Ayşe Yıldız, köylü Ayşe olmaktan gurur duyuyor, ünlülerin estetikçisi bir kamyoncu kızı

A -
A +

Instagram sayfaları açılırken “Ben Ayşestetik olacağım” dedim. Karşıma, babamın kamyon şoförü olduğu gerçeği çıktı. Bunu hor gördüler. Ben de “En iyilerle çalışacağım, çok başarılı olacağım ve bunu göstereceğim onlara” dedim. Hırs yaptım aslında. Böylece de “Ayşestetik” doğdu. 

Bu hafta Sinop, Ayancık ilçesinin Ağaçlı köyünde doğup, orada okuyup, kamyon şoförü babasının ekmek parasıyla hayata tutunup sonra İstanbul’un en lüks camialarında hizmet veren nam-ı diğer “Ayşestetik” Ayşe Yıldız’ın hikâyesini sizinle paylaşıyorum. Zenginlerin arasında yaptığı işi en ilerilere götürüp, güzellik merkezi açan fakat köyünü, hemşehrilerini hiç unutmayan, geçtiğimiz yıllarda vefat eden babasının mezarını sürekli ziyaret eden bir isim o. Şu anda iki tane güzellik salonu var ve aynı zamanda da başarılı Doçent Doktor Serhat Tuncer’in asistanı. Instagram’daki “aysestetik” hesabında 148 bin takipçiyle sosyal medyada da son derece güçlü. Ayşe, kimi zaman çok kavga etsek de hayat hikâyesinde samimiyeti hiç kaybetmemesiyle benim için çok özel olan, kimi zaman çok eleştirsem de kalbindeki güzelliği çok yakından bildiğim bir dost benim için. Nişantaşı’nda Ayşestetik olsa da, ben onun içindeki köylü Ayşe’yi, o saf ve temiz duyguları babasını toprağa verdiğimiz 2013 yılında Ağaçlı köyündeki cenaze töreninde bizzat gördüm. Bu yüzden de oradan buraya gelmenin zorluklarını ve bitmeyen mücadele azmini aynı samimiyetle paylaşmak istedim. 

 Nerede doğdun, büyüdün, okudun?
 Sinop Ayancık’ın, Ağaçlı köyünde büyüdüm. İlkokulu bitirene kadar orada okudum. Sonra Ayancık’ta ortaokula gittim ve hemşirelik sınavlarına girdim. Yine Ayancık’ta liseye devam ettim ve liseyi bitirdikten sonra İstanbul’a geldim. Üniversite okumak istedim ama çalışmak zorunda olduğum için vazgeçtim. Avukatlık içimde uhde kaldı.

İlk paranı ne zaman kazandın?
İstanbul’da İsviçre Hastanesi’nde. İlk parayı kazandığım gün taksitle koltuk aldım. Evimizde ikinci el koltuklarımız vardı. Annem başkalarının kullanmayıp verdiği eski koltuklardan almıştı. Memlekette eski sevdiğim adam; “koltuklarınızı nereden alıyorsunuz” demişti ve benim çok gücüme gitmişti.
Ayşe Yıldız, köylü Ayşe olmaktan gurur duyuyor, ünlülerin estetikçisi bir kamyoncu kızı
 Annen, baban ne iş yapıyordu?

 Annem hemşire. Babam da kamyon şoförüydü. Annemi hastanede ziyaret ettiğimde hep kafama ben de kep takardım, hemşire olmak isterdim. 

 Babanın mesleği zor muydu? 
 Babamın mesleğini seviyordum ve babamla çok gurur duyuyordum. Çünkü babam sadece bayramlarda gelebilirdi bazen eve geldiği zaman çok mutlu etmeyi başarırdı bizi. 

İstanbul’a gittiğin ilk günü hatırlıyor musun?
Babam üzüldü ve beni uğurlamaya gelmedi. Köyde büyümüş tek kız evladını İstanbul gibi bir yere göndermek istemedi. Komşular “biz eve gittik ve babanın ağlamasını susturamadık” demişlerdi. 

