Cumhurbaşkanımızın bile hatırı yoksa söylenecek söz de yoktur...

A -
A +

Yedi düvelin tanıdığı, adı geçince Amerika'da bir Müslüman siyahi taksi şoförünün ona olan hayranlığından ücret almaktan vazgeçtiği bir Erdoğan... Suriye'de hutbede vaaz eden âlimin "Allah'ım onu Müslümanların başında daim eyle" diye dua ettiği bir lider... Çanakkale'de Kara Savaşlarının 100. Yılı merasimine 21 ülke Cumhurbaşkanının ve 5 Başbakanın davetine icabet ederek geldiği hatırlı Devlet Başkanımız... Milletin gözünde milli bir kahraman olan Cumhurbaşkanımız... O kadar meşgale arasında bu köşede ekonomik sıkıntısına çözüm arayan Erzurumlu Murat Çubukoğlu'nun yaşadığı sıkıntıdan haberdar oluyor... Kendisine buradan en kalbi şükranlarımızı arz ediyoruz...

Köşemizdeki yazıdan sonra bu gencin ekonomik sorununa çözüm üretilmesi konusunda talimat veriyorlar. Ama sonuçta nerede hangi aksama veya ilgisizlik yaşanıyor bilemiyoruz ne bankalar ne belediye ne de bir başka yetkili "bir esnafı kurtarmak" adına Cumhurbaşkanının talimatına rağmen hâlâ prosedürü tercih ederek üç ortağı hayal kırıklığına uğratmaya devam edebiliyorlar.

BÜROKRASİNİN GÜCÜ!..

Yani bunca meselenin arasında bu konuyu da Cumhurbaşkanımıza ulaştırana kadar yaşanan ilgisizliğe ne demeli onu da bilmiyoruz? Oysa ilk defa kamuoyuna yayınlanan yazımızdan kimse sıkıntıya çözümü üstlenmeyince ikinci defa doğrudan Saygıdeğer Erzurum Belediye Başkanımıza açık mektup yazmıştık ve okuyucularımız adına teşekkür etmiştik.

Ama bu vesileyle anladık ki bir insanın hayatını normale döndürmesi için hâlâ bürokrasinin gücü herkese rağmen her şeye yetiyormuş.

Okuyucumuzun daha önceki gönderdiği faks kupüründe okuduğumuz Kobani'ye 32 araba hediye edebilen belediye, 10 yılık esnaf iken kimseden bir kuruş istemeden borcu harcı olmadan geçinip giderken üstelik belediyenin kendi uygulama hatası sebebiyle müşteri kaybederek işinde mağdur olmuş üç esnafına bir yıl ödemesiz ama geri ödemeli kredi çıkartılmasında yardımcı olamıyordu.

İşte son olarak bize gelen faksını özetleyerek sizinle paylaşıyoruz:
"Feridun Ağabey, bu size son faksım olacak. Sesimizi aracılığınızla duyurmak istedik. Umutlandık ama sonu yine hüsran oldu. Cumhurbaşkanlığından aramıştılar ya, onlar da Halk Bankası Bölge Müdürlüğü'ne talimat vermişler. Halk Bankası zaten -yine bürokratik gerekçe- kartlarımızın takipte olduğunu bize yazıyla göndererek kredi veremeyiz dedi. Eminim ki sonuçtan Sayın Cumhurbaşkanımızın haberi olsa gereğini yapar. Bir tane adam var bu ülkede... Ama demek ki yanındakiler rahat olduğu için derdimi okumadan doğrudan Halk Bankasına göndermişler. Halk Bankasından da resmî bir yazıyla yine aynı bildik cevap geldi. Kredi kartların takipte, çekin yazılmış filan...

Neyse Feridun Ağabey, bir belediye başkanımız var ki sağ olsun insanları sadece dinliyor.
Çağırdı bizi sağ olsun... 'Saat 9.00'da gel' dedi. Makamına gittim. Saat 11:30'da görüştü. -Burada Başkanın da hakkını yememek lazım, Koskoca Erzurum için çalışan bir başkanın bu kadar yoğunluğu olabilir ve bu kadar süre uzaması normaldir- O da aynı şekilde Vakıflar Bankası Bölge Müdürüne telefon açtı. 'Sen oraya git sana kredi verirler' dedi. Gittim ama sonuç aynıydı.

Sağlık olsun Feridun Ağabey, sen 'beni gelişmelerden haberdar et!' demiştin. O bakımdan yazdım. Yardım eden çıkmadı. Yazdıklarımızın hepsi boşunaymış...

Bu akşam Regaip kandilinde tüm ümmeti Muhammed'e dua ediyorum. Dükkânıma da TGRT'deki Huzura Doğru'dan etkilenerek 'Huzur' ismini vermiştim. Rabbim tüm sıkıntıda olanları kurtarsın..."

ÇARE ÇOK BASİT...

Ya arkadaşlar... Bu gencin istediği neydi biliyor musunuz? Çok basit... Diyordu ki:
"Belediye yol çalışması yaparken benim dükkânımın önü kapandı. İşlerimiz bozuldu. Kimseye derdimizi anlatamadık. Açtığımız dükkânla aldığımız kredileri ödeyemedik. Ve ekonomik olarak çıkmaza girdik. Üç ortak mağdur olduk. Bu mağduriyetin sebebi biz değiliz. Ama bize belediye mi sahip çıkacak (Bu mağduriyet sebebiyle belediyenin tazminat bile ödemesi gerektiğini bilmiyor olabilir, o ayrı konu) devlet mi sahip çıkacak, birilerine sesimizi duyurmak istiyoruz."
Bu sesi sağ olsunlar Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız dahi onca meşgalesine rağmen duyuyor ve Erzurumlu vatandaşına sahip çıkıyor olduğu halde diğer yetkililer duymuyor ve gereğini yapamıyorsa söylenecek söz yoktur...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.