Milli sporcu Çiçek Güney: 'Seçtiğim işte en iyi olmak için çalışırım'

A -
A +
Ralli ve snowboardda milli sporcu. Kayak Federasyonu'nun da yönetimde. Ayrıca, Mono Ski ve Wakeboard gibi su sporlarında da şampiyonlukları olan Çiçek Güney, mutluluğun sırrını, "İyi yaptığınız ve başaracağınız bir işi seçmek" olarak tanımlıyor. 10 yaşındayken at tepti, ince bağırsakları patladı, ölümden döndü. İstanbul'da dünyanın en zehirli örümceği soktu, ayağında doku öldü, ameliyatlar oldu. Köprücük kemiği ve ayağı kırıldı. Yılmadı. Şanssızlıklara rağmen mücadele etti ve başardı.

12 kez Türkiye Snowboard Şampiyonu, 4 dil konuşuyor, London School of Economics ve Bilgi Üniversitesi ortak programını dereceyle bitirdi ve Siyaset Biliminde bölüm birincisi oldu. 3 defa üniversitelerarası Türkiye Şampiyonu olduğu Snowboard'un yanı sıra rallide bayan kopilotlar birinciliği ve Sınıf A birinciliği gibi önemli başarıları var. Hem rallide hem snowboardda milli sporcu. Fransa'nın dev kozmetik markalarından birisinin Türkiye temsilciliğini aldı. Kayak Federasyonu'nda yönetime girdi. Mono Ski ve Wakeboard gibi su sporlarında da Türkiye Şampiyonlukları var. Aktif olarak otomobil test yazıları yazıyor. Snowboard'da eğitmenlik yapıyor. Kısacası on parmağında on marifet. Bu haftaki konuğum "Dağların Kızı" Çiçek Güney. Aynı zamanda hem rallilerdeki yol arkadaşım hem de 20 yıllık dostum.
¥ Spor size neler kazandırdı, hayatınızı nasıl etkiledi?
Bu derece yoğun yarış programları ister istemez hem iş hayatınızı hem de sosyal hayatınızı etkiliyor. Arkadaşlarınızın düğünlerinde, doğum günlerinde, mutlu veya hüzünlü günlerinde hep onlarla olamayabiliyorsunuz. Bu da sizi çok üzebiliyor, ama bu sayede ailenizle ve dostlarınızla geçirdiğiniz her an daha kıymetli oluyor. Sporun faydaları aslında saymakla bitmez, ama her şeyden önce özgüven, disiplinli çalışma, konsantrasyon kabiliyeti gibi çok önemli artıları yanında getiriyor. Bunun yanı sıra, sürekli spor yaptığınız için daha fit ve güçlü bir vücuda sahip oluyorsunuz, kısacası daha sağlıklı bir hayat sürüyorsunuz. Ayrıca, sporun bir başka faydası ise, faklı çevrelerden insanlarla karşılaşmanız.  
¥ Riskleri neler?
Benim yaptığım spor dallarında adrenalin çok yüksek seviyede. Sürati seviyorum ve doğal olarak da diğer sporlara göre riskleri yüksek seviyede. Rallide bir çok kaza yaşadım: Ypres Belçika Rallisinde 170 km süratle giderken senle attığımız 6-7 taklayı unutmam mümkün değil. (http://www.youtube. com/watch?v=aBjio7PSZsw adresinden izleyebilirsiniz) Ya da, Güney Kıbrıs Rallisi'nde uçurumdan aşağıya yuvarlanışımızı da hiçbir zaman unutmayacağım. 
Ya da snowboardda 2007 yılında Türkiye Şampiyonası'ndan bir gün önce köprücük kemiğimi ve ayak bileğimi kırdığımı. Veya, 2013 yılının başında antrenmanda kaval kemiğimi ve eklemimi parçalı kırıp, üç platin ve on beş çivi takılmasını da. Snowboardda 80-90 kilometre hızla ilerlerken yaptığınız en ufak hata motosiklet kazası gibi olabiliyor. Çünkü ilk darbeyi vücudunuz alıyor.
Kısacası bu sporlarda birçok risk var. Sadece şunu söyleyebilirim: Evet risk var ama, doğru tedbirleri alıp bu riskleri minimuma indirip, kaza gerçekleştiğinde ise, tekrar iyileşip mücadeleye devam etmek sizin elinizde. Bu da yılmamayı, tekrar ayağa kalkıp mücadele etmeyi gerektiriyor. Hayat da böyle bir şey değil mi?
¥ Başarmak ne kadar önemli hayatında?
Babamın bana küçükken verdiği bir öğüt vardı, "Ne yaparsan yap ama en iyisi olmak için yap" Ben de çocukluğumdan beri kendi hayatımı bunun üzerine kurdum. Belki her işi iyi yapamazsın ama yaptığın ve seçeceğin işi iyi yapmak önemlidir. 
¥ Başarı, mutluluk ve huzur için önemli mi?
Mutlu olabilmek de bir başarı aslında. Mesela başarılı bir evlilik, mutlu ve huzurlu bir evlilik demek. Bence insan hayatını her konuda başarılı ve mutlu olacağı adımlar atarak yönlendirmeli. Başarının yolu sevmekten, kendini tanımaktan, başarılı olacağın alanları bilmekten de geçiyor.
