Bağımlıların umudu Nalınlar Köyü

A -
A +

Bursa Valiliği örnek bir projeye imza attı. Bağımlılar için rehabilitasyon köyü kuruldu. Köye gelen kişiler problemlerini geride bırakıp hayata tutunuyor. Sırada 2 tane daha var.

Bu hafta yolum Bursa’nın Orhaneli ilçesine yakın olan Nalınlar köyüne düştü. Bursa Valimiz Sayın İzzettin Küçük heyecanla bahsetti buradaki sosyal sorumluluk projesini. Dilruba Evleri Yardımlaşma Derneği Yöneticisi Hatice Hanım da bağımlılarla ilgili sosyal yardım hayalinin doğum hikâyesini anlattı. Henüz başlangıç aşamasında ama köyde çalışmalar hızlı. Gündüz bağımlılar yaşamaya ve iyileşmeye başlamış bile. Sayın Valimin altını çizdiği toplumdaki bağımlılara karşı olan negatif algısı konusunu da konuştuk. Köyde de başlangıçta kaygılananlar olmuş ama iletişimle, sevgiyle aslında ne kadar güzel bir şeye ev sahipliği yaptıklarını çoğu anlamışlar. Allah bağımlılara tedavi olmayı, bizlere de bir şekilde toplumun bütün hastalıklarına şifa bulmaya ucundan da olsa vesile olabilmeyi nasip etsin. Hayat özgürken güzel…

- Sayın Vali’m açılış süreci nasıl işleyecek?
Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından da insan istihdam edeceğiz. Hatice Hanım bu işin yürütücüsü, gönüllüsü, biz de dışarıdan destek veriyoruz. Bu işin hem insani bir yönü var ama tabii ki profesyonel bir yönü de olacak.
Bağımlıların umudu Nalınlar Köyü
- Buraya gelmek isteyen bağımlılar ne yapmalı?

İlk önce AMATEM’e başvuracak. Bizim de, AMATEM’in de bir komisyonu olacak. 40 kapasiteyi doldurduktan sonra alımı durduracağız, sonra inşallah ilk 40 neferimizi hayata döndürdükten sonra tekrar alım yapacağız. Burası erkekler için sadece. Burayı tamamlayınca, tamamen bayanlar için de bir köy kuracağız. Yıldırım Belediyesiyle anlaşmayı imzaladık ve iki farklı köy daha kuruyoruz. Bir de Osmangazi’de olacak. Biri daha gençlere yönelik farklı olacak.

- Buranın merkeze uzak bir köy olmasının avantajları neler?
İki üç ay kişinin o değişik ruh hâlinden çıkması lazım. Onun için de çevreyi tamamen değiştirmeniz lazım. Bağımlılıkla mücadelede mevcut çevresi ile durduğu müddetçe başarı yüzdesi çok düşük. Uzmanlarla görüşme, çalışma ve meşgale gerekiyor. Tıbbi bakım çok önemli ama sadece tıbbi bakımla başarı şansı çok fazla olmuyor. O yüzden kendi çevresini tamamen değiştirme fikriyle biraz uzaktaki bir köy olması avantajlı. 
Bağımlıların umudu Nalınlar Köyü
SEVGİYLE ÇALIŞIYORLAR
- Peki Dilruba Hanım, gönüllü çalışmak isteyenler buraya gelebilir mi?

Zaten çalışanların çoğu gönüllü. Sayın Vali’mden başlıyoruz ve alta doğru biz bir bütünüz. Bursa’nın iş adamları, ev hanımları da var aramızda. 

- Burada şu anda kaç kişi konaklayabilir?
40 kişi. Bizim şu anda 6 misafirimiz var. Ama açılıştan sonra AMATEM girişli olarak misafir kapasitemizi dolduracağız. 

- Bu evleri nasıl hazırladınız?
Bursalı genç girişimcilerden oluşan mobilya firması gönüllü oldu. (Onlar söze giriyor burada. Bir kaç aydır Paletyum olarak üretiyordum mobilyalarımızı, Hatice Hanım bize ulaştı, burayı gördükten sonra da ticari olmaktan çıktı ve gönüllü olarak bu projeye katkıda bulunmaya başladık. Projenin bir parçası olduk.) Gürkan Selçuk Işık, Zeki İren ve Harun Hüseyin ortaklığındaki bu girişimci marka bu köye katkıda bulunanlardan sadece birkaçı

- Kaç ev var burada?
8 tane evimiz var. Her evde 4 ila 6 kişi kalacak. Akşam 8 sabah 8 arası evlerinde olacaklar, bunun dışında hep faaliyette olacaklar dolu dolu yaşayacaklar. 

