Tolga Karel yıllardır aradığı huzura kavuştu: Gerçek mutluluk parada değilmiş!

A -
A +

Amerikalı eşiyle evliliği birinci yılını doldurmak üzere olan ünlü oyuncu: Çok iyi bir ailenin eline düştüm. Anadolu insanı gibiler. Kahvaltımı hanım hazırlar, akşam yemeğinde de hep beraber oluruz. Önceden çok fazla kazanıyordum ama mutlu değildim. Rabbim herkese çok büyük paralar nasip etsin. Çünkü insanlar büyük paralar elde ettikçe gerçek mutluluğun orada olmadığını görecek.

Chicago’da 10 gün geçirmem gerekiyordu ve bu sırada kim var, kim yok diye bir bakmak istedim. 16 yıl aradan sonra Amerika’ya dönünce, belki arkadaşlarımdan bazılarına rast gelirim diye sosyal medyadan faydalanmak istedim. Chicago’da yakın zamanda yazılmış iletilerde karşıma Tolga Karel’in hikâyesi çıktı. Sağ olsun beni kırmadı, 6 hafta sonra doğum yapacak olan eşi, kayınvalidesi ve kendisiyle hoş bir sohbet yaptık. Umarım beğenirsiniz...

Amerika’ya yerleşme kararını nasıl aldınız?
 Aslında tesadüf oldu. Son filmim “Kod adı Koz”u yapmıştım. Sonra tatil için Miami’ye geldim. Burada eşimle tanıştım. Hatta sona bağlayayım, kızımızını ismi de bu sebeple “Mia” olacak; Mia Margeret. Tanıştık bir hafta sonra Türkiye’ye döndüm. Sosyal medya üzerinden iletişime devam ettik. Türkiye’ye davet ettim. O da geldi. İsmimi soyadımı verdim. “Google’dan bak herkes tanıyor, korkma” dedim. 25 gün Türkiye’yi gezdirdim. O sırada Florida’da üniversite okuyordu. Chicago’ya ailesi davet etti ve orada evlilik teklif ettim.

 Sonra?
 Survivor’da, Dominik Adası’nda evlendik. Çok güzeldi. Dolu dolu 2 yıl geride kaldı diyebilirim.

 Evlilik öncesi hiç Amerika planınız var mıydı?
 Aslında Türkiye’deki kariyerimde de hiçbir şeyi hesap ederek yapmadım. Paris’te 4 yılllık üniversite okudum mesela. Ama 1,5 yıl evveline kadar İngilizcem yok gibiydi. Bu vesileyle İngilizceyi de öğrenmiş oldum. Evlendikten sonra iki seçeneğimiz vardı. Türkiye’de yaşasak rahat edemeyecektik, biz de Amerika’yı tercih ettik. Oyunculuk benim bileziğim. Burada da yapabilirim. Ama Amerika’yı huzurlu olabilmek için seçtik. 

 Türkiye’de olsaydınız nasıl olurdu?
 Benim durumumdan dolayı ilişki çok yıpratılabilirdi. Devamlı göz önünde olmak zor. 26 yaşında şöhret oldum. 38 yaşındayım. 12 yıl boyunca hiçbir zaman şöhretin nimetini çok görmedim. Çok mutlu eden bir şey olmadı beni. Amerika’da normal insanlar gibiyiz. Rahatız.

 Hiç burada sizi tanıyanlar oluyor mu? Türklerle karşılaşıyor musunuz?
Çok. Türk lobim var benim Chicago’da. Avukatım Türk. Amerika’nın tamamını gezdim. Chicago’da çok eğitimli ve kaliteli insanlar var. O anlamda güzel bir şehirdeyiz. 

 Burada iş olarak ne yapıyorsunuz?
 Sarah zaten pazarlama yönetimi yapıyordu, onu okudu. Türkiye ile bağlantılı bir iş yapmak istiyordum. “Bizim dünyaya satabileceğimiz ne olabilir?” diye düşündüm. Sağlık turizmi veya turizm aklımıza geldi. Çünkü sağlık anlamında çok kaliteliyiz. Paramız da o anlamda uygun. 

