Ah şu AVM'ler!..

A -
A +
Feridun Ağabey, insanın kendine ettiğini bütün doğa bir araya gelse edemez. Şu AVM’ler mesela… İnsanların farkında olmadan gezip dolaştığı mekânlarda baş ağrısı ve yorgunluktan şikâyet edenler var. Alışveriş merkezi gibi kapalı alanlarda iklimlendirme sistemi kullanılıyormuş. Dolayısıyla insan derisine yeterince oksijen temas etmiyormuş. Bir de görünen ve görünmeyen bölümlerde çok yoğunlukta kablo-elektrik sistemi insanda manyetik olumsuz etki bırakıyormuş. Bir benzerini de şu anda metrobüs gibi toplu taşıma araçlarında yaşıyoruz. Klimalar çalışıyor diyerek kapı pencere açılmıyor. Onca insan o soğutulmuş ama kirli havayı soluyor. Yazın sıcağı olsun, ter olsun ama temiz hava olsun diye kimsenin aklına gelmiyor. Yazık sonra da baş ağrıları, yorgunluklar, hâlsizlikler bitkinlikler… Bırakın şu soğuk havada kalma rahatlığını. Yaz gelince terleyin vücut toksin atsın kardeşim. Kış gelince zaten bol bol üşüyorsunuz. Doğayla uyumlu yaşamak varken niçin kendimizi sanal rahatlatacağız derken reel rahatsız ediyoruz? Toplu taşıma araçlarından klima sistemi kaldırılsın!..”
Rumuz: “Lejyoner bakterisi”
 
Cumhurbaşkanı bile hassasiyet gösterirken…
 
“Ben bir iş yerinde çalışıp daha eline maaşı geçmeden vergisi kesilen vatandaş olarak etrafta gördüğüm Afgan, Suriye ve Türkistanlı insanlar şehrin belirli yerlerinde toplanıp bir minibüs tarafından zannedersem konfeksiyonlara götürülüp kaçak olarak ve komisyon alınarak vergi vermeden çalıştırılıyorlar. Benim gibi vergisini ödeyen vatandaşlara bir haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Buna bir çare bulunmasını aksi takdirde benden de vergi kesilmemesini devletimden istiyorum.
İkinci husus İBB’nin amblemi olan cami resmi kaldırım taşlarında İBB’nin ve İSKİ’nin rögar kapaklarında ayaklar altında. Bunun kaldırılması için daha önce İBB’ye, BİMER’e ve CİMER’e yazdım. İBB’den kaldırılacağı söylendi fakat kapaklar hâlâ kaldırılmadı ve yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde cami resimleri ayaklar altında. Sayın Cumhurbaşkanımız uluslararası toplantılarda yere konulan şanlı bayrağımızı kaldırarak hassasiyet gösteriyor, bunun için de hassasiyet göstereceğini ve bu kapakları ve kaldırım taşlarını kaldırtacağını umuyorum. Not: İsmimin yayınlanmasını istemiyorum.”
       Bir vatandaş
 
 
 
Buralar parasız çekilmiyor abi?
 
Ah şu AVM'ler!..
Feridun Ağabey, benim derdim annem ve evdeki dört küçük kardeşim. Küçük kardeşlerim Çocuk Esirgeme Kurumunda kalıyorlar. Ben ise işlediğim suçlar sebebiyle cezaevindeyim. Annem dışarıda tek başına kaldı. İşi de yok, kendini geçindiremiyor. Üç ayda bir 500 lira yardım alıyor. Evin kirasını bile ödeyemiyor. Bu yüzden bana da para yatıramıyor. Keşke anneme bir iş bulunabilse abiciğim. Ben şu anda Bayburt’ta M. Tipi Kapalı Cezaevindeyim. 19 yaşındayım. Çok sıkıntı geçirdim. Buralarda çok mağdur oldum. Bana yardımcı olun, bir babalık edin ne olur. Babam hiç görüşmeye gelmedi. Para yatırmadı. Kardeşlerimi ziyarete gitmedi. Babamın yüzünü bile unuttum. Bana yardım etmek isteyen hayır sahipleri Bayburt Cezaevinden ulaşabilirler. Allaha emanet olun değerli ve kıymetli Abim. Adresim: M-Tipi Kapalı Ceza Evi b-7 Koğuşu Merkez/Bayburt”
           Habip Büyükdağ-Bayburt 
 
 
Nuruosmaniye Camii yetkililerine teşekkür
 
10 Temmuz Çarşamba günü köşemizde yayınlanan Gazeteci-İlahiyatçı Yazar Ömer Çetin Engin imzalı cami girişine zemine konulan ikaz levhasında İslami harflere dikkat çeken şikâyet yazımız üzerine cami yetkililerince o levhanın kaldırıldığı bilgisi geldi. Bu sebeple Nuruosmaniye Camii yetkililerine okuyucularımız ve gazetemiz adına teşekkür ediyoruz. (F.A.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.