İstanbul’da sen başarıyı yakaladıktan sonra baban ne hissetti?
 Para kazanmaya başladıktan sonra ilk olarak bir Peugeot 206 aldım. Pek şoförlüğüm yoktu. Otomatik arabayı ilk defa görüyordum. Fakat arabayı aldığım ilk gün İstanbul’dan Sinop’a gittim tek başıma. Sabahın köründe evin kapısına gittim ve kornaya bastım. “Benim senin kadar mirasım yok” dedi babam. Çünkü bizim kamyon onun dörtte biri parasıydı. Şimdiki arabamı görmüş olsaydı daha çok mutlu olurdu. Bir mektubunda “Sen arabayla ilk geldiğin gün hayatımın en mutlu günüydü” yazmıştı ama küçük yerleri bilirsiniz. Sonrasında babamı çok üzmeye çalıştılar, “Bu parayı nasıl kazandı?” diye hep sorguladılar. Ama babam bana her zaman çok güvendiği için inanmadı. 
Ayşe Yıldız, köylü Ayşe olmaktan gurur duyuyor, ünlülerin estetikçisi bir kamyoncu kızı
 Baban vefat edince hayata bakışın değişti mi?

 Daha çok çalışmaya başladım. Çünkü evde üç tane insan vardı ve ben babam varmış gibi davranmak zorundaydım. Babam bir kamyonla bunu yaptı ama bizi hiçbir zaman aç susuz bırakmadı. Ben de o yüzden kardeşlerime, yeğenlerime aynı şekilde bakmakla yükümlüyüm. Babam ölmeden önce saçmalardım, kavga ederdim, şimdi daha fazla frene basıyorum. 

 Ayşestetik isminde çok başarılı bir marka oluşturdun. Bir çok uluslararası markadan daha iyi ve başarılı reklam yapabiliyorsun. Bu fikir nasıl doğdu?
 Normalde Serhat Bey ile birlikte çalışırken insanlara yorum yapıp, sorularına cevap verince insanlar beni aramaya başladı. Serhat Bey çok yorum yapmaz, çok konuşmayı sevmez. Ben Serhat Bey’i tabii ki de öncelikle başarılı bir doktor olduğu için ama benim de tanıtmaya katkımla çok iyi anlatabildiğimi farkettim. Sonra Instagram sayfaları açılırken “ben Ayşestetik olacağım” dedim. Karşıma, babamın kamyon şoförü olduğu gerçeği çıktı. Bunu hor gördüler. Ben de “en iyilerle çalışacağım, çok başarılı olacağm ve bunu göstereceğim” onlara dedim. Hırs yaptım aslında. Böylece de “Ayşestetik” doğdu. 

 Sosyal medyada tanıtım için kullandığın bir çizim var, gerçekten sen mi çizdin onu?
 O üzerimdekiler köyden geldiğim ilk kıyafetler. Ayakkabımın ucu biraz yırtıktı. Köyden çıkmış özgür bir kız, aynı zamanda da ülkeleri dolaşıyorum. Bunu çizime yansıtmak ve sosyal medyada iletişim böyle yapmak istedim. Aslında bu sürekli çalışan insanın arkasında şiir yazan, kitap okuyan, çizim yapan romantik bir Ayşe var ama pek gösteremiyorum tabii onu. Dinle sevgilim diye bir şiirim var mesela. “Dinle sevgilim bu ayrılık saati/ Dünya var olalı beri çirkin ve de soğuk/Er geç içeceğimiz ilaç gibi/Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk” diye devam ediyor…
Ayşe Yıldız, köylü Ayşe olmaktan gurur duyuyor, ünlülerin estetikçisi bir kamyoncu kızı
 Memleketinden hiç vazgeçmedin bizzat biliyorum. Beni de otomobille şov yapmaya Ayancık’a kadar götürdün. Bir çok sanatçı dostunu da götürdün. Ne kadar gidiyorsun köyüne?

