Kaldırım işgalleriyle mücadele eden engelliyim

A -
A +
Malum İsmet Kaptan Mahallesi 1364 Sokak sonu otelin önü. Bir baktım kocaman kaldırımda iskele. Önce resim çekecek birini aradım. Biz ne yapıyoruz? Yoldan geçen birine rica ediyoruz. Onun riski de bazen çekip göndermiyor, bazen de çekmiyor.
Kendi telefonumu veremem, çalınır ve kırılır korkusu var. Bu şekilde bazen sosyal medyada paylaşmak amacıyla resim çektirebilecek birini bulamıyoruz. O gün o kadar bekledim. Sonra insanlar toplanmaya başladı. Bana yardım edelim teklifinde bulundular. Ben de bu ihlali resimlemek istediğimi söyledim. Oradan bir adam, yüksek sesle insanları bana karşı kışkırtmasın mı?
Benim ruh hastası olduğumu ve tedavi edilmem gerektiğini bağıra bağıra haykırmaya başladı.
Sonrasında “bunu ciddiye almayın polis çağıralım, tutanak tutturalım” gibi sözlerde bulundu. Mahkeme bilgilerim onun cep telefonunda varmış, onu söylüyor. Nerede kaldı kişisel verilerin korunması yasası. Demek ki engelli olunca kişisel verileriniz birilerinin elinde usulsüz bir şekilde dolaşabiliyormuş.
O adamı kimse dinlemedi. İnsanlar “ne yapabiliriz ne istiyorsunuz bize yardımcı ol” dediler. Ben de “buraya şerit çekilmesi gerekir” dedim. Şerit çekildi. Akşam kontrol edeceğimi söyledim. O adamın kışkırtıcı sözlerine gülümseyerek cevap verdim. Hiçbir şey demedim. Benim bir amacım var. Kaldırım işgallerini önlemek... Tüm insanların kaldırımlarda özgürce yürüyebilmelerini sağlamak… Neyse en azından “bizim ekmeğimizle oynuyorsun!” tepkisinden yoldan gelip geçene saygıya geldik. O da bir gelişmedir.
                   Salih Arıkan-İzmir
 
 
 
Kendim edince kendim mi bulmak zorundayım?
 
''Feridun Ağabey, bana ailem doğru dürüst sahip çıkmadı. Yaşım ilerlediğinde ben de çevremin telkinlerine uyup birisiyle evlilik yaptım. Evlilik öncesi görüşmelerimizde huyu huyumuza suyu suyumuza dedikleri kimseler olmadığı için ailem bana 'sakın evlenme' dedi. Ama kendileri de bana bir çözüm sunamıyordu. Bunalıma düştüm. Bana çözüm üretmeyen ailemin yanında çürüyeceğime gider evimin hanımı olurum, dedim. İlk başlarda iyi giden evliliğim bir süre sonra sorunlu hâle geldi. Eşim benimle ilgilenmez oldu. Bu konuda münakaşa etsek de kızsam da sonuç elde edemedim. Beğenmezsen işte kapı diyordu. Bu defa durumu aileme açtığımda bana 'kendin ettin kendin buldun' diye ret cevabı verdiler. Bir çocuğum ile bu çileli hayata evli iken tek başıma yaşamaya alışmaya mı çalışayım ne yapayım bilemiyorum?” diyen İzmir’den Rumuz: “Kader” isimli okuyucumuz, anlattığınıza göre eşinizden herhangi bir şiddet görmüyorsunuz. Evinizde sizi sefil bırakmıyor. Ama aradaki kültür farkından veya evlenmeden önceki hayatından kopamayan bir yapısı var ve siz bunun rahatsızlığını yaşıyorsunuz. Evinize dönmek isteseniz bile sizinle ilgilenmeyen bir aile varsa dönüp de ne yapacaksınız? Sabır birçok şeyin ilacıdır. Siz çocuğunuzun büyümesine kendinizi verip bir süre eşinizin hayatını disipline etmekten vazgeçin. Zamanla büyüyen çocuk aranızdaki samimiyeti muhabbeti tekrar oluşturacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.