Engelli bir vatandaş olarak on iki senedir nafaka ödüyorum, reva mıdır?

A -
A +

Feridun Ağabey, bir kamu kurumundan, yirmi küsur yıllık hizmetten sonra %80 oranında maluliyet raporuyla idarecilik görevinden emekli edilmiş bulunmaktayım.

Eşim 12 yıl önce iki küçük çocuğum ve bazı ev eşyalarını da alarak, benim evde bulunmadığım bir sırada evi terk ederek baba evine gitmiştir. Hemen akabinde tarafıma açtığı ve 1,5 yıl süren nafaka davasında kendisine 400 lira aylık bağlandı.

Bu tedbir nafakasını tam 10 sene ödedim. Nafaka davasından sonra eve dönmesi için davet mektubu yollamamıza rağmen dönmeyince boşanma davası açmak zorunda kaldık. Adli Tıp Kurumuna sevk edildim… Tam 10 ayda karar verildi. Raporda “iyileşme sürecindedir” dediği ve bilemediğim başka nedenlerin etkisiyle de boşanma reddedildi. Üç yıl geçmeyince de, kanunen ikinci boşanma davası açılamadığı ve bu sürede yaşadığım rahatsızlıklar nedeniyle ancak altı yıl sonra ikinci boşanma davası açabildik.

Bu arada maluliyet hastalıkları ve türlü zorluklar, artı evin çamaşırı, bulaşığı, temizliği, yemek vb. diğer işlerini tek başına yapmak durumunda bırakılarak mağdur edildim. Bu ikinci dava da maalesef bir buçuk yıl sürdü. Tekrar Adli Tıp’ta türlü eziyetler içinde 5 gün yatırıldım. Ve sonuçta düzenlenen, bire beş katılarak hazırlanan rapordan sonra 10. yılın sonunda mahkeme boşanmamıza karar verdi. 400 lira olan “TEDBİR NAFAKASI” “BOŞANMA NAFAKASI” adı altında 750 liraya çıkarıldı ve iki senedir de onu ödüyorum.

Engelli bir vatandaş olarak 12 sene boyunca nafaka ödemem ve tüm bu yaşadıklarım hakkaniyetli ve adilane bir uygulama mıdır?

Kadın hem kocasından nafaka, tazminat hem de babasından miras yoluyla gelir elde etmekte hem de dul kadınlara ödenen aylık nakdî ödeme almaktadır. Ayrıca Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının vermiş olduğu mikro-makro krediler ile hibeler de almaktadır. Medyadaki haberlere göre yeni tasarıda asgari beş yıl olacağı dillendirilmişti. Zaten 6182 sayılı İstanbul Sözleşmesi ile kendilerine tamamen pozitif ayrımcılıkla, hukuk karşısında erkeklerden üstün konumda olan bayanlardan, üstün olmaktan vazgeçtik, hiç olmazsa eşit olmak istiyoruz! Bütün bu gelirleri alan birçok bayan artık “nasıl olsa nafaka alıyorum, gelirim var, ne diye kahır çekeyim evlenerek” anlayışına sahip olmaktadır. Dolayısıyla varlığıyla övündüğümüz aile kurumları çatırdayıp yıkılmakta, boşanmalar artıp gayrimeşru yaşantıların, dış ve iç yayınların da etkisiyle yayılması sonucu doğmaktadır.

Eğer söylenilen doğruysa tasarıda nafaka süresi asgari 5 yıl olursa kanun yine sakat çıkacak ve sakat doğacaktır. Bu nedenlerle siz medya yetkililerinden aşağıdaki hususlardaki taleplerimizin devlet büyüklerimize duyurulmasını istirham ediyoruz:

A) Boyanma gerçekleşmeden ayrılık hâlinde tedbir nafakasına ait ödeme sürelerinin yeni çıkarılacak nafakanın sınırlandırılması yasa tasarısının ödeme süresi içinde hesap edilerek düşürülmesinin sağlanması,

B) Nafakanın en fazla boşanmadan sonra 4 ayla sınırlandırılması,

C) Bizim gibi engelli vatandaşların maluliyet oranı yüksek olandan nafaka alınmaması için kanuna ekleme yapılmasını, bu ödemenin sosyal devlet ilkesince devletimiz tarafından ödenmesinin sağlanması,

D) Milletimizin değerlerine aykırı olan İstanbul Sözleşmesi gibi bir garabetin iptalinin sağlanmasını siz sayın devlet yetkililerinden yeni çıkarılacak kanun ve anayasaya konulmasını saygılarımla arz ve talep ederim, teşekkürlerimi sunarım.

          İsminin açıklanmasını istemeyen bir vatandaş

Engelli bir vatandaş olarak on iki senedir nafaka ödüyorum, reva mıdır?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.