 Normalde benim Bodrum’da Allah nasip etti aldık küçük bir yazlığım var ama oradansa köye gidiyorum vakit buldukça. Çünkü amcamlarla, köydeki komşularla oturduğumda babam varmış gibi hissediyorum. Köyden vazgeçmem. Bir de köydeki evimiz yandı babamın vefatından sonra, hemen herşeyimi bırakıp gittim ve oradaki evi yaptırdım. Dünyanın neresinde olursam olayım ben köyüme gitmeden yapamam. Oraya gidince babam varmış gibi hissediyorum. 

 Köydeki senin eve geldiğimde duvardaki yazıları hatırlıyorum. Çok etkilenmiştim. Anlatır mısın biraz?
“Çağırın Cesur’a gelsin yanıma/ İşimi bitirdim bindim arabama/Helalim Fatma, kızım Ayşe/Torunum Efe, gelinim Cahide/Hepinize Elveda.” Kanser oldu, ameliyat sonrası konuşamıyordu, o gün bunları yazdı duvara, zaten üç gün sonra da vefat etti babam. Ev yandığında çok üzüldüm çünkü babam o yazılar kalsın istiyordu. Onları okusunlar gelenler istiyordu. Ev yanınca o yazılar da gitti.

“İlk parayı kazandığım gün taksitle koltuk aldım. Evimizde ikinci el koltuklarımız vardı. Annem başkalarının kullanmayıp verdiği eski koltuklardan almıştı.”​

 Ev yandığı gün ne hissettin?

İlk önce erkek kardeşlerimi düşündüm. Erkek kardeşlerimden bir tanesi Cesur köye çok düşkündür o aklıma geldi. Evi o hâlde görünce babamın öldüğü ilk günkü kadar ağladım. Hepimiz ağladık ama geri gelmiyor gidenler. Ancak “ev nedir ki, yaptırır ve yine burada otururuz” dedim. Köydekiler yardım topladı ama babam istemezdi, çok şükür kendi imkânlarımızla eskisinden daha güzel yaptırdık evi. 

 Köye gidince, eşi dostu görünce ne hissediyorsun?
 Bazılarına hâlâ çok kırgınım. Babam kamyon şoförüyken çoğu bizi ciddiye almazdı. Bayramda evlerimiz dolup taşmazdı. Şimdi ben iki tane saçma sapan araba, ev sahibi olunca veya ünlü arkadaşları olunca şimdi Ayancık’a gidince “Ayşe gelmiş, Ayşe gelmiş” diye kapıya gelen bazı arkadaşlarım oluyor. Bazen evde oturuyorum ve ağlıyorum ve keşke “babam varken de böyle yapsaydınız” diyorum içimden. Herkesi değil ama statü için farklı davrananları kast-ediyorum tabii ki. 
Ayşe Yıldız, köylü Ayşe olmaktan gurur duyuyor, ünlülerin estetikçisi bir kamyoncu kızı
“2013 yılında vefat eden babam kamyon şoförüydü ve bu ekmek teknesiyle hiç ekmeksiz bırakmadı. Babamla gurur duyuyorum.”​

Çok ünlü arkadaşın var ama kim daha değerli diye sorsam veya kim çok özel desem?

 Seda Sayan. Seda Abla benim için çok değerlidir. Bu duruma gelmemde, başarımda çok emeği vardır. 

 Kimler daha çok ilgi gösteriyor daha çok estetik ve güzelliğe?
 Son zamanda erkekler de kendine çok bakmaya başladı. Saç ekimi mesela çok arttı. 21-22 yaşındaki genç kızlar da çok rağbet gösteriyor estetik ve güzellik salonuna. Etiler’de de Nişantaşı’nda da mesela bir kadının tırnağından, saçına kadar her konuda hizmet alabileceği güzellik uzmanlarımız var. 
Fotoğraflar: Bünyamin Çelik

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.