Damat 52 ülkeden misafirlerini ağırlıyor, yeni evine taşınıyor

A -
A +

Vona Belgeseli’ni izlemeye gelmiş ve bizi çok mutlu etmişti Süleyman Orakçıoğlu…

İadeiziyaret için aradım…

“Gel senin sevdiğin bayiler buluşması başladı” dedi.

Evet çok sevmiştim. Pendik’te Green Park Otelinin dev salonunda yıllar önce tesadüfen rastlamıştım.

Yönetim Kurulu Başkanı Adil Üstündağ, İstanbul’un en büyük otelini tanıtmak iddiası ile aramıştı.

Otelin hemen bitişiğinde dev bir toplantı salonu vardı ve içeride âdeta bir hazır giyim fuarı düzenlenmişti… Adil Üstündağ merakımı giderdi:

“Damat bayilerini topladı. Bütün dünyadan geldiler. Ürünler de onların ürünleri…”

Yönetim Kurulu Üyesi Osman Arar’ı gördüm şaşkınlığımı giderdi:

“Dünyanın her yerindeki bayilerimizi topluyoruz… Bütün ürünlerimizi görücüye çıkarıyoruz.”

Ertesi yıl 15 Temmuz hain darbe girişiminden hemen sonra etkinlikte hiç aksama olmadı. Bütün bayiler gelmişti.

Pandemi döneminde biraz sorun oldu. Ama bu defa Orka’nın Çağlayan’daki merkezinde ve bayilere tek tek randevu vererek yapmışlar bu buluşmayı. Gittiğimizde bir ülkeden gelen bayi yolcu ediliyor, diğeri alınıyordu.

Nöbet değişimine denk gelmiştik. Süleyman Orakçıoğlu heyecanla anlattı:

“Marka olmanın keyfini yaşıyoruz. Biz burada fiyat konuşmuyoruz. Artık bizim yaptıklarımızı dünya takip ediyor.”

O sırada Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Koordinatörü Osman Arar misafirlerini yolcu etti ve şu bilgileri paylaştı:

“Herkes bizim ultra hafif ürünlerimize kilitlenmiş durumda. Modada yenilikçi olunca fiyatı siz belirliyorsunuz. Bu ülke algısına da olumlu etki yapıyor.”

Sonra yeni bilgileri paylaşıyorlar… Önce Süleyman Orakçıoğlu patlatıyor bombayı…

“Taşınıyoruz. Vadi İstanbul’da akıllı bina ve her şeyi ile bize uygun olacak bir ofis oluşturduk. Yakından oradayız.”

Osman Arar devam ediyor:

“Kumaş AR-GE Merkezi gibi birimlerimiz burada kalacak. Yenilikçiliğimizi ofiste de göstereceğiz.”

Yine Süleyman Orakçıoğlu konuşuyor:

“Giresun’daki fabrikayı dünya konuşuyor. Bütün ünlü markalar orada üretim yaptırmak için ricada bulunuyor. Hele şimdi fabrikanın üstüne güneş enerjisi kuruyoruz ki bu hem maliyet hem de yeşil mutabakat konusunda avantaj sağlayacak.”

Osman Arar devam ediyor:

“Giresun’daki üretim tesisimizi ‘Türkiye’ye, ülkemiz insanına nasıl bir değer oluştururuz’ düşüncesiyle hayata geçirdik. Bu fabrikada günde 4 bin gömlek ve 1.100 takım elbise üretiyoruz.”

Orakçıoğlu ve Arar sohbeti dönüp dolaşıp İtalya’ya geliyor. Erkek giyiminin lideri İtalya’da Orka Holding’in büyümesi devam ediyor. Orka Holding, D’S Damat markası ile İtalya Brugnato’da açtığı yeni mağazasıyla toplamda 29 satış noktasına ulaştı ve tereciye tere satmaya devam ediyor.


 

Bakan Kirişci doğru bilinen yanlışlarla mücadeleyi başlattı

 

Tarım Bakanı Vahit Kirişci göreve yeni geldiğinde görüşme yapmıştık ve bilgileri sizlerle paylaşmıştık. O görüşmede Bakan Kirişci’nin doğru bilinen yanlışlar konusunda önemli bir hazırlık yaptığını öğrenmiştik.

İşte o hazırlığın ilk buluşması hafta sonu Bursa Karacabey’deki TİGEM’de gerçekleşti.

Toplantıyı Güvenilir Ürün Platformu düzenlemişti. Başlık “Tarım varsa hayat var” olarak belirlenmişti.

Toplantıya ayrıca Bursa Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Bursa milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç, Zafer Işık, Mustafa Esgin, Osman Mesten, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, ilçe belediye başkanları, sektör temsilcileri de katıldı.

Bakan Kirişci kısa bir açılış yaptıktan sonra bütün soruları açık ve net olarak cevapladı… Ve birçok doğru bilinen yanlışı düzeltme sansı oldu. İşte bazıları:

- Biz Venezuela'dan başka ülkelere de gidiyoruz. Girişimcilerimizin önünü açmak için. Tıpkı müteahhitlerimiz gibi tarımla ilgili girişimcilerimiz de dünyaya açılsın istiyoruz.

- Dünya Ticaret Örgütünün rakamlarına göre 41 ülke dünyada arazi kiralamış. 62 ülke de bu kiralamalara, kiralama çerçevesinde, başkalarına arazi kiralatmış. Şimdi bu ilk defa olan bir uygulama değil. Özel sektörümüzün tıpkı müteahhitlik hizmetlerinde olduğu gibi önünü açmak adına bu adımı atıyoruz.

- Kendi kendine yetme diye bir kavram yok. Kendi kendine yetme kavramını hangi noktada ele aldığınız önemli. Eğer buna stratejik ürünler noktasında bakarsanız başka, sebzede bakarsanız başka, meyvede bakarsanız başka.

- 2002 yılında tohumda yerlilik oranı yüzde 31’di. Şimdi yüzde 94’lere çıktı. Yüzde 6’lık bir açığımız var. İthal ediyor muyuz? ‘Evet’ ediyoruz. Ama ihracatımız da var. Hedefimiz bunun tamamını yüzde 100 olarak gerçekleştirmek.

- Türkiye’nin tarımda belirli karakteristikleri olduğunu bilmemiz lazım. Nedir bu öncelik? Tarım camiası olarak Türkiye su zengini bir ülke değildir.

- 2002’de 3,5 milyar dolar tarımda ihracat varken bugün 30 milyar dolarlara dayandı. Buradan nereye gelmek istiyoruz. Türkiye tarımsal dış ticarette ihracatçı konumdadır. İthalatta elbette var. Net olarak ihracatçı konumdayız.

- Düne kadar tarımın kanunu yoktu. Bizim dönemde çıktı. Tarım sigortası dünyada bile nadir ülkelerde uygulanan Türkiye’nin 65 yıllık özlemi olan bir uygulama TARSİM yürürlüğe girdi.

- Tahıl konusunda eksik ürünler yok mu, elbette var. İhraç ettiklerimiz de var. Bu buğdaysa kendi kendimize yeterliyiz.

- Millî Eğitim Bakanlığı ile bir protokol imzaladık. Tarımda ilgili ara eleman ihtiyacı için çalışma başlattık. İlkini Samsun’da yakın zamanda gerçekleştireceğiz.

- Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile özellikle kadının sosyal güvenceye kavuşturulması ve kırsalın cazibe merkezi olması noktasında bir çalışmamız var. Millî Eğitim Bakanlığı ile de kapalı olan köy okulları ile ilgili çalışmalar yapıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.