Kontrollü normale dönüş için teşekkür

A -
A +
“Dizi filmlerde oynayan oyunculara sürekli test yapılıyormuş. Ondan sonra kamera karşısında maskesiz mesafesiz yakın temaslı sahnelerde oynayabiliyorlarmış. Siz bu söze ne diyorsunuz? Ben diyorum ki ölümcül bir salgın olduğuna inanan bir kimse bırakın dizi film çekmeyi burnunu evinden dışarı çıkarmaz. Hatta bence bu anlamda dizilerde oynayacak oyuncu bulamazsınız.Geçen sene 'hayat eve sığar' aman evden çıkmayın diyen oyuncuların imkânı olanları o aylarda geniş evlerinde spor yapıp bahçelerinde yürüyüşe çıkıyor, güneşleniyorlardı. Ama şimdi dizi film setlerinde o kadar yoğunlar ki eve bile gidemiyorlar. Çalışacaklar ki para kazansınlar, yüzleri unutulmasın, değirmenin suyu kurumasın değil mi?Sokağa çıkma yasağı olan gece saatlerinde de çekimlere katılmak zorundalar, hafta sonları da. Öyleyse onlar için hayat eve sığmıyor ve çalışmak zorundalar. Sizin için ise hayat eve sığabilir, çıkmazsınız evden, dışarıdan yemek söyler, maskesiz mesafesiz çekilen dizileri izlersiniz. Geliriniz azalır, gideriniz çoğalır. Fakat nereye kadar?” diyen Serhat Arvas isimli okuyucumuzun maili, kontrollü normale dönüş başlamadan önceki duygu ve düşünceleri içeriyordu. Kendisine teşekkür ediyoruz ve Allah’tan devletimiz önemli bir karar alarak ülkedeki pandemi riski olan illeri belirleyip risk taşımayan ve az risk taşıyan şehirlerde hayatı kontrollü normale geçebilecek şekilde rahatlattı… İnşallah en kısa zamanda normale dönmek üzere diyoruz. (F.A.)     Yenimahalle Belediye Başkanından bir istek var   Feridun Ağabey ben Ankara Yenimahalle ilçesinde Macunköy metro istasyonunun yakınında ikamet ediyorum. Etrafımızdaki başıboş sokak köpekleri çete hâlinde dolaşıp her gün tehlike saçıyorlar. 1 yıl içinde 3 kez bu köpek çetelerinin saldırısına uğradım. En son bugün servise doğru giderken yine saldırdılar, can havliyle kendimi ancak arabaya attım. Bu hayvanlar artık çok tehlikeli olmaya başladı. Çoluk çocuğumuz var. Sizin aracılığınızla Yenimahalle Belediyesine sesleniyorum: Başkanım lütfen artık mahallemizi bu köpeklerden kurtarın! Birilerinin parçalanması ya da ölmesi mi gerekiyor. Önce insan, insanı yaşat ki devlet yaşasın. Bize yapacağınız bu iyilik için şimdiden teşekkür ediyorum.        Rumuz: Agâh Efendi     Faks cihazına artık gerek var mı?   “Sayın öğretmenim, ülkemizde 51.500 okul mevcut. Bunların ortalama 40 bin tanesinde faks cihazı da var. 40 bin faksın her biri için ayda minimum 33 TL, yılda ise 400 TL para ödemekteyiz. Bu da yılda yaklaşık 16 milyon TL eder. Faks aygıtları anlık olarak 3-10 W dolayında bir enerji harcadığı için yılda 850.000 TL civarında ek bir elektrik enerjisi israfı da söz konusu olmaktadır. Artık faks cihazına gerek kalmamıştır. Bunun yaptığı işleri e-Posta, WhatsApp, Telegram, BİP gibi uygulamalarla da yapabiliyoruz. Tasarruf için faks cihazlarını kaldıralım. Bunun için ayrılan telefon hatlarını kapatalım. Eğer arada bir faks çekmek isterseniz bilgisayarınızla da bu işlemi yapabilirsiniz. Kazanç (tasarruf) sağlayıcı diğer hususlar: 1. Okulunuzdaki tüm lambaları 5-15 TL'ye satılan 3-5-7-8-9-10 Watt güçlü led ampullerle değiştiriniz. Elektrik enerjisi gideriniz yüzde 50-70 oranında azalır. 2. Lavabolardaki musluklara 100-200 TL bedelle satılan sensörlü su kesicilerden takınız. Aylık su tüketiminiz yarıya düşer.    Ali Özdemir (Eğitimci) Devrek/Zonguldak       Hadi gel köyümüze geri dönelim...   Feridun Ağabey, derlerdi de inanmazdım… “Nasıl ki bir zaman herkes köyden şehre göç etmek için çabalıyorsa bir zaman gelecek aynı şekilde herkes şehirden köyüne göç etmeye çalışacak...” İnanamazdık hayal gibi gelirdi bu bize… Ama şehrin stresinden kaçmak için imkânı olanlar köylere dönmeye başlayınca o söz hatırıma geldi. Şimdi pandemi süreci ile İstanbul’dan bile göç başladı köylerimize… Bu konunun güzel tarafı… Üzüldüğüm ise köylerimiz eski köylerimiz değil… Çocukluğumun, hele de dedemlerin yaşadığı yıllarda köyde herkes birbirine yardım eder herkes birbirini gözetip koruyup kollardı. Bir imece kültürü vardı. Şimdi köylerde bile herkes kabuğuna çekilmeye başlamış. Var yine eski gelenek göreneği yaşatanlarımız ama genelde artık kimse kimseyle ilgilenmiyor bile… Ne diyeyim eski güzel günlere kavuşmamız dileğiyle…            Y. E.-Ereğli
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.