 Nasıl gidiyor? 
Şu ana kadar 18 kişi gönderdik Türkiye’ye. Saç ekimiydi, dişti, mide küçültme ameliyatıydı. Chicago’dan sonra ikinci ofisi açıyoruz Los Angeles’a. Yeni hedef New York. Müşterilerimiz Amerikalılar ama tabii içlerinde Hintli de var, Meksikalı da...

 Yaşadığımız tatsız olaylar işinizi etkiledi mi?
 Yani bu 18 kişi 180 kişi de olabilirdi belki. Mutlaka etkilemiştir ama insanlara sorun olmadığını anlatınca hem ülkeyi geziyorlar hem ameliyatlarını gerçekleştiriyorlar. Her ameliyattan Amerika’nın beşte biri parasına çıkmak mümkün. Türkiye’den Amerika’ya doğum yapmak için gelenlere de hizmet veriyoruz ama ağırıklı olarak Amerika’dan Türkiye’ye çalışıyoruz. 

 Para kazanıyor musunuz?
Çok şükür. Mesela saç ekimini her şey dâhil 4.900 dolardan satıyoruz ve çok kâr ediyoruz. Zamanında çok iyi paralar kazandım ama mutlu olamıyordum. Şimdi belki daha az kazanıyorum ama mutlu ve huzurluyum. Dileğim Rabbim’in herkese çok büyük paralar nasip etmesi. Keza insanlar büyük paralar elde ettikçe gerçek mutluluğun orada olmadığını görecek. 

 Bir oğlunuz var ilk evliliğinizden, şimdi de kızınız olacak. Tanıştıracak mısınız onları?
 Evet tabii ki. Cihangir isminde 5 yaşında bir oğlum var. Onun şu anda anneye ihtiyacı var. Biraz daha büyüdüğü zaman mutlaka annesine danışarak kendi kararını verecektir. Ama onu yanıma alıp Amerika’da okutmak isterim. 
Tolga Karel yıllardır aradığı huzura kavuştu: Gerçek mutluluk parada değilmiş!
“Kız çocuk baba için başkadır” derler, heyecanlı mısınız?

İlk çocuktan deneyimli olarak cevap vereyim, şu an hiçbir şey hissetmiyorum. Annelik doğuştan, babalık sonradan olma. Ama doğumdan sonrası başka, o zaman görüşürüz.

 Burada hayatınız nasıl geçiyor?
 Akşam 11 gibi yatıyorum. Sabah 6 buçuk gibi kalkıyorum. Günler genelde bağlantıları kurmakla geçiyor. Reklamlarımızı sosyal medya üzerinden veriyoruz.

Çocukluğunuzda ne olmak isterdiniz?
 Hep aktör olmak istedim.

Ünlü olduğunuzu nasıl fark ettiniz?
Çok erken yaşta ünlü oldum. N’olduk delisi olduğumuz, sapıttığımız zamanlar da oldu. Mesleğimi yapıyordum, zaten konservatuar çıkışlıyım. Nasıl ünlü olurum diye yapmadım ama hayat sizi oraya itiyor. İşinizi yaparken bir bakıyorsunuz ki bir projede milyonlar sizi takip ediyor, o şaşırmıştı beni. 

 Yaptığınız işler arasında en zevk aldığınız proje hangisiydi?
Çağan Irmak’la yaptığımız “Karanlıktan Gelen”, çok efsane bir filmdi. Ama tabii ben “Yaprak Dökümü” ile şöhret oldum. 

 Aileyle aranız nasıl?
Çok iyi bir ailenin eline düştüm. Eşimin annesi, Barbara mutlaka Türkiye’ye gelmek istiyor. Oldukça muhafazakâr bir Amerikan ailesi. Anadolu insanı gibiler. Evde sabah kahvaltımı hanım hazırlar, akşam yemeğimiz hazır olur. Ben kadir kıymet bilen, güzel bir ailenin içerisine düştüm. 

