Hasta olmaya mecbur muyum arkadaş?

Feridun Bey, 59 yaşında bir emekliyim. Çok şükür şimdiye kadar hiçbir ciddi rahatsızlığım olmadı. Doktora da birkaç defa çocukların zorlaması ile gittim. Ama muayenelerde ciddi bir sıkıntım çıkmadı. Ben tıbba karşı değilim. Ama gereksiz doktora gitmeye ve gereksiz ilaç kullanmaya, hele hele gereksiz müdahaleye karşı biriyim. Geçen gün arabamda giderken radyoda dinliyordum. Bir hastanenin doktoru programa katılmış, diyordu ki: “40 yaşın üstündeki herkesin en az yılda bir defa check-up olması lazım. Bunun aslında mecbur edilmesi lazım. Bazı insanlar 'ben iyiyim' diyerek gelmiyorlar. Devletin bunu mecbur etmesi lazım...” Sunucu bir check-up'un fiyatını sorduğunda da 2500 TL diyordu. Bu ne doymak bilmez iştah böyle? İnsanların sağlığını ne kadar çok düşünüyor (!) bu doktor bey? İnsanların evde elektrikleri yanıyor mu? Doğalgazlarını ödeyebiliyorlar mı? Mutfaklarına ayda kaç kilo et giriyor? Bunların hiçbirini merak etmiyor, sormuyor, ilgilenmiyor. "Sağlıklı yaşamak için check-up yaptırmak lazım" diyor. Aylarca midesine et girmeyen bir insanın, ömrü bodrum katlarında geçmek zorunda kalan bir ailenin, para yetiştiremediği için her sabah bir poğaça ile kahvaltı yapmak zorunda kalan bir memurun sağlığı check-up'la mı düzelecek? Yapmayın Allah aşkına! Sağlık diye diye insanları korkutarak hastanelerinize müşteri kapmayın! Sayın Başbakanımıza yalvarıyorum. Hangi kurum ve kuruluş olursa olsun sağlık adına “sağlık” sihirli kelimesini kullanarak insanları hastanelere yönlendirmeye yönelik yayınların önüne geçilsin. İnsanlar hasta olmaya zorlanmasın!

         Erdoğan Hakkı Kul-Amasya

Kartal’da oturanlar, bu duyuru sizin için

“İstanbul Kartal Belediyesi, emlak vergi tahsilatında online ve ATM sistemine geçmiş bulunuyor. Vergi mükellefi vatandaşlara kolaylık sağlamak amacıyla, Kartal Belediyesi ana hizmet binasındaki Mali Hizmetler Müdürlüğü’ne yapılan vergi ödemeleri, artık Halk Bankası ATM’lerinden T.C. kimlik numarası ile ya da resmî internet adresi www.kartal.bel.tr web sitesinden yapılabiliyor. Vergi borcunu öğrenmek isteyen vatandaşlar borçlarını yine web sitesi üzerinden öğrenebiliyor. Emlak vergileri de mayıs ve kasım aylarında iki taksit şeklinde ödenebiliyor. Kasım ayında yapılması gereken vergi ödemelerinin ikinci taksiti için 30 Kasım son gün. Yani beş gününüz kaldı. Detaylı bilgi için Mali Hizmetler Müdürlüğü’ne ait; 0216 280 54 40 numaralı hattı arayabiliyorsunuz.”

Evde gelin istemez, sofrada torun istemez

Ah Feridun Ağabey… Benden büyük müsün bilmiyorum. Ben altmış sekiz yaşındayım. Hanım öleli 17 sene oldu. Ben de ölmek istiyorum bir türlü ölemiyorum. Kalacak yerim yok. Oğlum sağ olsun beni bakım evlerine filan göndermiyor. Bana bakmak istiyor. Ancak sabah çıkıp akşam geliyor. Beni evde gördüğü için kalbi rahat… Ama ben evde geline ve çocuklara yük olduğumu hissediyorum. Oğluma da hâlimi anlatamıyorum. Ne yapayım, sabah oğlum çıkar çıkmaz, ardından ben de evden çıkıyorum. Akşam oğlum eve gelmeden evvel de eve geliyorum. O zamana kadar İstanbul sokaklarında vakit öldürüyorum. Geçen halk otobüsünün birinde gençlerin homurdandığını duydum: “Bu 65 yaş ücretsizler ne diye mesai dönüşünde sokağa çıkarlar ki? Evlerinde oturamazlar mı?” Genç de haklı. O saatte insanlar eve döndüğü için otobüsler kalabalık oluyor. Bizi gereksiz yere kalabalık etmekle suçluyorlar. Biz yaşlı insanlar ne yapalım? Evde gelin istemez, masada torun istemez, yolda yolcu istemez, parkta bekçi istemez, kahvede kahveci istemez. Kimseye bir zararımız yok derken herkese zarar verdiğimizi kimselere anlatamayız. Ah Feridun Ağabey, ne desek bilmem ki?..”
         Süleyman Amca-İstanbul

Eğer müşteri velinimetse...

E-5 üzerinde bir iddialı baklavacı… Üst katı da kafeterya... Garson geldi, tost söyledik. Biraz sonra geldi elektrikler kesikmiş, makine çalışmıyormuş. Öyleyse börek olsun dedik. Börek için giderken elektrikler geldi. Tost yapacak delikanlı ile garson kız arasında geçen muhabbet:
-Elektrikler geldi. Tost atayım istersen.
Kız:
-Boş ver, böreğe döndüler nasılsa…
Bence patron o delikanlıyı ödüllendirmeli, garson kıza da nasihat vermeli. Tabii “müşteri velinimet” denilen bir gelenek sürüyorsa...
              “İsimsiz”