Turizmde kişi başı 3000 doların yolu

A -
A +
Ülkemizin en önemli döviz kaynaklarından biri turizm. Tam 54 sektörü ilgilendiriyor. Yıllık 26 milyon dolarlık satın alma yapılıyor, 1,5 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Zirvelerin yaşandığı 2019 rakamlarıyla bakacak olursak, 45 milyon turistten 35 milyar dolar gelir sağlıyoruz. Yani kişi başı 800 dolar civarı... Bu, kitlesel turizm dediğimiz durum. Güneş, kum, deniz zaten malum... Kültür, gastronomi, golf, sağlık, toplantı ve kongre kategorilerinde ise bunu katlayan rakamlara ulaşıyoruz. Bu yıl, Covid-19 sonrası tam anlamıyla 'en özgür' yıl. Dünyanın neredeyse yarısı kendi ülkesinin dışında tatil yaparak 'Covid intikamı' hareketi başlatmayı planlıyor. En azından hayal ediyor. Pandemi nedeniyle ertelenen toplantılar, kongreler hız kazanmış durumda. Dev kruvaziyer gemileri, 3 yıldır pas tuttukları limanlardan hareket etti, dünyayı geziyor; binlerce yolcusuyla birlikte... Türkiye ise saydığım bütün nitelikli turizm çeşitlerinin en iyi seçeneklerinin bir arada bulunduğu ender ülkelerden biri.
 
Tarih ve kültür derseniz, tarihin 'sıfır noktası' olarak bilinen, Mısır Piramitleri'nden 5 bin yıl öncesini işaret eden Göbeklitepe de ülkemiz sınırları içinde; Meryem Ana ve diğer merkezler de… Dünyanın en lezzetli yemeklerinin tadıldığı gastronomi kentleri de var bizde, en iyi golf sahaları da... Dünyanın en kaliteli ve hesaplı estetik ameliyatları bizde yapılıyor, en iyi tatil ve kongre otelleri de bizde. Yani tesis var, nitelik var, hazinemiz sonsuz, güzelliklerimiz doyumsuz... Geriye sadece bütün bunları ve ülkemiz değerlerini dünyaya anlatmak kalıyor. Tabii tek başına Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın gayreti yetmiyor. Bunun da herkes farkında ki, her il, her bölge, hatta her ilçe ve turizm tesisi bile -ortak paydada buluşmak kaydıyla- kendi tanıtımını yapıyor, yapmalı...
 
Nüfus büyüklüğünde, ticarette, vergi geliri ve daha birçok şeyde Türkiye toplamının üçte biri hacme sahip olan İstanbul'un kongre ve toplantı turizmi bakımından tanıtımını, 675 bin üyeli İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ve ekibi üstlenmiş durumda. İTO'nun iştiraklerinden İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu'nun (ICVB) başkanı da olan Şekib Bey, dev organizasyonları ülkeye getirmek için canını dişine takmış durumda. İyi haber, 2027 yılında yapılması planlanan 14. Dünya Mikro Cerrahi Kongresi için İstanbul adaylığının kabul edilmiş olması... Bu, 1500 profesyonelin İstanbul'a gelmesi demek. Ardından katılımcı sayıları 300 ila 10 bin kişi arasında değişen 12 uluslararası kongre için de adaylık başvurusu yapılmış ve en az 8'i İstanbul için 'peki' diyecek durumda. Valorant Dünya Şampiyonası kesinleşti, 2-18 Eylül'de Türkiye'de yapılacak ve 6500 kişi katılacak. "Kongre turizminde kişi başı gelirin en az 2700-3000 dolar, yani kitle turistinin 3 katından fazla" dersem, işin büyüklüğü ve çabanın değerini daha iyi anlatmış olurum zannederim...
 
 
Siyasete giden yol açık mı?
 
Takip eden okurlarımız hatırlayacaktır. Türkiye'ye bu yıl en az 250 milyar dolar döviz geliri sağlaması kesinleşen ihracat ailesi, geçtiğimiz günlerde yeni başkanını seçti. Seçime tek aday olarak gidilmesini sağlamaya yönelik çabalar başarıya ulaştı ve Mustafa Gültepe, yeni TİM Başkanı olarak görevde. Tek adaya kadar gelişen olaylar, ayak oyunları kısa sürede unutulur umarım. İsmail Gülle'nin görevi Gültepe'ye devrettiği tören, yeni hedeflerin el birliğiyle gerçekleştirileceğinin emarelerini veriyordu. Herkes el ele, kol kola... Eski Başkan yenisine sonsuz başarılar diliyor; yeni başkan eskisine "Önümüzdeki dönemde yol açıklığı" temennisiyle veda ediyor...
 
Fakat bu dilek ve temenniler faslında Mustafa Gültepe'nin sarf ettiği cümle, yeni bir yolun habercisi gibiydi. Başkan, teşekkür konuşmasında "İsmail Başkanımın siyasete giden yolu açık olsun" diyerek bir işaret fişeği çaktı. İsmail Gülle Başkan bu konuda yorum yapmaktan kaçtı ama zaman ne gösterir, bilinmez... Varsa niyet, yol çetin; engellerle engebelerle dolu ama hedefe varmanın tadı da o engelleri aşmakla mümkün.
Sevgili Başkan Gültepe’nin dileğini tekrarlayayım: Yolunuz açık olsun...
 
 
Hizmet ihracatı
neden 'diğer' kalem?
 
TİM'in devir-teslim töreninde hizmet ihracatçılarından ünlü bir iş adamıyla sohbet ettik. Toplam ihracat içinde sayılmayınca kendileri de "Hizmet İhracatçıları Birliğini" kuranlar, 50 milyar dolar ihracat yaptıkları hâlde "diğer kalem" olarak adlandırılmaktan dolayı kırgın. Bu kırgınlığını dile getiren ve "ismim sizde kalsın" diyen iş adamımızın yakınması şöyle: İhracatçımız her malı 'Made in Türkiye' diyerek dünyanın dört bir yanına satıyor. Hizmet ihracatçısı dediğinizde, THY de var, TAV gibi şirketler de. Onlar da Türk bayrağını dünyada dalgalandırıyor, gittiği ülkede havalimanında hizmet veriyor ve ülke tanıtımını yapıyor. O hizmeti 'diğer' olarak dışlamak doğru mu? Bugün ihracatımız 225 milyar dolar demek yerine 275 milyar dolar desek daha iyi olmaz mı? Stratejimiz ortakken, rakamlarımız neden ayrı?...
Doğrusu haklı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.