Kâğıthane Meydanı'nın Adı "Kûtülamare Meydanı" Olsun

A -
A +
İstanbul’un parlayan yıldızı Kâğıthane’de dünyada eşine az rastlanılır bir proje daha hayata geçirilmesi için bekliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Cendere Deresi Çevre Projesi adı altında gerçekleştirilecek dere ıslahı yeşil alan düzenlemesi ile ilçe turizmin de merkezi olacak.
Kâğıthane’de metro çalışmaları bittikten sonra çevre düzenlemeleri de hızlıca tamamlanıp halkın hizmetine sunulacak. Hâlen Kâğıthane merkezde Kâğıthane Meydanı diye geçen alanın şimdiden isminin "Kûtülamare Meydanı" olarak değiştirilmesini Kâğıthane Belediyesinden talep ediyoruz.
Osmanlı ordusunun Birinci Dünya Savaşı’nda, Çanakkale’den sonra en büyük zaferi "Kûtülamare Zaferi"dir. Osmanlı ordusu, Bağdat’ı ele geçirmek isteyen İngiliz ordusunu Irak’ın Kut bölgesinde kuşattı ve 29 Nisan 1916’da büyük bir zafer elde etti. 103 yıl önce kazanılan zaferde İngilizlerin 6’sı general, 476’sı subay olmak üzere toplam 13 bin 309 askeri esir alındı.
Böyle büyük zaferin anısına yapılacak anıt ve heykeller Türkiye’ye örnek olacaktır. Türkiye’de hiçbir meydana verilmeyen ismin Kâğıthane’ye verilmesiyle bir ilke imza atabiliriz!
               D. T.
 
 
 
Bir utanmaz şoför!
 
Yaşlı kadın yetmiş beş yaşında emekli bir öğretmenmiş. Yanlış otobüse binmiş. Böylesi durumlarda şoförler yolcuya yardım eder. Bu şoför de “tamam teyze yardım edeceğim” demiş. Kadıncağız nevri dönmüş panik hâlindeydi. Kendisine yardımcı olacağını sandığımız şoför bir durağa geldiğinde geri döndü yolcuya, “Bu durakta inip bekleyin, gelen minibüsler sizi gideceğiniz yere götürür” dedi. Kadın “nerede bekleyeceğim, hangi minibüse bineceğim” filan diye tedirgin olarak inerken şoföre dedim ki:
“Beyefendi bu insan zaten yolunu kaybetmiş. Akşamüstü bu kadıncağız nereden nasıl minibüse binecek? Son durağa götürüp sonra tekrar dönüşte E-5’e bıraksanız olmaz mı?”
"Kardeşim, minibüs gelmezse taksi tutup gelsin son durağa taksi tutar göndeririz evine” dedi gitti. Eğer taksi tutup gönderecek olsa, bunu başta yapamaz mıydı? Maksat yolcuyu başından savdı. Sonra zaten kim bilecek, kim gelecek. Hasta yolcusunu hastaneye yetiştiren vicdanlı şoförler de var memlekette böyle yolcuyu başından savan utanmazlar da… Ne yaparsınız...
         Süleyman Yazıcı-İstanbul
 
 
Maviş'imi Ninem evden uçurmuş
 
Feridun Ağabey, ne zamandan beri evimde beslediğimiz bir muhabbet kuşumuz vardı… Mavicik sarıcık tüycükleri tir tir titrerken sanırdınız ki üşüyorlar da titriyorlar…  Bir ötüşleri vardı… Dinlemeye doyamazdınız… Geçtiğimiz günlerde bir tanesi hiçbir sebep yokken kafesin içinde hareketsiz yatıyordu… Minik kardeşim saatlerce ağladı… Ben de ağladım ama onlara belli etmeden. Bir tane maviş olan kalmıştı… Babama yalvardım ona bir arkadaş alsın diye… Babam her akşam geldiğinde “unuttum, bir dahaki gelişimde alacağım” diyordu. Ama bir gün geldiğimde Maviş'imi de göremedim… Ninem ev temizliği yaparlarken pencereyi açmış. Maviş de kafesi açık olduğu için uçup gitmiş. İşte o zaman ben de çok ağladım. Ya şimdi o Maviş’im nerelerdedir? Ona kim sahip çıkar? Ya kediciklerin pençesine düşerse? Çok üzgünüm Feridun Ağabey…
          “Maviş'im”-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.