz, bunu bilmek gerekir. Bu konunun siyasetle partiyle, hele soğanla patatesle hiç alakası yoktur. Saygılarımla.”
           Rumuz: “Dostça”-İstanbul
 
 
Bir erkek olarak duyduğumda ben utanıyorum!
 
Feridun Ağabey, gençlerle ilgili dertleri dinliyorum da şaşırıp kalıyorum. Biz mi anlamıyoruz, onlar mı çok şey istiyor bilemiyorum. Ben bundan 30 sene öncesinin lise öğrencisiydim. Bizim zamanımızda okul bahçesinde kızlı erkekli arkadaş grupları olmazdı. Aynı ortamlarda bulunmazdık. Görüşme ve konuşmalarımız birbirine nezaket içerisinde ve resmî idi. Şimdi hemen bütün liselerde ister başı açık olsun ister başı kapalı olsun gençlerimiz ellerinde sigara, nargile, tespih kız erkek fark etmeden birbiriyle hem de bir erkek olarak duyduğumda utandığım hayret ettiğim konuşmalarla iç içeler. İnanın gençlerin çoğunluğu için söyleyeyim hiç de bana göre iç açıcı bir durum yok… Bana göre gençlik gençliğin sadece zevk ve eğlence kısmıyla ilgili… Ahlak ve maneviyat lügatlerde kalmış. Kimseye bir kelime söylenemiyor. Anne babalar bu konuda çaresiz… Öğretmenler çaresiz veya umursamaz durumda… Sosyal medya alabildiğince kontrolsüz… Ülkemizin beka meselesi kadar gençlik meselesi de önemli. Saygılarımla...
           Muzaffer Üçgün-Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.