Dosyan bulunursa masrafını da alırsın (!)

A -
A +

"Feridun Bey, Ziraat Bankasından şikâyetim var. Biz emekliler bankadan kredi alırken dosya masrafı vb. kesinti yaptılar. Bu yılın başlarında bu paraların iadesine karar verildi. Başvurumu üç ay önce yaptım halen ödeme yapılmadığı gibi bilgi de verilmedi. Ödemeyi ne zaman yapacaklar bir ses versinler. Şahin Durum/İzmir"

"Sevgili Durum affına sığınarak bir komediye dikkat çekmek istiyorum. Ziraat Bankası işçinin, köylünün emeklinin bankası... Hizmet Bankası sen bu bankadan nasıl şikayette bulunabilirsin? Zinhar!.. Banka bankadır ve bankanın kuralları yanında hiç kimsenin önemi yoktur. Sizin dosya masrafı parasına ihtiyacınız olması da bankanın umurunda değildir. Bu masraf iade servisinde çalışanların değerli memurinin keyifleri yerine geldiğinde size de paranız ödenir... Aceleniz ne! Önceden hiç alamıyordunuz ya! Bak memur arkadaşlar harıl harıl veya horul horul çalışıyor... Elbet bir gün dosyana sıra gelir ve masrafını alırsın... Dosyanı bulurlarsa paranı bulamazlarsa havanı alırsın... Ama mutlaka alırsın"
İnanın yukarıdaki satırları 70'li yılların devlet memuru zihniyetini eleştirmek için alaycı üslupla yazdım. Oysa işin vahim tarafı bugün 2015'teyiz ve teknolojide çağ atladığını söyleyen, hologramlı kartla hava atan bir bankadan söz ediyoruz. Kredi verdiği insanları aylarca bekletiyor... Bu kaçıncı şikâyet sayamadım... Ziraat Bankamız niçin böyle yapıyor?
Ya müşterisini ciddiye almıyor... Ya kurumda kimin dosyası nerede kimse bilmiyor, dosya arayıp duruyorlar, ya da dışarıya karşı teknoloji reklamı yapsalar da içeride hâlâ manuel sistemle çalışmaya çalışılıyor... Başka bir şık var mı?

Bu lavaşları kim böyle yapıyor?

Feridun Ağabey, bu da dert olarak yazılır mı diyebilirsin ama şu kebapçılarda bir zamandan beri servis edilen lavaşlar inan insanın yemek zevkini altüst edince yazmak istedim size.
Diğer günlerde de kafama takılan bir soruydu ama bu mübarek ramazan günlerinde hepten canımı sıkıyor şu kebapçıların lavaş uygulaması. Hangi kebapçıdan kebap söyledimse beraberinde gönderdikleri lavaş makine usulü ne olduğu belli olmayan bir şeydi. Bir de çiğköftecilerde rastlıyorum böylesi lavaşlara... Hamurdan desen hamur değil, nişasta desen nişasta değil, kâğıt desen kâğıt değil... Tat yok tuz yok, lezzet yok... Bu kebapçılar söz birliği etmişçesine bu lavaşları nereden alıyor, kime yaptırıyor bilemiyorum? Neden adam gibi hamurdan açıp da kendi fırınlarında yapmıyorlar? Ya da pide gibi bir şey de verilebilir. Hiçbir şey yapamıyorlarsa yanına bir iki dilim ekmek versinler bu lavaşlardan yine iyidir. Maliyet mi ucuzluyor? Kolaya mı geliyor bilemiyorum ama ufak hesaplarla kendi kebaplarının kalitesini kendileri düşürüyorlar.

Bizim orada bir kebapçı var. Kendilerini dünyanın sayılı kebapçıları arasında sayıyorlar. Gerçekten kebapları da iyi ama kullandıkları lavaş beş para etmez. İnanın İstanbul Trakya yakasında hangi kebapçı gerçekten kendi hamurunu kendisi açarak şöyle mis gibi lavaş ile birlikte kebap yapıyorsa söylesin üşenmeyeceğim oraya gideceğim.
Adnan Gülsever-Küçükçekmece


"Aradığın numara geçici olarak servis dışı"

"Feridun Ağabey, sizinle bir üzüntümü paylaşmak istiyorum. Çok sevdiğim ve çok itibar ettiğim bir ağabeyimin telefonunu çevirdim. Birkaç saniye sonra bir sesli mesaj ile karşılaştım. 'Aradığın numara geçici olarak servis dışıdır...' Hem o kimse hakkında çok şaşırdım. Hem üzüldüm. Hem onun hakkında böyle bir kanaat uyandırdığı için telefon hizmeti aldığı kurum adına üzüldüm. Gerçi hemen tüm operatörler bunu böyle yapıyor. Telesekreterden böyle bir ses duyduğunuzda o telefonun borcundan dolayı kapatıldığını düşünüyorsunuz. Çünkü başka bir sebeple servis dışı olmuyor; 'aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor' diyor. Bir firma müşterisinin borcunu tahsil edebilmek için onu tüm iletişim kurduğu insanlara böylesine mahcup etmekten ne zevk alıyor? Nasıl bir insafsız yaptırımdır bu? Tamam kardeşim, bir süre uyarı yapıyorsun. Ama halen ödemiyor veya ödeyemiyorsa konuşmasını kısıtlar yine... Ama böyle herkese afişe edecek tarzda sloganlara ne gerek var. Buradan müşteri tüketici derneklerine de sesleniyorum. Lütfen bir fatura için bir müşterisini cümle âleme rezil etmekten vazgeçsinler... Hem değerli müşterimiz diyorlar hem bir fatura için müşterilerini rezil ediyorlar. Bu, büyüklüğe ve kurumsallığa yakışmıyor."
Figen Gümüş-Ankara

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.