Poker masasında oturan korkak!

Suriye oyalamacasının sonuna gelindi..

Cumhurbaşkanı Erdoğan randevu vermedi..

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton dün öğle saatlerinde Ankara’dan ayrıldı..

İsrail’den bombalamışsın..

Böyle bir ortamda randevu beklemek akıllara ziyan bir durum..

Bolton yalnız da gelmedi..

Genelkurmay Bakanı Dunford ile Suriye ve DEAŞ özel temsilcisi Jeffrey de yanındaydı..

Neyse konumuza dönelim..

Türkiye için değişen bir şey yok..

Kendi kafasındaki planı uyguluyor, hayata geçiriyor..

Ayşe tatile ne zaman mı çıkar?

Çok uzun sürmez..

 

 

Hangi Amerika ile karşı karşıyayız?

Beyaz Saray’a girdiler-çıktılar..

Trump’ı Irak’a götürdüler.. Selfiler çektirdiler..

Ve “Suriye’den çekildiğimizi de kim söyledi..” noktasına getirmeyi başardılar..

Başkan Trump bir ileri iki geri gidiyor..

İktidarda iki yılı geride bıraktı..

Dış politikada sürekli “yokuşla” karşı karşıya..

 

 

Obama gideli 2 yıl oldu..

Ama politikaları gıdım değiştirilemedi..

Sonunda “kendi dediklerini harfiyen yapan kalıba” sokuyor..

Trump bu sistemi değiştirebilecek mi?

Çok zor..

Ama Trump, Amerikan medyasının yazdığı çizdiği gibi saf biri değil..

“Suriye’den hemen çekiliyoruz” derken başına bunların geleceğini pekâlâ biliyordu..

 

 

Türkiye’nin hâlâ şaka yaptığını sananlar var..

Türkiye test mi ediliyor?

Güvenilir kaynaklara göre Türkiye’nin kararlığında milim gerileme yok..

Doğu Fırat Operasyonu öyle veya böyle sonunda yapılacak..

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın yakında uzun bir telefon görüşmesi yapacağı bilgisini de verelim..

 

 

Blöfü korkaklar yapar..

Blöf poker masasında yapılır..

Ankara başından beri reel dış politika yürütüyor..

Rüştünü çoktan ispat etti..

Karaçok Dağı operasyonu ABD’ye sadece 25 dakika önce haber verilmişti..

Bunu da kimse unutmasın..

 

 

BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’daki Türkiye rahatsızlığının temelinde de bunlar var..

Türkiye’nin öz güveni ve dik duruşundan rahatsızlar..

Halk baskıdan, zulümden bezmiş durumda..

Sokaklarda gördüğümüz Türkiye ve Erdoğan sevgisinin nedeni de bu zaten..

Bu yüzden gözleri kulakları Türkiye’de..

Türkiye ekstra çaba sarf etmiyor..

Hepsi kendiliğinden, doğal yollarla gelişiyor..

 

 

Orta Doğu ve halklar deyince şu “Yeni Osmanlıcılık” tartışması alevlenir..

Bunu sürekli kaşıyanlar var..

“Geçmişe mi özeniliyor?” soruları ortada..

Orta Doğu sokaklarını 20 yıldır karış karış dolaşan bir gazeteci olarak belirteyim ki;

Adı filan hiç önemli değil..

Osmanlı veya Yeni Osmanlı..

Türkiye’nin böyle bir derdi yok.. Hiç de olmadı..

Türkiye Orta Doğu halklarının kalplerine çoktan girdi..