¥ Bu aşırı hırs gibi bir riski de beraberinde getirmiyor mu?
Getiriyor ama o da kontrol etmeyi öğrendiğim bir hırs ve bence sporculuk bu anlamda iyi bir okul. Sporda kazanmak da var kaybetmek de. Ben hırsımı törpüledim, başkalarının başarısıyla değil kendimle yarışıyorum. Motivasyonlarım kendi hayatımla ilgili.
¥ En iyiyken snowboardu bıraktın. 2015'te yarışmadın ama pisti açtığın derecen yarışçıların derecesinden çok daha iyi. İçin gitmiyor mu?
İçim gidiyor biraz tabi. O her zaman da olacak bir his. Eminim ki bir boksör de emekli olduktan 30 sene sonra bir boks maçı seyrettiğinde "Ben orada nasıl bir kroşe atardım şimdi" diye düşünüyordur. Bırakmak da insana başka bir olgunluk katıyor. Bireysel bir başarı olmaktan çıkıyor yetiştirdiğin sporcuların başarısı mutluluğun oluyor. Belki arada yarışırım da. (Çiçek açık kapı bırakmayı da ihmal etmiyor...:)
 ¥ Bu sene yetiştirdiğin sporcular derece aldı mı?
Bir kaç sporcum altın madalya aldı. Bu sene benim çalıştırdığım AKUT takımının, tarihinde aldığı en büyük başarı oldu. Bağlı olduğumuz Kocaeli ili olarak Türkiye 2.'si olduk. 
¥ Hazırlandığın yarışlar hangileri? 
Snowboard'da artık amacım bizden sonra gelen nesillere bizlerin sahip olmadığı avantajları sunabilmek. Geçen sene nisan ayında seçilmiş olan Türkiye Kayak Federasyonu'nun yönetim kurulu üyesiyim. Amacım, bizlerin sahip olmadığı yurt dışında gerekli antrenman ve yarış şartlarına sporcuların sahip olması ve Dünya çapında başarıların ülkemize kazandırılması. Rallide ise, 2015 sezonunu Türkiye Ralli Şampiyonası'nda kendi sınıfımızda podyumda, bayanlarda ise, birinci olarak bitirmek. Bir sonraki yarışımız: 22-23 Ağustos Kocaeli Rallisi.
¥ Boş zamanlarında sevdiğin aktiviteler, hobiler neler?
Blog'um www.aysecicekguney.blogspot.com da ve dergilerde otomobil testleri ve yaşadıklarımı paylaşma fırsatı buluyorum. Aslında ben hobilerimi hayatımda yapabilmiş bir insanım. Bu yüzden yaptığım her işten keyif almaya çalışıyorum!
¥ Fransa'nın dev markası Aura Chake'yi Türkiye'ye getirdin. Bir de iş hayatına hızla atıldın. Nasıl oldu bu süreç?
Fransa'da okurken kullandığım sevdiğim bir markaydı. Artık iş hayatında kendim birşeyler başarmak istiyordum. Hep yaptığım sporlar erkeksi, biraz kadınlığımı hissedeceğim bir iş olsun istiyordum. Bu anlamda kozmetik sektörünü seçtim. Kendilerinden randevu aldım ve o sırada bir çok Türk distribütör markayı almak istiyordu. Beni seçtiler, anlaştık. Sanırım Fransızca bilmem ve fransız okulunda okumamın, doku uyuşmasının beni seçmelerinde artı etkisi oldu. 
¥ Dünyanın en zehirli örümceği seni soktu ve ciddi bir tehlike atlattın. Nasıl oldu? Örümcek görünce ne hissediyorsun?
Kabataş'ta ofiste, Afrika asıllı çok zehirli bir örümcek soktu. Hastanede üç iğne yaptılar. Ancak ertesi gün ağrılarım arttı. 12 doktor gezmeme rağmen hiçbir çözüm bulamadık. Birkaç gün sonra bacağım morarmaya başladı ve şişti. Isırığın olduğu yer tüm çabalara rağmen açık yara haline geldi. Sonra doku tedavisiyle iyileştim. Örümceğin gemi yoluyla Türkiye'ye gelmiş olabileceği tahmin ediliyor. Zehir çıkarılmadığı için bacağımı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldım. Şimdi onu da atlattım. Tabii ki böcekleri, örümcekleri çok sevmiyorum ama artık idare ediyorum. 
¥ Küçükken at tepti ve ölümden döndün. Yıldızın barıştı mı atlarla?
10 yaşındayken ata biniyordum ve Fransa'da kampta, at tepti, ince bağırsaklarım patladı, ölümden döndüm. Şimdi o korkumu biraz yendim, atlara yavaş yavaş yaklaşabiliyorum. Yoğunluklarım azalıp bu işe zaman ayırabileceğim gün tekrardan ata binmek istiyorum. Küçükken böyle bir olay yaşamasaydım bugün kesin atla yarışıyor olurdum. 

Hem dağda hem denizde. Hem karda hem suda iddialı. 2006'da su sporlarından 
wakeboard'da Türkiye Şampiyonluğu olan Çiçek, Halfeti'de Fırat'ın serin sularında 
da performansından hiçbir şey kaybetmediğini gösterdi. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.