Sarah Türk yemekleri yapabiliyor mu?
 Evet oldukça öğrendi. İnternetten araştırıyor. Ben de tarif ediyorum. Bu konuda oldukça yetenekli. 

 Egonuzu bırakmak, her şeyden vazgeçmek, sıfır noktasında Amerika’da başlamak zor değil mi?
 Ego ve para beraberinde dert getiriyor. Ama efendi bir adamsanız dünyanın her yerinde saygı görüp kalbinizin ekmeğini yersiniz. Biz ne kadar planlar yaparsak yapalım, kader var. Hayat sizi hiç ummadığınız yerlere götürebiliyor.

 En son hangi kitabı okudunuz?
İlber Ortaylı’nın Türklerin Tarihi’ni hâlâ okuyorum. 

 En son izlediğiniz ve en sevdiğiniz film?
 En sevdiğim Forrest Gump... Tom Hanks’in filmi. En son da “The Founder”ı izledim, Mc Donalds’ın kuruluş hikâyesi.
Tolga Karel yıllardır aradığı huzura kavuştu: Gerçek mutluluk parada değilmiş!
Kimdir?
Yaprak Dökümü dizisiyle tanındı. “Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam” “Kanıt” gibi tele-vizyon dizilerinde oynadı. Yeditepe Üniversitesi Fransız Siyaset Bilimi ve Uluslararsı ilişkiler bölümünde başladığı eğitimini Paris Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olarak tamamladı. Survivor yarışmasıyla şöhretini artırdı. Ayrıca şarkı sözü yazarlığı ve bestecilik de yaptı. 2016’nın Mayıs ayında Amerikalı Sarah Scotti ile dünyaevine girdi.  Şimdi eşiyle birlikte Chicago’da yaşıyor ve sağlık turizmi işiyle ilgileniyor. 
Tolga Karel yıllardır aradığı huzura kavuştu: Gerçek mutluluk parada değilmiş!
SARAH KAREL: Kızımın Türkçeyi bilmesini isterim
Sarah ve annesi Barbara’ya da sorularım vardı...

 Sarah, Türkçe öğrendiniz mi? Kızınıza Türkçe öğretecek misiniz?
 Daha 20-25 kelime öğrenebildim. Kızımın Türkçe konuşmayı bilmesini istiyorum.  

 Türkiye hakkında ne düşünüyordunuz, şimdi ne düşünüyorsunuz?
Çok bilgim yoktu Tolga ile tanışmadan önce. Sadece aile büyüklerimiz dünyayı gezerken gitmişlerdi. İstanbul’u çok severlerdi. Yemeğiyle, insanlarıyla, kültürüyle muhteşem Türkiye. Çok da güzel bir tur rehberim vardı; Tolga. 

 Tolga’nın ünlü olduğunu öğrenince farklı hissettiniz mi?
 Tanıştığımızda ünlü olduğunu bilmiyordum. Sonra biraz değişik geldi. Fakat Türkiye’de hayranları fotoğraf çektirmeye gelince çok garip hissetmedim. 

 Anne olmak üzeresiniz, nasıl durumlar?
Çok az kaldı. Her şey çok farklı olucak biliyorum. Heyecanlıyım. Zaman çok hızlı geçiyor. 

 Tolga nasıl bir eş?
 Muhteşem. Çok ilgili. Çok iyi bir bağ kurduk. Çok güzel anılarımız oldu. İş yapmaya gelince. Ben Türkiye’nin yöntemlerini, o da Amerika’nın yollarını öğreniyor. 

 Barbara, Tolga’yı ilk ne zaman duydunuz?
 Miami’de tanıştıklarında kızım bahsetti. Sonra Türkiye’ye gitmek istediğini söylediğinde, telefonda Tolga’yı tanıştırmasını şart koştum. Telefonda konuşmalarımızdan onun iyi biri olduğunu anladım. Sarah’a “Git ve arkana bakma. Tolga kadar seni sevecek bir adam bulamazsın” dedim. Şimdi beraber yaşıyoruz ve çok mutluyuz.

 

 


 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.