Kafkas sınıfta kaldı!

A -
A +

Öyle bir maç ki, zannedersin iki takım da zevklerini tatmin etmek için sahaya çıkmış. Oysa kazın ayağı hiç de öyle değildi. Gerek Trabzonspor, gerek Orduspor için kritiğin ötesinde ligde kalma adına ateşten gömlek bir maçtı. Taraftar yerinde duramıyor, futbolcular ise adeta uyuyor ve uyutuyordu!..

Bir antrenörün takımla bu kadar oynadığına hiç şahit olmamıştım. Tolunay Kafkas, takımı adeta "yaz boz" tahtasına benzetti. Bu böyle olunca ister istemez oynayan da, oynamayan da faydalı olamıyor. Trabzonspor'un yedek kulübesi son iki maçtır sahada oynayanlardan daha güçlü ve renkli. Nitekim ikinci yarıda yapılan değişiklikler bunu ispatıydı ve galibiyeti getiren en büyük faktördü. 
Adrian da, Halil de kötülerin belki en iyileri. Nitekim maça girdiler ve yürüyen Trabzonspor biraz olsun koşmaya ve mücadele etmeye başladı. 
Halil'in attığı gol, bence kümede kalma adına 34 maçın golü olacak. Benim anlayamadığım Olcan gibi bir starın bu kadar değişkenlik göstermesi. Gerçekten Olcan, inanılmaz derecede büyük bir forumsuzluk örneği gösteriyor. 
Ligin başında büyük zevkle izlediğimiz Orduspor'dan eser kalmamış!..
Futbolcular ürkek ve korkak. Hata yapmaktan korktukları için öz güvenleri hiç kalmamış. Biraz Ali Çamdalı, Nizamettin ve Fornezzi ayakta kalmaya çalışan futbolculardı. Stancu ileride çok yalnız kaldı. Hasan Kabze çok geri oynadı ve bu yüzden Orduspor'un gol atması tesadüflere kaldı. Orduspor'un kalan 5 haftada değil bir puan, yarım puan verecek durumu kalmadı!.. 
Hakem Kuddusi Müftüoğlu, belki de hayatının en rahat maçını yönetti. İtiraz yok, sertlik yok, futbol yok. Bu yoklar arasında Kuddusi Müftüoğlu ortaya çıktı ve yağdan kıl çeker gibi maçı aldı götürdü.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.