Bizim esnaf olarak önemli bir derdimiz var

A -
A +

Merhaba Feridun Ağabey, herkesin bir derdi var durur içerisinde bizim esnaf olarak bir derdimiz var. Pandemi dönemi ile beraber internetten alışveriş tavan yapmış durumda. Dolayısıyla biz de 4-5 firmayla sanal satış konusunda anlaşma yaptık. Bunlar üzerinden satış yaptığımızda müşteri zaten kredi kartı ile aynı gün içerisinde ödemesini firmaya yapmakta. Dolayısıyla ertesi gün ürünün tutarı firmanın hesabına geçmektedir. Bu arada tabii ki kesintiler de yapılmaktadır. Zaten ortalama ürün başı %20 kâr marjı koyuyorlar. Getirme ve kurye ücreti de ayrı. Firma olarak zaten elini suya sabuna sürmeden %25-30 arası paranı kazanıyorsun. Tedarikçi ve imalatçı olarak bu ürünün mağaza tezgâhında satışa çıkana kadar eziyetini ise biz çekiyoruz, sermayemizi bağlıyoruz. İş bundan sonra başlıyor…

İnternetten satış yapan söz konusu firmalardan hakkını yemeyelim, 3-4 gün içinde hesabımıza hakkımızı gönderen de var paramızı tam iki hafta üç hafta hatta 1-2 ay bekleten firma da var. Şimdi soruyorum: “Sen zaten baştan kârını kazanmışsın, benim hem sermayemi hem kâr marjımı ortalama bir ay bekletmeye ne hakkın var arkadaş?” Bu arada söz konusu parayı günlük repoda haftalık repoda değerlendirmeleri tekrar paradan para kazanmaları ile ilgili kulağımıza gelen duyumlar da var. Buradan sizin aracılığınızla önce bu insanlara sesleniyorum. Lütfen insanlar insanlığını kaybetmesin küçük esnafı da düşünün...

Bir de yetkililere seslenmek istiyorum. Esnafın mağduriyetini korumak adına alınacak kararlar var ise bu kararlar arasına bu istismarı ortadan kaldıracak düzenlemeler de eklensin. Sevgi saygı ve muhabbet ile…

         "Turşucuzade" Taha Ufuk Acar

 

 

Sesimize kulak verdiğiniz için teşekkür ederiz

 

Merhaba Feridun Ağabey, öncelikle sesimize kulak verdiğiniz için, vatandaşın derdine yer verecek bir köşeniz olduğu için çok teşekkür ederiz. Geçen okuyucunuz Erol Beyin "Eli öpülesi o doktorlar nerede" adlı yazısını okuyunca çok şaşırdım. Tam da ben size böyle bir yazıyı yazmayı düşünürken çok güzel izah etmiş. Okuyucunuza buradan teşekkür etmek isterim. Feridun Ağabey gerçekten durum harfiyen böyledir. Medyaya yansıtılan şiddet olaylarında korunması için (her türlü şiddeti kınadığımı da buradan belirtmek isterim) beyaz kod diye bir şey çıkarılmış. Görüştüğümüz bazı avukat arkadaşlar bile kimi sağlık çalışanlarının bunu istismara başladığını söylediler. Pandemi döneminde şikâyetler alınmadı. Şimdilerde per perişan gittiğimiz hastanelerde çocuk gibi azar işitir, tahrik edilir olduk. İşinin ehli güzel huylu sağlık çalışanlarımızı tenzih ederek okuyucumuzun dediği gibi özellikle son yıllarda doktorlarımız bilgi, birikim, yönlendirme konusunda -online dersten midir bilmem ama- şaşkınlık verecek derecedeler. Hakikaten devlet hastanelerine gitmeye çekinir olduk. Tabii bu çok nadiren de olsa özel hastanelerde de olmuyor değil. Devlet olsun, özel olsun lütfen vatandaşın haklarını koruyacak benzer bir uygulama getirilsin. Şiddete uğrayan sağlık çalışanları için “beyaz kod” sistemi var ise bizi azarlayıp rencide ettikleri zaman, yanlış tedavi uyguladıkları zaman vb. durumlarda hastalar için de “kırmızı kod” uygulaması olsun.

Bu şekilde vatandaşa sorun çıkartan sağlık çalışanlarına da yaptırım uygulansın. Bugün işleyiş bakımından BM’den farkı olmayan hasta hakları birimi ne işe yarıyor bileniniz var mı? Defalarca çevremizden de tecrübe ettiğimiz gibi çalışanlarının yanında durduklarını hem duydum hem gözümle gördüm. Tabii ki tekraren söylüyorum hepsi öyle olmayabilir ama gördüğümün ekseriyeti böyle. Peki ya şikâyet hattına ne demeli? Bizi kim kale alacak? Son çıkan haberlerde de maalesef beyaz kodu nasıl kullandıklarıyla ilgili çarpıcı haberler de çıkıyor.  Umarım kimsenin mağdur olmayacağı daha adil bir sistem en kısa zamanda getirilir. Saygılarımla...

        Sariye Kökçü

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.