Önce iyilik yaptı, sonra telefonunu kaptı!

Merhaba Feridun Ağabey... Geçen hafta, görme engelli bir kardeşimizin başına gelen talihsiz bir olayı aynen aktarıyorum size:

Öncelikle merhaba. Adım Onur, soyadım Dörtköşe. İstanbul Gaziosmanpaşa'da yaşamaktayım. Görme engelli bir vatandaşım. Ben geçen hafta 27.01.2021 tarihinde Mecidiyeköy'e bir iş için gittim. Bir arkadaş geldi ve "Yardım edebilir miyim?" dedi. Mecidiyeköy'deki üst geçitlere gidecektim. Ben de, teşekkür edip yardımı kabul ettim. Ancak, bir şey dikkatimi çekti: Şöyle dedi: "Anne; ben kardeşimizi üst geçide götürüp geliyorum."

Aklımdan şu geçti: Yaşlı annesi de bu soğukta bekliyor. Böyle düşündüm. Bana yardımcı olup, üst geçide beni götürdü. Bu andan bir dakika kadar sonra tekrar yanıma geldi ve bana şöyle dedi: "Kardeşim; burada ben epeydir bekliyorum. Benim beklemem sıkıntı değil ama annem hasta ve soğukta bekleyemiyoruz. Bizi alacak olan araba gelecek ama benim telefonumun şarjı yok. Ben, buluşacağımız kişiye haber vermek için telefonunu kullanabilir miyim?"

Ben de, madem bu kardeşimiz bana insanlık yapıp yardım etti, ben de ona telefonumu vereyim diye düşündüm ve telefonu ona verdim. Arkadaş aradı ya da arar gibi yaptı; orasını bilmiyorum. Konuşur gibi yaptı; konuşurken sağa, sola dönmeye başladı. Ben bunu fark edince, onun döndüğü yönlere dönmeye başladım. O da benim kendisini fark ettiğimi fark etti.

Hiç beklemediğim bir anda da kayboldu. Ben çevredeki insanlara sordum. Benim yaşlarımda olduğunu sesinden fark ettim. 21-22 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğimi, böyle birini görüp görmediklerini sordum. Kimse görmediğini söyledi. Güvenliğe gidip sordum ve oradan da Kuştepe Karakolu'na gittim, ifade verdim. Telefonumun IMEI'ini verdim. Ancak bulunabilir mi belli değil. "Bulacağız" dendi aradan 5 gün geçti ama hâlâ bir haber yok. Ben bu kişinin yakalanmasını istiyorum. Şimdiden teşekkür ederim...

 

 

 

Üsküdar’dan baktım bugün Vodafone Park’a. İstanbul’un en güzel yerinde Türkiye’nin en güzel stadı. Gururla seyrettim. Sonra stat gezisine katıldım. O muhteşem stadın içi sanki başka bir âlem. Muhteşem maç analizleri, spikerlerin tarihe geçen anlatımları efsane olmuş. Topçuların başarıları, soyunma odası, toplantı salonu, şerefiyle oynanıp hakkıyla kazanılmış kupalar. Sonra çimlere ayak bastım. Eskiden ben de futbol oynadığım için burada futbol oynamayı çok istedim... Gerçekten Vodafone Park’ta büyüleyici bir atmosfer var...

Gezi sonrası sahile indim muhteşem Çamlıca Camii'ni seyrettim. Daha önce de Çamlıca Camii'ni ziyaret etmiştim. Ve önce Müslüman olduğum sonra Türkiye’de olduğum için Allaha şükrettim... Vodafone Park ve Çamlıca Camii'ne emeği geçenlere öncelikli Sayın Cumhurbaşkanımıza Vodafone Park için Sayın Fikret Orman’a çok teşekkür ederim. Sağ olsunlar var olsunlar. Sizlere de selamlarımı sunarım.

 

 

 

Ankara Elmadağ’da trafikte yaşanan ve atlatılan kaza sonrası bize gönderilen mailde okuyucumuz bakın yetkililere nasıl sesleniyor:

“Merhaba Feridun Ağabey... Babam Mehmet Yıldız Beyin yaşadığı ve anlattığı olay şöyledir:

-Neredeyse kaza yapacaktım akşam akşam, önümde seyrediyor mu duruyor mu bilemediğim araç meğer koca bir tırmış, bunu ancak solladığımda fark ettim; belli bile olmuyordu. Bu tür araçların sağ veya sol üst köşelerine veya trafik kurallarına göre bir uyarıcı bir kedigözü vb. olması gerekmiyor mu? Bu konuyu hem nakliyat yapan şoförlerimize hem onları denetleyen yetkililerimize buradan iletmek istiyorum...

Herkese kazasız belasız yolculuklar. Teşekkür ederim.”

 

 

 

Mazeret durumuyla tayin olamayan öğretmenlerin il emri beklemesiyle ilgili bir mailde okuyucu şöyle diyor:

“Öğretmenim. Mazeret durumuyla bu ocakta tayin istedim. Ancak kadrolar boşalmadığı gerekçesiyle atamamızı yapmadılar. Bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz, İl Emri çıkarılırsa atanabiliriz. Bakanlığımızın il emri çıkarmasını ve tayinlerimizin tamamlanmasını istiyoruz. Pandemi nedeniyle yaşadığımız mağduriyet son bulsun. Sevdiklerimize kavuşmak istiyoruz. Lütfen haber yapın, sesimizi duyurun, sesimiz olun... Teşekkür ediyorum. Saygılarımla...”