Beşiktaş alkışı hak etti

A -
A +

Daha maç başlamadan iki senaryo vardı; Ajax golü erken bulur, maç farka gider…

Beşiktaş direnir ama yine de kaybeder…

Futbol gerçekleri böyle diyordu. Öyle ya bir düzine eksikle gitmişsin Amsterdam’a, kulübeye bakıyorsun altyapıdan üç genç, bir de Gökhan’la Oğuzhan… Kiminle ne yapacaksın? 11’in içinde iki altyapıdan oyuncu…

Eee nasıl olacak? Başlar başlamaz Ajax’ın saldıracağını, Beşiktaş’ın çok adamla savunma yapacağını söylemek de tahminden öte bir gerçekti.

Hoş bir sada
Beşiktaş mümkün olduğunca savunmayı önde kurarak Ajax’ın ceza sahasında kamp kurmasına izin vermedi ilk çeyrekte. Bol ve ayağa paslarla çıkmaya çalışıyorduk ki, bir kontrada Batshuayi ile direğe de takıldık. Ama o kadar işte.

Cruyff Arena’da hoş bir sada… Sonrasında Berghuis’in golü... O top direğe takılmasa bir şey değişir miydi?

Yani maça ortak olur muyduk? Hayır, sadece tabelaya bir gol yazdırmış olurduk.

Güç farkı büyük
Ajax golden sonra baskısını daha da artırdı, top göstermemeye başladı, Beşiktaş ise ‘Çanakkale geçilmez’ mantığındaydı. Ama bu kadar sıcağa kar dayanmazdı. İlk golü atan Berghuis ortaladı, Haller devrenin bitmesine yakın farkı ikiye çıkarıverdi.

Sonra Kenan’ın buz gibi golünü uyduruk bir faul kararıyla Fransız hakem yedi. Bu kadar eksikle, bir de maç içinde sakat verip, Ajax’a karşı bu mücadeleyi sergilemek gerçekten takdiri hak ediyor...

Maç biterken sahada Beşiktaş’ta iki tane 18, üç tane de 20 yaşında oyuncu vardı… Bu çocukları oynatmak mecburiyet değil, kulüplerin geleceğe ait stratejisi olmalı…

MAÇIN ADAMI: Sebastien Haller

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.