“Adaletin bu mu dünya?” diyor ve kahroluyoruz

A -
A +
Sayın Feridun Ağabey, ilk önce sağlıkta ve afiyette olmanızı Allah'tan dilerim. Beni aydınlatırsanız sevinirim. Sizin bilginize ihtiyacımız var. Eskiden bir söz vardı “derdin varsa Marko Paşa’ya anlat” diye, ben de size derdimi yazıyorum. Sayın Ağabey 1966 senesinde Safraköy (Sefaköy) zamanında şahıstan bir arsa aldık. Başkaları gibi orman arazisi ya da hazine yerini işgal etmedik. Parasıyla aldık. Noter senedi ile 1967’den beri ev ve arsa olarak vergisini veriyorum. Rahmetli Özal, 1984’te imar affı kanunu çıkardı. Bankaya 2000 lira yatırdık. Yeminli bürolar tapu tahsis belgesi verdiler ama tapular bir türlü verilmedi. Millî Emlak ve Belediye arasında mekik dokudum ama bir türlü netice alamadım. Oradaki memur arkadaşlar bize “Belediye ile Millî Emlak mahkemelik” dediler. İki üç seferdir belediyeye geliyorum, memur arkadaşlar bize tekrar dosya hazırlattılar. “Bize kaça mâl olur?” diye sorduğumda rayiç fiyatın çok üzerinde olduğunu söylediler. Bizim gibi zorla geçimini sağlayanlar bu parayı ödeyemeyeceğimiz için bu ne oluyor, yetkiler bizi fırsatçıların avucuna atıyor. Ben de buna kahroluyorum. Devlet tapu tahsis belgesi olanlara bedelsiz veya düşük fiyattan vermesini bekliyoruz. Sormak istediğim tapu tahsis belgesini neden verdiler. Bu tapu tahsis belgesinin hükmü yok mu Sayın Ağabey? 49 senedir yer sahibi olamadık, 1984 senesinden beri yedi belediye başkanı 15 Başbakan, 6 Cumhurbaşkanı seçildi biz hâlâ beklemekteyiz. Türkiye Cumhuriyetinde “226 metrekare yerimiz var” diyorduk onu da elimizden almaya çalışıyorlar. Biz derdimizi kimseye anlatamıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi “adaletin bu mu dünya?” diyor kahroluyoruz. Bu konuda bizi mağdur eden kim varsa en üst kademesinden en alt kademesine kadar âhirette hesaplaşacağız. Saygılarımla.
         Remzi Akkır-İstanbul
 
 
Mutluluk zengini olduğumu anladım
 
Merhaba Feridun Ağabey, bir duygumu sizinle paylaşmak istiyorum. Düne kadar ufak tefek sıkıntılarım sebebiyle oflayıp puflayan bir üniversite öğrencisiydim. Twetter’de okuduğum bir haberle dünyaya bakış açım değişti inanın…
İngiltere’de bir petrol şeyhinin oğlu altın kaplama arabayla dolaşıyormuş caddelerde. Kendisiyle röportaj yapmışlar da demiş ki genç milyarder vârisi: “Babam bana istediğim her şeyi alır.”
Ben de diyorum ki Ağabey onun mutlu olabilmesi ne kadar zor. Çünkü mutluluk eşiği çok yüksek… Kolay kolay hiçbir şeyden mutlu olamadığı için artık ancak altın kaplı bir araba ile mutlu olmaya çabalıyor. Oysa babam bana bir spor ayakkabı aldığında bile ben mutlu olabiliyorum. Bir arkadaşımla oturup bir pastanede iki kup dondurma yediğimde mutlu oluyorum. Benim mutlu olabileceğim ve beni mutlu edebilecek şeyler, onu mutlu edecek olanlara göre o kadar çok ki ben mutluluk zenginiyim. Dolayısıyla o genç milyarder çocuğuna bu açıdan üzüldüm. Ona üzülmekle birlikte kendi hâlime şükrettim. Varlığın insanı bu kadar kısıtlaması ne kadar enteresan bir dünya gerçeğiymiş, onu gördüm. Hayatımda ilk defa her şeye bir anda sahip olamadığıma sevindim.
         Sefer Kutalmış-Ankara
 
 
Fahri trafik müfettişlerinin bir isteği var!
 
Türkiye genelinde trafik polisinin olmadığı noktalarda trafik polisine yardımcı olmak amacıyla, sivil inisiyatif olarak trafik denetimine katkıda bulunmak için 30 bini aşkın "Fahri Trafik Müfettişleri" görev yapıyor.
Müfettişler, trafikte kural ihlali yapan sürücülerin araç plakalarını tespit ederek, ceza tespit tutanağı tanzim ediyorlar. Yasa gereği, fahri trafik müfettişleri yazdıkları “Tespit Tutanaklarını” Emniyet Trafik Tescil Birimlerine ya da trafik ekiplerine yaz veya kış, 7 gün içerisinde vermek zorunda. Bu işlem hem zaman kaybı hem de insanlara zorluk getirmekte. Ayrıca emniyet trafik birimleri ve polis ekipleri gereksiz yere bilhassa "pik saatler"de meşgul edilmektedir.
Müfettişlerin zamandan tasarruf ve gönderide kolaylık olması için tespit tutanaklarını e-devlet şifresi kullanarak e-devlet sitesi üzerinden Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Trafik Denetleme Daire Başkanlığı'na ilgili merkeze ulaştırmalarına imkân verilmesini istiyorum.
Bu önerimin de Başkanlığını Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'nun üstlendiği Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu tarafından değerlendirilerek gereğinin yapılmasını talep ediyorum.
        Halis Kahraman-Fahri Trafik Müfettişi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.