Turkcell bunu okuyunca çözüm üretecektir, inanın

A -
A +
 
“Feridun Ağabey, Superonline’ın ev internetine Şubat 2019'da 70929149 sözleşme numarasıyla abone oldum. 07.10.2019 tarihinde internetim ansızın kesildi. Şirkete sorunumu derhâl bildirdim. Lakin sıkıntımı çözmeye dönük tüm gayretim sonuçsuz kaldı. 28.10.2019 tarihinde tekrar şirketi arayıp sorunumun devam ettiğini söylediğimde benden ayrıca ücret talep edildi. Şirketi sözleşmemin bitmesine yakın bir tarihte arayıp sorunumu çözmedikleri gibi aylardır fatura ödettirdiklerini söyleyip ödediğim ücretlerin iadesini ve aboneliğimin sonlandırılmasını talep ettim. Üç aylık bedel iade edildi. Yazılı olarak talepte bulunmama rağmen Superonline aboneliğimi sonlandırmadı. Sonlandırmadığı gibi bir de tarafıma fatura göndermeye devam etti. 6 ayı geçkin bir zamandır ne sorun çözen, ne sözleşmeyi sonlandırma talebini işleme koyan ne de tarafıma -verilmeyen hizmetten dolayı- fatura edip ödettiği ücretleri iadeye yanaşan Turkcell Superonline canımdan bezdirdi beni inanın. Abonelik iptal olmayınca modemi de kabul etmiyorlar üstelik.
Abone yaparken bir tek imza yeterken, süresi dolan sözleşmenin iptali için kırk dereden su getiren Turkcell! Böyle mi senin hizmetin? Vermediğin ve tüm girişimlerime rağmen çözmediğin sorun ortadayken vermediğin hizmetten dolayı bana hâlâ faturalar gönderip ödettirmek de ne? Sen hiç kanun nizam tanımaz mısın? Aboneliğimi sonlandırıp aylardır hizmet alamadığım abonelikten ötürü ödediğim bedellerin iadesini de ayrıca istiyorum.”
           E. ALTUN-BARTIN
 
 
Ucuza kasko yaptırdım diye hemen sevinmeyin!
 
X marka otonun kaskosunu yaptırmak için köklü bir kamu bankasının sigorta şirketinden fiyat aldım. “1900 TL” dediler. Geçen yıl aynı şirkete 1340 TL ödemiştim… Aşırı artış yapılmış diyerek web üzerinden biraz tetkik yaptım. Aynı taahhütleri sunan başka bir özel şirkete 1050 TL ödeyerek işi çözdüm. Sigorta sektörü hakkında fazla bir bilgim yok. Ancak şunu fark ettim: X marka araç için 20 farklı sigorta şirketinin verdiği fiyatlar 950-4000 TL arasında değişiyor.
Serbest pazar ekonomisinin bu kadar yozlaşmış, çürümüş olmasını havsalam almadı. "12 ay için" sıradan bir otoyu kasko güvencesine almada bu kadar yüksek paraların talep edilmesi doğrusu bana hiç makul gelmedi…
Başka bir husus ise şu: Kasko ile ilgili şirket şartnamelerini incelerken birçok kelime oyunu, dolambaç, tuzak, şaşırtma da fark ettim. Çok düşük bedelle zorunlu trafik sigortası ve kasko yapan kimi şirketler bir kaza (hasar) olması durumunda masrafın yüzde 25’ini müşteriden talep etme uygulamasını da başlatmışlar. Yani ucuza sigorta/kasko yaptım diye sevinmemek icap ediyor.
Devletimizin ilgili kurumları sigortacıların tarifelerini mutlaka standardize etmelidir. Yani A tipi, B tipi, C tipi vb. sigorta/kasko şartnameleri olmalı. Müşteri kendi gücüne göre birini seçmelidir.
Ülkemizde 25 milyon kadar taşıt var. Her birinden toplanan sigorta primlerini 20 ila 40 milyar TL’lik devasa bir rakam çıkıyor. Yani her yıl epey bir paramız sessizce yutuluyor.
Aşırı derecede reklam yaparak piyasanın büyük dilimini ele geçirmiş olan sigorta şirketlerinin hışmına uğramamak için bazı hususları yazmıyorum. Belki benden daha korkusuz insanlar bunları yazar da soygunun azaltılmasına katkı sağlamış olur.”
            Ali Özdemir
 
 
"Yetti artık korona, kafayı yemeden git!.."
 
Oturma odasına İzmir, mutfağa Ankara, yatak odasına İstanbul yazdım, şehir şehir dolaşıyorum... Deprem var içeri girmeyin, virüs var dışarı çıkmayın, hayırlısıyla bir öleydik, bu ne yaaaa!.. Bazen evde o kadar canım sıkılıyor ki, kapıyı açıp "Ooo kimler gelmemiş" deyip kapatıyorum.
Anneme “virüs var biraz alışveriş yapalım” diyorum, “dur belki ölürüz masraf olmasın” diyor.
Eskiden virüs bilgisayara girmesin diye uğraşıyorduk, şimdi bize girmesin diye uğraşıyoruz.
Hastaneye gittim o kadar kalabalıktı ki bir türlü bana sıra gelmedi ben de yüksek sesle "Doktor Bey! Ben Çin'den yeni geldim çok hastayım" dedim, ilk beni aldılar özel ilgiler odalar falan, her şey temiz çıktı gayet iyiyim evde dinleniyorum... Ne yapmalıydım yani; bitmezdi ki o sıra!..
Bakıyorum da sokakta el ele gezen çift göremiyorum, hani "ölümüne" seviyordunuz?
Yaz geliyor "fit" olayım derken, karantinaya girdim "fil" gibi oldum...
Ay sonuna kadar kuaförler açılmazsa sarışınların yüzde doksanı yeryüzünden silinecek!..
          Aydın B.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.