Babasının uğruna gazi olduğu vatanda kızının cenazesine mezar verilmedi!

A -
A +
Feridun Ağabey, geçen hafta bayramın birinci günü Ankara’dan Mersin’e giderken Şereflikoçhisar mevkiinde arkadan çarpan araç sebebiyle hayatlarını kaybeden, Rumeysa kızımız ile eşi İbrahim Deniz Köktaş’ın vefat haberiyle yüreğimiz yandı. İki yaşındaki kızları çok şükür hayatta... Onlara arkadan çarpan araç sürücüsü tamamen kusurlu ve ölüme sebebiyet verdiği hâlde serbest bırakılmıştı. Yakınları cenaze defin işini tamamladıktan sonra çarşamba ve perşembe günü yazılı ve görsel basını haberdar ettik. Çok büyük tepki gelince teşekkür ediyoruz, Aksaray Başsavcılığı perşembe günü hemen itiraz etti ve serbest kalan sürücü perşembe akşamüzeri tutuklandı. Ailenin ilk gün serbest bırakılma kararına zaten itiraz edecek ne vakitleri ne de mecalleri vardı. Biz komşular ilgilendik konuyu basına taşıdık. İmkân sahibi komşuları olmayanların hâli nice oluyor bu yorumu okuyucularımıza bırakıyorum...
 
Ağabey kazada vefat eden kızımız Rumeysa’nın babası Murat Kiraz 1999 yılında Van’da teröristler tarafından canlı bomba ile bir bacağı dizinden koparılan jandarma GAZİ’dir. Murat’ın 23 yaşındaki güzel kızı Rumeysa ile eşi 33 yaşındaki TÜBİTAK elektronik mühendisi İbrahim Deniz Köktaş, yanlarında iki yaşındaki yavruları Ayşe Sena ile birlikte Ankara’dan bayramın birinci günü saat 11.00’de yeni Niğde otobanına giriyorlar. Küçük Ayşe’yi bayramlaşmak üzere babaannesi ve dedesi bekliyor... Saat 13.00 sularında otobanda Şereflikoçhisar yakınları Sarıyahşi mıntıkasında bu kaza meydana geliyor.
Kazada can veren iki gencin vasiyeti var çok önceden. “Öldüğümüzde bizi Bağlum’a defnedersiniz” diye.  Ne enteresan ki 14 Haziran 2022 tarihinde yani bir ay kadar önce Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi 1290 No’lu bir karar almış. “Bağlum’da 10 yıl ikamet etmeyen kimse Bağlum mezarlığına gömülemez” diye. “Peki, mezar satın alalım”, “Efendim kararda satış da yasak” deniliyor.
 
Hâlbuki bu karardan önce isteyen 30.000 TL ile mezar yeri satın alabiliyordu. Bu vatandaş ki 9 yıldır Bağlum’da yaşıyor. Orada evi var ve orada ikamet ediyor. Gel gör ki vasiyetine rağmen bu karar gereği Bağlum’a defnedilmesine izin çıkmıyor.
Ne diyelim Sayın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanım, bazen kararlar hâlden anlamıyor, gözyaşlarını duymuyor… Bu karar sebebiyle bayramın ikinci günü 16.00’ya kadar cenazeler ortada kaldı. Herkes bir çözüm arıyor ama olmuyor. Neticede Rumeysa’nın komşu bir teyzesi birkaç yıl önce kendisi için satın aldığı mezar yerini imza atıp muvafakat veriyor ve Rumeysa Bağlum’a defnediliyor. Definden sonra, ölen eşin de eşinin yanına gömülmesi yasal hakkı olduğu için İbrahim de yakınındaki boş bir yere defnediliyor...
 
Biliyor musunuz İbrahim vefatından 10 gün önce de kendisine bir mezar taşını yaptırmıştı mermer üzerine İslam harfleriyle adını yazdırdığı bir mezar taşı. O mermer mezar taşı hâlâ evinde, mezarının başına dikilmeyi bekliyor...
Bağlum’da şu an bile gerektiğinde yüzlerce cenaze gömülecek yer var. “Yok” denilse bile yukarıda kocaman bitişik tarla var. Belediyemiz uygun bir şekilde kamulaştırarak orayı da mezar yeri yapamaz mı?
 
Ne ibretliktir Feridun Ağabey, vatan toprağı için canını verecekken GAZİ  olan babanın biricik yavrusu için bu vatanda iki karış toprağı çok görmek!.. KORKMAYIN TÜRKİYE İKİ KARIŞ TORAK İLE ÇÖLLEŞMEZ. RUMEYSA ŞU AN TOPRAĞIN ALTINDA. KALDI Kİ BİZ RUMEYSA’NIN MEZARININ ÜZERİNE KOCAMAN YEMYEŞİL BİR AĞAÇ DİKECEĞİZ. SÖZ...
Bu yazıyı komşuları olarak biz yazdık. Yoksa anne ve babanın bırakın yazmayı, konuşacak mecalleri yok...
           
Rumeysa ve İbrahim’in komşuları
 
Babasının uğruna gazi olduğu vatanda kızının cenazesine mezar verilmedi!
 

 

Komşuluğun hiç mi hatırı yok?
 
“Feridun Ağabey, biz 21 yıl önce İstanbul Anadolu yakasından gelip İhlas Marmara Evlerine yerleştik. Niyetimiz salih komşularımızla birlik beraberlik içinde sitemizde komşuluk yapmaktı. Çok şükür bu zamana kadar da Marmara 2. kısımda oturduk. Çocuklarımız da burada doğdu burada büyüyor. Evimiz yok kiracıyız. Fakat son zamanlarda yaşadığımız sıkıntılı dönem bölgemizde de sitemizde de kiraların anormal derecede artmasına sebep oldu. Özellikle sitemizde yabancı uyruklulara yüksek bedellerle evler kiralanıyor. Ben hem kiramı ödüyor hem de geçiniyordum fakat şimdi ev sahibim oturduğum daireden çıkmamı istiyor. Ev sahibimi de zorda bırakmak istemiyorum. Kiraya tutanlara da niye tutuyorlar demiyorum. Fakat ev kiraları o kadar yüksek ki benim ödemem ve sitede yaşamam artık zorlaştı. Ben bu çaresizlik sebebiyle buradan çıkıp site dışında ikamet edecek yer aramak durumunda kaldım. Çok sevdiğim ve çok iyi komşularım bulunan sitede maddi yetersizliğim sebebiyle ayrılmak zorunda kalıyorum.
 
Bizim gibi insanları düşünerek bu sıkıntıların da bir gün geçeceği ümidiyle kiramızı ödeyebileceğimiz seviyede bize kiralık ev veren site sakini ev sahibi olmayacak mı? Her şey sadece para mı? Çok parası olanın hatırı var da biz yılların site sakinlerinin hatırı yok mu? Çok üzülüyorum bu nedenle size yazmak istedim.”  "Rumuz: 23"
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.