Pazar günü aslında ne oldu?

A -
A +
Türkiye yine zor günlerden geçiyor..
31 Mart’ın ardından “bahar gelecek” diyenler bunları mı kastetti acaba?
Maskeler bir bir düşüyor..
Belli ki yeni kurgu, hamle peşinde olanlar var..
Yurt dışı ile koordineli hareketler dikkat çekiyor..
Bunları okuyunca moraliniz filan sakın bozulmasın..
Türkiye ne keskin virajlardan döndü..
 
GER-KUTUPLAŞTIR VE POLİTİK FAYDA SAĞLA
 
Şehit babası oğlunun acısını dahi yaşayamadı, paylaşamadı..
Böyle rezillik olabilir mi?
Aile, kendisini bir anda saçma sapan olayların içinde buldu..
“O bunu dedi..”
“Şu böyle konuştu..”
Empati kuralım..
Yazık değil mi o şehit ailesine?
Kimin umurunda ki?
Politikacılar doğan her fırsatı propaganda malzemesi yapma eğilimi içindedir..
Washington’a bakalım:
Amerika bir haftadır Savcı Muller’in raporunu konuşuyor..
Seçimlerde Rusya etkisi var mı yok mu?
Dosyaya somut tek bir delil bile konulamamış..
Ama Trump kılıcını çoktan çekti ve meydan okumaya başladı..
Pazar günkü olay her yönü ile sıkıntılı..
Ama önce gelin birlikte durum tespiti yapalım:
Eleştiri olarak da değerlendirmeyin bunları..
Şehit ailesinin “gelme” demesine rağmen katılım gerçekleşiyor..
Ama pazartesi sabahı CHP Genel Merkezinden aranan “bazı gazetelerin Ankara Temsilcilerine” tam tersi söyleniyor:
-“Sayın Genel Başkan şehit ailesinin bilgisi dâhilinde bu davete katıldı..”
Manipülasyon yapmaya gerek var mı?
 
KILIÇDAROĞLU, İHLAS MEDYAYI DAVET ETMEDİ
 
Yeri gelmişken bir not daha düşelim..
Perşembe günü Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da basın toplantısı düzenledi..
Tam bir demokrat gibi konuştu..
Birleştirici, bütünleştirici ve barışçı mesajlar verdi..
İşte o toplantıya İhlas Medya davet edilmedi..
Türkiye gazetesi, İHA ve TGRT’ye akreditasyon uygulandı..
Tam bir tenakuz durumu..
Kemal Kılıçdaroğılu’nun sözleri ile icraatı örtüşmüyor..
Ha, Kemal Bey davet etmedi diye yarım asırlık bu kurumların değerinde zerre azalma olmaz..
 
SPONTANE OLAYLAR VE SUÇLAMALAR
 
Çubuk fotoğrafı çok net:
Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının spontane geliştiği her yönüyle belli..
Ama siyasi rant için abartıldı, büyütüldü ardından da hükûmet suçlandı..
AK Parti ve MHP suçlandı..
 
SEÇİMLER BİTTİ AMA
 
Bu tip olaylar mağduriyet algısı ile her zaman oya dönüştürülmüştür..
Ama biz 31 Mart’ı çoktan geride bıraktık..
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kızgın demiri soğutmak lazım” demedi mi?
Erdoğan, Bahçeli, Soylu ve Akar aynı anda hedef tahtasına konuldu..
“Yandaşlara” sosyal medyadan yürüyün talimatı verildi..
Ama hepsi ters tepti..
Soylu’nun verdiği cevaplar Kılıçdaroğlu’nun tüm argümanlarını çürüttü..
 
ORGANİZE DEĞİL, DUYGUSAL TEPKİ
 
-CHP seçimlerden önce kiminle gizli ittifak yaptı?
HDP ile..
-HDP bağımsız, bağlantısız bir parti mi?
Hayır..
-İpleri kimin elinde?
PKK ve Kandil’in..
İşte püf noktası da tam burası..
-Pazar günü koşa koşa neden şehit cenazesine gidiyorsun?
-“Gelme” dendiği hâlde gidiyorsan başka beklentilerin var demektir..
Burası da çok ilginç..
Soruşturma hızla ilerliyor:
1-Olaylar organize değil.. Duygusal bir tepki..
2-Saldırgan o köyden..
CHP’nin iddia ettiği gibi saldırı olayını planlamak ve gerçekleştirmek için dışarıdan gelmemiş..
3-Azmettirici hükûmet değil..
İç Anadolu insanını tanımayanlara hatırlatalım:
Milliyetçi muhafazakârdırlar..
Hele hele Çubuk..
70 şehit vermiş..
-Çok net Çubuk’ta 31 Mart öncesi biriken negatif enerjinin dışa vurumunu yaşadık..
-Belli ki Anadolu halkı millet ittifakının, CHP’nin HDP iş birliğini içine sindirememiş.
-CHP, Ankara’yı HDP’nin desteğiyle kazanmadı mı?
Evet..
Hele hele İstanbul’daki HDP gerçeği hiçbir şekilde göz ardı edilemez..
Ama ittifak belli olmasın, halk tepki göstermesin diye HDP hep gizlendi..
Tabii ki saldırı tasvip edilecek bir husus değil.
Tabii ki bir muhalefet liderine fiziki temas hoş olmadı.
 
“KUTUPLAŞTIRMA” DERKEN KUTUPLAŞTIRMAK!
 
-CHP sürekli neden şikâyet ediyor?
Kutuplaştırmaktan..
-Kimi suçluyor?
Recep Tayyip Erdoğan’ı..
Ama burada CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı da tam “kutuplaştırma işlemi.”
Siyasi rant devşirme arzusu da çabası..
Böylesi saldırılar ilk değil..
Son da olmayacak..
Güvenlik güçlerinin daha dikkatli ve özenli davranması şart..
Olaylar bir anda kontrolden çıkıp istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor..
Aynı Çubuk’ta olduğu gibi..
“Birileri” Türkiye’nin sinir uçları ile oynamaya devam edecek...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.