Erdoğan'a ve Fidan'a saldırmanın dayanılmaz hafifliği

A -
A +
7 Şubat 2012'den 17 Aralık 2013'e kadar Soğuk Savaş süreci yaşadık. 17 Aralık'tan 15 Temmuz 2016'ya kadar Sıcak Savaş süreci yaşadık ve 15 Temmuz ihanetinden beri de kelle koltukta bir ölüm-kalım savaşı veriyoruz. Cumhurbaşkanımızın sürekli söylediği gibi Müslüman aynı yerden iki kere ısırılmayan adamdır. Müslüman öyle olmalıdır...
Peki bu girişi neden yaptım? Ahmet Taşgetiren çok sinsi kumpas yöntemleriyle bizleri aynı yerden ikinci kere ısırmaya kalktı. FETÖ yemleriyle Cumhurbaşkanımızı ve dolayısıyla DEVLET'imizi avlamaya kalktı. 16 Nisan öncesinden beri sürekli sinsi sinsi Erdoğan ve dolayısıyla DEVLET düşmanlığı yaparak sonunda kovuldu. Söylediği gibi asla kendi ayrılmadı, Star gazetesinden kovuldu Taşgetiren. Yayınlanmayan yazısında da kendini bitiren süreci benim başlattığımı söylemiş Taşgetiren. Senin gibileri bitirmek benim için gurur nişanesidir.
Bugüne kadar hep, "Arkamda Erenköy cemaati var. Kimse bana dokunamaz" diye düşünüyordu. Oysa Erenköy cemaatinin mensupları da Taşgetiren'in kibir abidesi, egoist ve sinsi tavırlarından bıkmıştı. Herkes biliyordu ki, Taşgetiren cesurca ortaya çıkmaktan tavuk gibi korkan "kimileri" adına Erdoğan'a saldırıyordu. Tıpkı Karar gazetesi çevresi ve bazı Erdoğan düşmanı tipler gibi.
Nitekim Aydın Doğan'ın baş adamı Ertuğrul Özkök de canhıraş Taşgetiren'i destekledi ve hâlâ destekliyor. Zaten Özkök'ün bizim medyadan övdüğü ne kadar adam varsa batmıştır ve diğer övdükleri de yakında batacaktır. Özkök ileride Taşgetiren'in yazdıklarının hayata geçeceğini yazdı. Yani bu sinsi Özkök açık açık Erdoğan'ın ileride tutuklanmasını arzuladığını itiraf etti. Doğan'ın baş adamı Ertuğrul Özkök beynindeki Erdoğan düşmanlığını bir türlü atamayan hasta totaliter bir adamdır. Hep söylüyorum, bu Doğan Medya Türkiye için bir kanser hücresidir ve Türkiye'ye saldırmak için pusuda beklemektedir.
İşte bu Aydın Doğan medyasının yüzlerce kez saldırdığı bir diğer olgu da Millî İstihbarat Teşkilatımız ve teşkilatımızın başındaki Sayın Müsteşarımız Hakan Fidan'dır. Mehmet Yakup Yılmaz 53 kere, Ertuğrul Özkök birçok kez Sayın Müsteşarımıza yalanlarla, iftiralarla saldırmıştır. Amaçları Cumhurbaşkanımıza ölümüne bağlı olan Sayın Müsteşarımız Hakan Fidan'ı tasfiye etmektir. Bylock gerçeğini bularak Fetullahçı terör örgütünü göçerten Millî İstihbarat Teşkilatımıza ve Sayın Müsteşarımıza, "FETÖ darbesini gördüğü hâlde yol verdi" diye iğrenç yalanlarla sistematik olarak saldırıyor Doğan Medyası. Aynı şekilde Odatv çetesi olarak bilinen karanlık örgüt de aynı tezgâhı yapıyor. Nuri Elibol da üst düzey güvenlik bürokratlarından aldığı bilgiyle bu Odatv çetesinin yabancı istihbarat örgütlerinin kontrolünde olduğunu yazmıştı. Şöyle yazmıştı Elibol: "Hakan Fidan’ın Müsteşarlık koltuğuna oturduğu günden itibaren dış haberler kaynaklı bir yıpratma politikası da malumunuz. Güvenlik bürokrasisindeki kaynaklarım: Bu haberler önce İsrail kaynaklı sitelerde yer alıyordu. Daha sonra bunlara Türk kamuoyunda yer edindirme çabası çerçevesinde Odatv bir rol üstlendi..." Bu çete ülkemiz için Baader-Meinhoff çetesi kadar ciddi bir tehdit hâline gelmiştir.
FETÖ'yü bitiren adamları FETÖ'cü olmakla suçlayacak kadar alçaklaşıyor bu hain çete mensupları. Elbette hepsi de bunun bedelini teker teker ödeyecekler. Bu çetelerin kuyruğuna takılıp Sayın Müsteşarımıza karşı kasten algı operasyonu yapmaya kalkanların da hepsi net bir şekilde biliniyor. Velev ki bunlar kendine numaradan "AK Parti taraftarı" süsü versin hiç fark etmez. DEVLET kendine karşı operasyon yapmaya kalkan kim olursa olsun önce not eder, sonra dosyasını oluşturur ve vakti gelince de DEVLET düşmanlarının defterini bizzat DEVLET dürer.
Köşe yazarlarının neredeyse önemli bir kısmı bu topraklardaki DEVLET olgusunu asla tanımıyor ve bilmiyor. Herkes bilmeli ki DEVLET'e ve liderimiz Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılan ve yapılacak tüm taarruzları püskürtmeye ve saldırganlara haddini bildirmeye devam edeceğiz. Müslüman ısırıldığı yerden bir kez daha asla ısırılmayan adamdır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.