Enver Altaylı -Mustafa Özcan ilişkisi

FETÖ yapılanmasında terörist başı Gülen'den sonra gelen kişi Mustafa Özcan. Elindeki maddi gücü ve FETÖ ağıyla yakın zamana kadar her şeyi yapacak gücü vardı Özcan'ın. Şu anda dışarıda gücü nispeten devam ediyor. FETÖ içerisinde en etkili ikinci isim olan Özcan'ın ABD'de olduğu varsayılıyor. 

Mustafa Özcan'ın Türkiye'deki bağlantıları çok önemli. Bunlardan biri de eski MİT mensubu ve bir dönem etkili olan Enver Altaylı. Altaylı FETÖ kapsamında tutuklu ve verdiği ifadeler son derece önemli. Altaylı-Özcan ilişkisinden önce Altaylı'nın verdiği ifadelere bir bakalım. 

Kendi anlatımına göre son bir yıldır daha sık Belfast'ta vekalet savaşları konusunda Hukuk, Çatışma ve Barış Enstitüsünde çalışmalar yapıyor. Prof. Michael Semple ile birlikte çalışıyor. Michael Semple İrlandalı. Afganistan'da Taliban konusunda çalışmaları olmuş. 2008'de Kabil'de bir baskında yakalanmış ama birçok kişi tutuklanırken o ve Mervyn Patterson serbest bırakılmış. Belli ki Semple'in İngiliz istihbaratıyla yakın ilişkisi var. 

Enver Altaylı eskiden beri Türki Cumhuriyetlere ilgisi olan biri. Özal'a da Demirel'e de danışmanlık yapmış. Buraya kadar her şey normal. Ne zaman Özcan'la ilişkisi başlamış, ondan sonraki süreç önem kazanıyor. 

 

Kendi ifadesine göre 1990'lı yıllarda Süleyman Demirel'e Orta Asya'da danışmanlık yaptığı sırada tanışıyor: Orta Asya Cumhuriyetleri'nden çok sayıda öğrenci gelince yerleştirme sorunu ortaya çıkmış. Bu konuda Demirel'i bilgilendiriyor. Demirel ona "Seninle Diyanet'ten birisi irtibata geçecek ve yardımcı olacak" demiş.

Altaylı'yı arayan kişi Mustafa Özcan. Sonuç olarak öğrenciler çeşitli yurtlara yerleştiriliyor. Mustafa Özcan, İstanbul'da görev yapıyordu. Ancak ayda bir bazı bürokratlar ve siyasilerle görüşmek için Ankara'ya geliyordu. Altaylı da kendisi ile çok sık olmamak kaydıyla görüşüyordu. Görüşme talebi Özcan'dan geliyordu. 2005'te kızı Dilara'yı istemek için şu anki damadı Metin Can Yılmaz ve ailesi geldiğinde yanlarında Mustafa Özcan da vardı. Altaylı bu durumdan rahatsız olmuş.

Gezi olayları, dershanelerin kapatılması süreci, 17-25 Aralık süreci gibi dönemlerin öncesi ve sonrasında Özcan'la yoğun telefon görüşmeleri yapmış Altaylı. Eşine ait telefonla iki kez görüştüğü iddiasını kabul etmiyor. 

Peki burada bazı soruları sormak lazım: Altaylı ile Özcan'ın bu telefon görüşmeleri tespit edildiyse, Özcan o tarihlerde neredeydi? Türkiye'de mi, başka bir yerde mi? Altaylı'nın Özcan'la bu kadar yakın irtibatı varsa niye daha önceden gözaltına alınmadı? 

Enver Altaylı yılın belli zamanlarını Belfast'ta geçirdiğini söylemiş. Acaba oralarda Özcan ya da başka FETÖ'cülerle irtibatı olmuş mudur? Bu görüşmelerden acaba Özcan'ın da yeri tam olarak tespit edilmiş midir?

 

 

Habertürk'ten Helin Şahin'in yazdığına göre "Kayınpeder” kod adlı Altaylı, Fetullah Gülen’in talimatıyla bir süre önce yurt dışından İstanbul’a geliyor. Altaylı’nın, daha sonra Antalya’ya geçtiği tespit ediliyor. Altaylı’nın yine kendisi gibi emekli MİT personeli olan bir kişiyi Almanya’ya kaçırmak için hazırlık yaptığı öne sürülüyor.

Kaçırılacak olan eski MİT’çinin, ifadesinde iddiayı doğruladığını ileri süren kaynaklar, söz konusu eski MİT’çinin “Kayınpeder bize ‘Sakın teslim olmayın. Yurt dışına kaçın. Faaliyetlerinize Almanya’da veya başka ülkelerde devam edin’ dedi” ifadelerini kullanmış.

Altaylı'nın kaçmasına yardım edeceği kişi eski MİT'çi Mehmet Barıner. Kendisi ile bir kez görüşmüş. Bu görüşme güvenli hat üzerinden olmuş. Damadı Metin Can Yılmaz, Altaylı'yı aramış. MİT'ten atılan bir arkadaşının olduğunu, FETÖ'den ihraç edildiğini, üniversiteden tanıdığını söylemiş. 

Tutuklanan eski MİT'çi Mehmet Barıner'in 'Beni Metin'in kayınpederi Enver Altaylı WhatsApp üzerinden aradı. Bana 'sıkıntı yapmayın, müsterih olun, yolculuğunuz iyi geçer' demiş. Ben de teşekkür ederek telefonu kapattım' şeklindeki ifadesinin sorulmasına yanıt olarak, 'Görüştüğümüz doğrudur. Ancak içeriği kabul etmiyorum'" demiş. 

Altaylı'dan, Mehmet Barıner'i kaçırmasını isteyen Mustafa Özcan mıydı? Altaylı'yı gözaltına almak için bunca zaman niye beklendi? Ve 15 Temmuz dâhil tüm yaşananlara bakarsak Altaylı'yı FETÖ'yle hâlâ çalışmaya zorlayan şey neydi? Son soru Mehmet Barıner önemli biri miydi?