“Almanya’daki yeğenlerimi dinledim de yazdım”

A -
A +
“Feridun Ağabey, 27 Haziran 2022-21 Temmuz 2022 arasında bir Almanya seyahatim oldu. İntibalarımı sekiz sayfalık bir yazı hâlinde size gönderdim” diyen İstanbul’dan Emekli öğretmen Alaaddin Erdoğan uzunca mektubunun bir kısmında diyor ki:
“Feridun Ağabey, Almanya'da çalışan yeğenlerim yaşadıkları son durumu şöyle itiraf ediyorlar:
 
“Biz bu krize kadar ucuz yaşıyorduk. Yiyecek giyecek, araba, gayrimenkul, ev aletleri gibi her şeyi ucuz alabiliyorduk. Para biriktirebiliyorduk. Şimdi durum tersine döndü. Arabayla gezmeye çıktığımızda, gidiş dönüş için depoyu doldurabiliyor ve geri dönebiliyorduk. Şimdi ise depoyu doldurmaya paramız yetmiyor.
 
Dolaştığımız mağazalarda bir hafta önceki ürünlerin fiyatının %50 yükseldiğine şahit olduk. Bu yüzden Almanlar indirim yapan mağazalara hücum ediyorlar. İndirimli marketlere, mağazalara yöneliyorlar. Tasarrufa başlamışlar. Orta direk esnaf ve küçük mağazalara giren çıkan yok gibi. Âdeta sinek avlıyorlar. Kapanan dükkânlara da şahit oluyoruz. Çalışan işçiler, memurların maaşı, kirayı ödedikten sonra, maaştan kalan para ev masraflarına yetmiyor. Önceden bir kilo alırken şimdi yarım kilo, meyveyi bir kilo alırken şimdi tane ile alıyoruz” diyorlar.
 
Büyük firmalar da küçük firmalar da personel tenkisatına gidiyor. Mesela bizim mahdumun mühendis olarak çalıştığı uluslararası turizm şirketinde lokomotifi durumundaki birimleri (yazılım programı yapan ünite) bırakıp diğer üniteleri tek tek kapatıyorlar.
 
Şunu da öğrendim ki, büyük şirketler çıkardığı işçilere ödediği tazminatları, devlet aldığı vergilere sayıyor. Büyük şirketleri krize karşı koruyor. Küçük şirketlere böyle imkân sunmuyor. Onlar bu yüzden kapanmaya kadar gidiyor. (Kapitalizm herhâlde bu demek; büyük balık küçük balığı yutar.) Devlet, işsiz kalanlara işsizlik maaşı veriyor ama o kişi her ay nereye ne kadar iş müracaatı yaptığını resmî olarak rapor etmek zorunda. İş bulmaya çalıştığını ispat etmeli. Sohbet ettiğim Türk işçisi 80 yaşındaki İsmet Amca ise 20 yıldır emekli maaşı alıyor, aldığı şimdi geçinmeye yetmediği için, devlete müracaat ediyor. Devlet kirayı ödedikten sonra geriye kalanı geçim endeksine göre hesap edip evdeki kişi başına 350 avro yardım veriyor. Bu da karı-koca 700 avro ediyor. İşçilere, memurlara zam çok cüzi. O da 1,5-2 senede bir yapılıyor. İzlediğim Türk-YouTuber yorumcular, Alman yetkililerinin önümüzdeki kışın sıkıntılı geçeceğini, enerji sıkıntısı yaşayabileceklerini, vatandaşların tedbir almalarını tavsiye ettiklerini naklediyorlar. Alman halkı da elektrikli ısıtıcı aletlere hücum etmişler mağazalarda elektrikli ısıtıcılar kalmamış.
 
Yine YouTuber’ın bildirdiğine göre, Alman hükûmeti, kömürle elektrikle çalışan enerji santrallerini ve ülkenin enerji ihtiyacının %6'sını temin eden nükleer santralleri ağır sanayiyi ayakta tutmak için devreye sokacaklarını bildirmiş.
 
Bu küresel ekonomik krize rağmen, bütün bu sıkıntıya savaşın yansıdığı korkuya rağmen, Alman halkı hükûmeti devirmek gibi bir düşünceyi bir eylemi aklından geçirmiyor da, Türkiye'de Türk halkı neden bu kadar politize olmuş, belli bir kitle medyanın ve siyasilerin de kışkırtmalarıyla hükûmet ve cumhurbaşkanlığı düşmanlığına evrilmiş, anlayabilene helal olsun”
***
 
Şimdi yüzümüze bile bakan yok
 
Feridun Ağabey, bir komşumun ablası bir bankada şube şefi idi. Bir gün bize demişti ki: “Çocuklar banka dediğin güneşli havada sana şemsiye verir. Yağmurlu havada geri ister.”
 
O yıllarda çocuktuk ne anlama geldiğini anlamamıştık. Bu sözü yıllar sonra anladım. Bir bankanın müşterisiydim. Firmam maaşlarımızı oraya ödüyordu. O zamanlar bize ne ayrıcalıklar sunuyorlardı. Krediler, kredi kartları, ücretsiz havale imkânları neler neler... “Değerli müşterimiz” diyerek her türlü kolaylık sağlanıyordu. Sonra firmam maaşlarımızı başka bankaya ödemeye başladı. O bankadaki müşteri olarak değerimiz bir anda sıfıra indi. Tabiri caizse yüzümüze bile bakmadılar. Meğer bize değil paramıza değer veriyorlarmış.”
H. Hüseyin Uslu
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.