Annemin sinirli hâline artık dayanamaz oldum

A -
A +
“Feridun ağabey, Allahü teâlâ sizden razı olsun. Bir mesele hakkında size danışmak istiyorum. Annem eskiden beri sinirli bir yapıya sahip fakat son zamanlarda neredeyse hiç iletişim kuramaz hâle geldik. Öyle ki söylediğimiz, sorduğumuz, yaptığımız her şeyi aşırı bir tepkiyle karşılıyor. Adım atsak niye o ayağınızla attınız diyecek hâle geldi. Konu ne olursa olsun kalpler kırılıyor. Konuşmamayı denedim. Öyle de olmadı. Hele alttan alayım gönlünü alayım da bir daha tatsızlıklar yaşanmasın diye hediye, tatlı söz gibi unsurlarla yaklaştığımda daha da aşırı bir tepki alıyorum. Artık zaten benim de hatır alacak gönlüm kalmadı ve psikolojik olarak da çok yıprandım. Çok zor durumdayım. Lütfen bana akıl verin” diyen "Hazan" rumuzlu okuyucumuz, kısa yazınızda annenizin yaşını, sağlık durumunu, bulunduğunuz aile ortamını vb. belirtmediğiniz ve bunlar sorunu tanımlamada önemli veriler olduğu için genel bir bilgi paylaşımında bulunalım...
 
Bir insanın yaşı, sinirlilik hâlinin evveliyatı, bu konuda daha önce herhangi bir profesyonel yardımı alıp almadığı önemli bir veridir. Bardağı taşıran bir gelişme yaşanıp yaşanmadığı önemli bir veridir. Örneğin daha önce sinirlerini kontrol edebilirken şimdi edemiyor olmasının sebebi ne olabilir? Biyolojik olarak sinir sistemini besleyen vitamin ve minerallerden, bunları içeren meyve sebze ve gıdalardan ne kadar yararlanabilmektedir? Sinir sistemini zorlayan biyolojik bir sebep olup olmadığı, depresyona girip girmediği vb. hakkında aile hekiminizden yardım almanız önemlidir. Sosyal anlamda yaşlı insanların genel olarak yalnız kalmak, yanında çevresinde emsalinin (yaşıtı) olmaması, kendini anlayan kimse olmadığını düşünmesi vb. gibi durumları söz konusudur. Bu durumun dışındaki hayat o kimseyi huzursuz etmeye ve aşırı tepki vermeye zorlayabilir. Annenize gönül koymak yerine öncelikle onun psikolojik, biyolojik ve sosyolojik açıdan değerlendirmesini yapmaya odaklanmalısınız. Bu süreçte de gönlünüzün kırılması konusunda profesyonel düşünmelisiniz. Yani onun sinirlilik hâli sizin şahsınıza yönelik bir tavır değildir. Sinirlerine hâkim olamama durumundan kaynaklanmaktadır. Tıpkı ayağı ağrıdığı için yürüyemeyen kimseye nasıl anlayış gösterirsek sinirlerine hâkim olamayan kimsenin sinirli hâlini de normal sürece geçene kadar aynı anlayışla değerlendirmek gerekir. Sağlık sıhhat ve afiyet dileklerimizle... (F. A.)
 
 
Ben de öğrenci affından yararlanabilir miyim?
 
“Feridun Ağabey, yüksek lisans, doktora ve lisans öğrencilerini kapsayacağı belirtilen afla ilgili bir sorum olacak. Ben daha önce 2014’te ve 2015’te üniversite sınavlarına girdim. Amacım hukuk fakültelerinden birini kazanmaktı. Sınav sonuçlarına göre daha önce Hukuk Fakültesi ile birlikte birkaç iletişim fakültesini de işaretlemiştim. Aldığım puan hukuku kazanmama yetmiyordu ama işaretlediğim diğer birkaç fakülteye puanım tutuyordu. Hukuk arzuladığım ve kazanmaya puanım yetmediği için ötekilere kayıt yaptırmaya o zaman gerek duymadım. Ama şimdi meslek olarak gazetecilik yapmaktayım. Dolayısıyla bu af konusu gündeme geldiğinde şöyle düşündüm. Ben de 2015 yılında kazandığım puan ile yine o iletişim fakültesine kaydımı yaptırmak için müracaat etsem müracaatım kabul olur mu? Af benim bu durumumu da içerir mi? Bu konuyu sizin aracılığınızla yetkililere ulaştırmak istiyorum”
   Rumuz: Bir Öğrenci-Tekirdağ
 
 
“Halkın sağlığı mı ülkenin ekonomisi mi?”
 
Feridun Ağabey, değişik yerlerden "Pandemi bitmedi sürüyor" başlıklı açıklamalar yapılarak maske takılmasına hatta bakanlığın önlemleri sıklaştırması için çağrılar yapılmaya başlandığını okuyor duyuyoruz. Ben bu çağrıları sağlık adına yapılmış iyi niyetli çağrı olarak görmüyorum.
Bu "maskeli" çağrıların, yeniden toparlanmaya başlayan ekonomimizi hedef aldığını düşünüyorum. Bu dünyanın ekonomik krizden çıkmaya çaba sarf ettiği bir süreçte yeniden esnafı, lokantacıyı, kahveciyi, toptancıyı, tedarikçiyi krize sokma amacı taşıdığını düşünüyorum. Güya halk sağlığını koruma bahanesi ile halkın sosyal ve ekonomik sağlığının tehdit edilmekte olduğunu düşünüyorum. Küresel ölçekte yaşanan enflasyonun arkasında da aslında maske ile başlayan ve kapatmalarla devam eden zorba tedbir yatmakta değil midir? Devletimizin bütün bu art niyetli girişimlere rağmen bunlara kulak asmadan yoluna devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Çalışacağız, üreteceğiz, tarlamızda fabrikamızda olacağız, kıtlığa ve krize fırsat vermeyeceğiz. Gıda krizi ve kıtlık telafisi güç ve imkânsız bir kırılmayı getirir. Tabii ki bakanlığımız sağlığımızla ilgili tedbirleri alsın ve almaktadır ama art niyetli kampanyalara ve baskılara fırsat verilmesin. Saygılarımla.
         Bir kunduracı esnafı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.