40 yıl önceki su borcu başkasından istenir mi?

A -
A +
"İstanbul Kadıköy İSKİ Müdürlüğünün bana göre keyfi ve hukuka aykırı uygulaması dolayısıyla şikâyetçiyim. Bu müdürlük su talebinde bulunan yerlere su vermeleri için talep sahibi ile bir sözleşme yapar, depozito alır, suyu ve sayacı bağlar. Benim kiraya verdiğim Kadıköy Osmanağa Mah. Söğütlüçeşme Cad. Bayramyeri Sk. 18/7 daire kiracısı o yere su bağlatmak için, dairede ona aynı dairenin 1977 yılındaki su parası borcu bulunduğundan onu ödemesi istenir. Dikkatinizi çekerim. İstenen borç 40 sene evvelki kiracı adına. Bu zaman içerisinde aynı dairede belki onlarca kiracı değişmiş olduğu bir tarafa, yasalarımıza göre bu gibi borçlar şahsi borç değil midir? Bundan dolayı ne kiraya vereni ne de kimseyi cezalandıramazsınız. Ama İSKİ kırk sene önceki Ş.A. isimli bir vatandaşa ait borcu, yeni kiracıdan aldıktan sonra binaya suyu bağladı. İSKİ ile aramızda yazılı ve sözlü tartışmalar aylarca sürdü. Netice alamayınca bağlı oldukları Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Beyefendiye yazdım ve durumu anlattım. Mektubumu Sayın Kadir Topbaş Beyefendiye intikal ettirdim" diyen ve konuyla ilgili üzüntü duyduğunu belirten Kadıköy'den Osman Salihoğlu Beyefendinin üzüntüsünün yetkililerimiz tarafından en kısa zamanda giderileceğini ümit ediyoruz.
Özgür'e yardımcı olacak gönüllü bir avukat yok mu?
"Feridun Ağabey, öncelikle bizlere ve gazete okurlarına böyle bir sayfa ayırdığınız için teşekkür ederiz. Ağabey bizler mahkûm olduğumuz için unutulduğumuzu düşünüyorum. Umarım devletimiz bizleri de unutmaz. Bizim ve ailelerimizin de yüzünü bir kere olsun güldürür.Feridun Ağabey, bana Çağlayan adliyesinde 29. Asli Mahkemesince 3 yıl ceza mahkûmiyeti verildi. Eski sabıkam nedeniyle kanaat hapsi verildi. Bu ceza ilk mahkemede ve avukat dahi verilmeden verildi. Ceza aldım. Ayrıca müşteki, ifadesinde 'olayı şahsın yapıp yapmadığını görmedim' demesine rağmen olay iddianameye ve gerekçeli karara ben yapmış gibi yansıtıldı. Ben ayrıca temyiz dilekçesi yazmayı bilmediğimden dosyayı temyize de gönderemedim. Ve yapmadığım bir suçtan ötürü burada 19 aydır mağdurum. Sesimi yetkililere ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a Türkiye gazetesi aracılığıyla duyurmak istiyorum" diyen Silivri 5. No'lu L Tipi K.C.E c-16 Koğuşundaki Özgür Tecelli Ersoy'a temyiz konusunda yardımcı olacak bir avukat inşallah bulunur. Yazık, belki temyizde suçsuzluğunu ispatlar da kurtulur.
Atanamayan branş öğretmenleri feryat ediyor
Bir süredir ataması yapılmayan öğretmenlerin mailleri, faksları, mektupları gelmeye başladı. Öncelikle dileğim en kısa zamanda öğrencilerinize ve mesleğinize kavuşmanızdır. Murat Şen imzasıyla gelen mailde yazılanlar diğer faks ve mektuplarla ortak ifadeler."Mesela 22 bin mezunu olan sosyal bilgiler bölümünden sadece 700 alım yapılarak ihtiyaç şimdilik bu kadardır denilmiştir ama akabinde gördük ki; bir ek alım ve sonrasında sınıf öğretmenlerine il dışı ve il içi tayinlerle yüksek kontenjanlar sağlanmış. Bu da yetmezmiş gibi (verilen bu kontenjanların bizim bölümlerimiz olduğunu gördük), yıllarca dirsek çürüttüğümüz dereceler elde ettiğimiz bölümlerimize haksız olarak geçebilmeleri için alan değişikliği diye bir şey ortaya atılmış. Bu kadar mağduriyet üstüne bir de tek atamadan bahsedilip üstelik puanlarınız da 1 sene geçerlidir deniliyor. Bizler şubat ayı ya da şubattan önce 40.000 öğretmen alımı ile mağduriyetimizin bir an önce giderilmesini istiyoruz. 4+4+4 sistemi için büyük önem teşkil eden branş bölümlerine en az 40.000 kontenjan verilmesini istiyoruz" deniliyor...Bir başka faksta bir başka öğretmen grubu ise şöyle diyor: "2001'den önce iktidara gelen hükümetlerde atanan öğretmen sayısı toplamı AK Parti'nin 13 yıllık iktidarında atanan öğretmen sayısı kadardır ve AK Partinin atadığı öğretmen sayısı 400 bini bulmuş ve bu da ülkemizin eğitimi için büyük bir gelişme olmuştur, ancak Yeni Türkiye vurgusu ile yola çıkan hükümetimizin bu sayıyla yetinmeyip biz branş öğretmenlerini de atamak için imza atacağına inanıyoruz."Bu temenniye biz de katılıyoruz. Biraz daha sabır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.