- Korkutmuyor mu sizi burada tedavi olanların yeniden eski hayatlarına dönmesi, mesela Recep Amca birkaç kere dönmüş?
Sevginin gücüne inanıyorum. Recep Amca 35-40 yıllık bu işin ağına düşmüş ve kurtulamayan birisi. Eşini bırakmış, malvarlığını kaybetmiş, evlatlarıyla küsmüş, iş yerlerini batırmış ve bizi burada birlikte tutan şey sevgi. İki defa batağa geri döndü ama üçüncüsünde oğlunun yanına gitti kendi rızasıyla sonra da “Ablacık işler gevşemeye başladı, beni aldır” dedi ve aramıza katıldı. 

- Güvenlik olacak mı?
 Elbette bir güvenliğimiz olacak, hem tel örgü hem de güvenlik. 

Her biri meslek sahibi olacak
Tedaviye alınan bağımlılar demir dövme, seramik, kilim dokuma, dikiş atölyelerinde meslek edinecek. Burada ürettikleri ürünleri pazarda satacak. Ayrıca hayvancılık ve tarımla da uğraşacak.

İnsan olduklarını tekrar hatırladılar
Sokaklardan tek tek toplanan bağımlılar yeni bir sayfa açtı. Şimdi ise tek dilekleri yeniden toplum içine karışabilmek.
Selçuk Amca’yı Bursa’daki bir hastanenin acilinde eroin ve kolonya bağımlısıyken perişan bir hâlde bulmuşlar. Selçuk Amca, yaşadığı acı dolu hayatı şöyle anlatıyor: Bir buçuk sene sokaklarda, hastanelerde kaldım. Buraya geldiğimde ayakta duramıyordum, şu anda yürüyebiliyorum. 3-4 gün hastane bahçesinde yattım. Sonra Hatice Hanım’ın oğlu beni buldu, yıkadılar pakladılar giydirdiler. Artık kolonya bile aklıma gelmiyor, sadece yemek yemek istiyorum. Çok iyi bakıyorlar Allah razı olsun. Bataklıktan kurtuldum ama biraz daha kendimi toparlamam lazım. Toparlanıp tekrar toplum içerisine girmek istiyorum. Ustayım ben. Ama sağlığım müsade etmiyor kendi işimde çalışamıyorum. Yeni bir hayat kurmam lazım. Parklarda yattıktan sonra burada güzel yemekler yiyip, temiz yataklarda yatmak yeniden insan olduğumu hatırlattı bana.
Bağımlıların umudu Nalınlar Köyü
Bağımlıların umudu Nalınlar Köyü
Alkol bağımlısıyken rehabilitasyon merkezine gelen Muzaffer Amca, burada yeniden hayata bağlandı.  Muzaffer Amca’nın eski hali böyleydi.​
ÇALIŞMADAN DURAMAM

Muzaffer Amca’yı da çocuklarının bir arkadaşı getirmiş Nalınlar köyüne. O da şunları söylüyor: Alkol bağımlısıydım. Bütün çocuklarımla ve torunlarımla küstüm. Çocuklarımın bir arkadaşı tavsiyesi üzerine buraya geldim. Çok şükür artık yavrularımla konuşuyorum. Kardeşim, ablam da konuşmuyordu benimle, onlar da barıştı. 4 torunum, 2 damadım var. Tabii ki bir an önce kendimi toparlayıp onlarla buluşmak istiyorum. Kurtulmak için buradayım. Çocuklarım çalışıyor. Bir tanesi yeni doğum yapacak. 

1,5 yıldır burada kalan Recep Amca ise “Gökdere’de köprü altında ağacın dibinde oturuyordum. Hatice Hanım beni gördü, geldi yanıma. İlk başta gelmedim. Yarım kalan bir şişe içkim vardı onu bitirdikten sonra karar aldım ve buraya yerleştim. Aylarca içmem. İçtiğimde de pişmanlık duyarım. Hatice Abla’yı kendime çok yakın, bir abla olarak gördüm. Burada mutluyum. Kaç kişiyi içkiden vazgeçirdim, namaza başlattım. Eskiden buradan ayrıldığımda Gökdere’ye giderdim. Pişmanlık duyup geri gelirdim. Ben mobilya ustasıydım. Bıçak yapıyordum. Sonra bir ara kendime izin vereyim dedim. Ben çalışmadan duramam. Şimdi buraya makine alıp, mobilya üreteceğiz” diye konuştu. 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.