Araçta sigara yasağı tamam da, veliler ne olacak?

A -
A +
Bir öğrenci velisi olarak devletimizin, arabalarda da sigara içme yasağını hangi amaçla getirdi bilemiyorum, galiba çocuklar arabada zarar görmesin diye geliyormuş. Ben de buradan yetkililere derdimi anlatmak istiyorum. Siz okullarda sigarayı yasaklayabilirsiniz. Kapalı alanlarda yasaklayabilirsiniz. Özel araçlarda yasaklayabilirsiniz ama onların beynindeki “sorumluluk” duygusuna nasıl yasak getireceksiniz. Kaç tane öğrenci velisi anne sayabilirim size, çocuklarını okula bırakırken diğer veli arkadaşlarıyla okul yakınındaki kafelerde masalara kurulup birer çay, neskafe ya da kahve her ne ise beraberinde sigarayı tellendiriyorlar. Bir anne olarak onların o hâline kızayım mı acıyayım mı, üzüleyim mi bilemiyorum. Bu anneler çocuklarının kendi hâllerini bilmediğini sanıyorlar. O anneler çocuklarını okula bıraktıktan sonra çocuğun farkında olmadığını mı sanıyorlar? Çocuklar bizi bire bir kopyalıyor dilenler biz değil miyiz? Ne olacak bu yeni nesil ebeveynlerin sigara merakı? Yasaklarla bu konuyu çözeceğimizi mi sanıyoruz? Bilmiyorum inşallah çözersiniz… Saygılarımla…              “Bir anne”-İstanbul       Kafan rahat olsun evlat   “Feridun Ağabey, beni bir korku sardı bir türlü kafamdan atamıyorum. Deprem korkusu bile bunun yanında az kalır. Yapay zekâya taktım kafayı… Ya yapay zekâ hayatımızın her anına gelir girerse biz bu yapay zekâlarla nasıl başa çıkacağız? Bizim normal zekâmızla bile bir işi doğru düzgün yapamazken yapay zekâ geldiğinde hepten bir kenara mı atılacağız? O zaman dünyanın sonu ne olacak abi? Bana bir şey söyle ne olur?” diyen İstanbul’dan Musa Halil Özlü kardeşim sen kalbini ferah tut. Bak şu kadarını söyleyelim ki insan bedeni ve beyni bir okyanus ise insanla ilgili bildiklerimiz denizde bir damla kadar… Öğreneceklerimiz ise daha dünya kadar… Yapay zekâyı yapan da bu deryada bir damla kadar bilgiye sahip olan insan… Sana bir de örnek vereyim… “Zaman içinde zaman mekân içinde mekân vardır” derler… Bunu yapay zekâ anlamaz… Bu duyguyu asırlar önce Yunus Emre bir şiirinde bak şöyle dile getirmiş:  “Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir,Varıp onun üstüne evler yapasım gelir.” Geçtiğimiz asırda da bu duyguyu Necip Fazıl Kısakürek şöyle dile getirmiş "Feza Pilotu" isimli şiirinde: “Bizimkiler ışığa gem vurur da binerler,Yerden göğe çıkmazlar, gökten yere inerler.” Kafan rahat olsun evlat…     Sıfır gerilimi yakalayabilmek için   "Feridun Ağabey, ne güzel bir köşeniz var. Sadece derdimizi değil düşüncemizi de sizinle paylaşabiliyoruz. Anlatmak istiyoruz çevremize sizin aracılığınızla anlatabiliyoruz. Sağ olun… Dostlarımın zaman zaman benimle paylaştığı bir paylaşımı ben de sizinle paylaşmak istedim:Hayatta tabii ki dünyalık olarak rahat huzura kavuşmak istiyorsan dokuzdan sıfıra kadar bir amacın olsun: 9=Günde 9 bardak su… 8=8 saat iyi uyku. 7=dünyanın 7 harikasını görmek için seyahat, 6=haftanın 6 günü çalış. 5=5 haneli gelirin olsun. 4=4 tekerleğin olsun. 3=3 odalı düzayak bir evin olsun. 2=2 sevimli çocuğun olsun fazlası daha mükemmeldir. 1=1 sevdiğin (eşin) olsun. 0=0 gerilim” diyen İstanbul’dan Cemal S. isimli okuyucumuza deriz ki, bir kuş nasıl iki kanatla uçabiliyorsa insan da “madde” olduğu kadar bir de “mana” ile ancak tamamlanabilen bir varlıktır. Bu amaçların tamamını yerine getirse de bir insan eğer manevi tarafını ihmal ederse o sıfır gerilim denilen huzurlu anı asla yakalayamaz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.