SGK, Ömer Amca 81 yaşına gelmiş biliyor musunuz?

A -
A +
Hatırlarsanız 4 Kasım 2019 Pazartesi günkü köşemizde “Haydi SGK, 79 yaşındaki Ömer Amca'yı sevindirelim” diye yazmış ve Ömer Amca'nın dileğini sizinle paylaşmıştık. Aradan iki sene geçmiş Ömer Amca'nın 16.10.2021 tarihinde mürekkebi bile artık neredeyse silinmiş daktilo ile yazıp gönderdiği mektubunda yine aşağıdaki durumunu anlatıyordu. Bir aydır da koronadan yatıyormuş. Demek ki aşağıdaki yazılan derdiyle de ilgilenen olmamış. Üzüldük tabii… Bir kez daha ‘yetkililere iletelim’ dedik. İnşallah bu defa SGK Genel Müdürlüğü konuyla ilgilenir: "Kıymetli kardeşim Feridun Beyciğim. Diyorsun ki: Derdini anlat, yayınlansın. Ben de derdimi anlatıyorum. 79 yaşındayım. İzmit Verem Savaş’ında memur iken isteğimle 1987 yılında emekli oldum. Maaş derecem 4. Derecenin 4. Kademesiydi. Sandık’a da evrakımın aynen gönderildiği kayden sabittir. Gel gör ki Sandık beni 6 ay sonradan 4/1’den aylığa bağladı. İtiraz ettim. 4/2’ye çıkarttılar. Yaptıkları bu indirgemeyi de güya dairemle mutabakata vararak yaptıklarını beyan etmekteler. Dairem de Sandık da resmî kurumdur. Resmî kurumlarda çifte standart olur mu? 33 yıldır bu durumu yazmadığım makam kalmadı. Sandık hep menfi (olumsuz) cevap vermektedir. Mazeret buymuş. Askerlik hizmeti azmış. Ben askerlik hizmetimi yaptığım kadarını ödemiştim. 1970’li yıllarda intibakım yapıldı. Hâliyle Sandık’a da sureti gönderilmiştir. 657’ye göre de terfilerim yapılmıştır” diyen İzmit/Kocaeli’den Sayın Ömer Nurışık çok dertli... Daktilo ile yazıp gönderdiği mektubunda, yazışmalardaki haksızlıkları bir bir sıraladıktan sonra maddi durumu olmadığı için mahkemeye bile gidemediğini söylüyor. Bu sebeple birçok hastalığa maruz kalmış. Hukukta “Verilen hak geri alınmaz” sözünü örnek göstererek çalıştığı Kurum ile Sandık arasındaki yanlışlar ve hataların ceremesini bunca senedir neden kendisine çektirildiğini dile getirmekte. Haklı değil mi? İnsan üzülüyor gerçekten. Burada değerli SGK yetkililerini “bir insandan ne olur ki” demeden, bize gönderdiği mektubunda yer alan 547302276640 rakamlara bakarak Ömer Nurışık’ın dosyalarını inceletip varsa bir mağduriyet gidererek sevindirmeye davet ediyoruz.  Biz de bu köşeden Ömer Amca'nın durumunu takip ederek güzel bir sonuç aldığımızda okuyucularımız adına SGK’ya teşekkür edeceğimizi belirtiyoruz.     Yazarlık mesleğime kavuşamadım!   “İyi günler Feridun Ağabey ben Antalya Elmalı'dan size yazıyorum. Tarih Bölümü ile İlahiyat Fakültesinden mezun oldum. Şimdi ise AÖF'den Gazetecilik okuyorum. Felsefe araştırmalarım da var. Ben Osmanlı Tarihi alanında bir kitap yazdım. Ankara'da irtibata geçtiğim bir yayınevi haziranda 'Eylül' dedi. Sonra 'Ekim' dedi sonra 'Aralık'ta belki ama büyük ihtimal yayınlayamayız” dediler. Sonra İstanbul'daki yayınevlerini aradım onlar da aynısını söylediler. Dergileri aylık sayı olarak yayınlanan bir Tarih Mecmuasına yazı gönderdim yayınlamadılar. Hatta çelişik cümlelerinden doğru söylemediklerini anladım. Bir edebiyat mecmuası da yazımı gönderdikten sonra telefonlarıma cevap vermedi. Hep pandemiyi gerekçe gösteriyorlar ama bir iltimas olayı deşifre ettim. Sizden başka bu konu hakkında müracaat edeceğim kimse kalmadı. Ne yapmalıyım? Derdimi yayınlarsanız çok mutlu olurum” diyen Zühtü Sarsılmaz isimli okuyucumuz, günümüzde yayınevlerinin herhangi bir çalışmayı değerlendirmesi ve yayınlaması her geçen gün gerçekten zorlaşmaktadır. Tabii buna rağmen eğer bu isteğinizi okuyup sizin çalışmalarınızı değerlendirmek veya kitaplaştırmak isteyen bir yayınevi olur da bize ulaşırsa iletişime geçmeniz için yardımcı oluruz. F.A.      Sultangazi 50. Yıl Mahallesi'nden Başkan'a çağrı   Sultangazi 50. Yıl Mahallesi sakinleri, ilçedeki birçok mahallede kütüphane ya da kitap kafeler açan Sultangazi Belediyesi'ne sitem ediyor, "bizim ne suçumuz var" diyorlar. Geçtiğimiz aylarda Sultangazi Belediyesi, iyi bir etkinliğe imza atmış başta gençler olmak üzere tüm ilçe halkını okumaya teşvik etmek için harekete geçmiş, kütüphane yapmak için faaliyetlere başlamıştı. Birçok yerde kütüphane ve kitap kafe açan Belediye nedense ilçenin en kalabalık ve en hareketli mahallesi olarak bilinen 50. Yıl'da böyle bir çalışma içine girmedi. Okumayı günlük hayatın bir parçası hâline getirmek isteyen 50. Yıl Mahallesi'nin okuma sevdalısı insanları, belediyenin mahalleye kütüphane ya da kitap kafe yapmamasının nedenini merak ederken, sordukları tek soru "mahallemizin suçu ne" olmaktadır. 50. Yıl Mahallesi'nde sadece Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bilim ve Kültür Merkezi içerisinde mevcut olan kütüphaneye genellikle çocukların gittiğini belirten yaşı büyük kitapseverler Yayla, Malkoçoğlu ve Habibler Mahallelerinde hayata geçirilen Kitap Kafeler gibi bir yerin de kendi mahallelerinde yapılmasını istemekteler.  50. Yıl Mahallesi sakinleri, 2057 Sokak üzerinde bulunan Şehit Komando Er Serkan Başyiğit Parkı'nın bunun için uygun yer olacağını da önermekteler.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.