Trump, Amerikan derin devletine teslim oldu

A -
A +
Olan biten hiçbir şeyde sorun yok. “Aa ne tuhaf. Bu da nereden çıktı?” diyenler hiçbir şey anlamamışlar demek. Trump’ın böyle bir değişikliğe gideceği ve dış politikada farklı ses çıkaranları diskalifiye edeceği belliydi. Nasıl mı? Anlatalım.
19 Şubat’ta bu köşede “Hangi Amerika? Pentagon-CIA mi yoksa Dışişleri mi?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Amerikan devletinde kimin dediği olacağını sorgulamıştım. İki farklı köşe yazarı üzerinden CIA-Pentagon’un mu yoksa Dışişleri’nin mi dediği olacak diye sormuştum ve şunları yazmıştım: 
“Pentagon ve CIA'in Amerikan medyasındaki sesi olarak bilinen Washington Post yazarı David Ignatius 15 Şubat'ta ‘How to tackle the biggest obstacle to finishing the war with the Islamic State (DEAŞ'la savaşı bitirmek için en büyük sorun nasıl aşılır)’ başlığıyla bir yazı yazdı. Rex Tillerson'la Erdoğan'ın 3 saat 15 dakikalık görüşmesine değinen Ignatius bundan bir sonuç çıkmayacağını belirtmiş. Bu ziyareti ‘görev imkânsız (görevimiz tehlike)’ anlamında değerlendiren Ignaitus ‘Türkiye'nin isteklerini yerine getirmek Suriye'yi daha istikrarsız yapar ve DEAŞ'la mücadele bitmez’ demiş.
Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDF) destek vermenin önemli olduğunu da savunmuş Ignatius. O yüzden SDF'ye yardımlar sürmeli yoksa DEAŞ güçlenir, yorumunda bulunmuş. 
Ignatus yazısını bitirirken Pentagon ve CIA'in arzusunu da yazmış: ‘Türkiye istediği için ABD, SDF'den desteğini çekmeli mi? Hayır. Bu bölgeyi daha istikrarsız yapar. SDF yeni Suriye'nin ulusal ordusunun bir parçası olmalı. Bunun için de Şam, Washington, Moskova ve hatta Türkiye'yle çalışılabilir.’ Yani Pentagon ve CIA, YPG'ye silah yardımına devam edecek ve sonuna kadar destekleyecek...”
Yazımın 2. bölümünde ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Orta Doğu’ya bakışını Amberin Zaman üzerinden şöyle değerlendirmiştim:
Öte yandan bizim kamuoyunun yakından tanıdığı Amberin Zaman, Al-Monitor'da tam da Tillerson'ın Türkiye'ye geldiği gün ‘Real target of Erdogan's Olive Branch could be US clout (Erdoğan'ın Zeytin Dalı'nın Gerçek Hedefi ABD Nüfuzu olabilir)’ başlığıyla bir makale yazdı. Amberin Zaman'ın eşi Joseph Pennington, Amerikan Dışişleri personelidir. Eşinden dolayı Tillerson ve Dışişleri'nin sesini yansıtır Zaman. 
Makalesinde Tillerson'un, Pentagon ve CIA'ye göre Türkiye'ye karşı daha ılımlı olduğunu yazmış. Kaynaklarından aldığı bilgiyle Arapların gözünde ABD sadece Kürtlere yardım ediyor ve mevcut politikayla ABD Suriye'de kaybeder. İlerleyen günlerde ABD askerleri de ölebilir ve bu yüzden Türkiye yabana atılmamalı, demiş. Rex Tillerson, ‘Afrin'de tampon bir bölge kurulmalı, Menbiç'te Türk-Amerikan askerleri beraber konuşlanmalı ve ABD YPG ile ilişkileri en aza indirmeli’ önerisinde bulunmuş. 
Amberin Zaman, Erdoğan'ın YPG'yi Afrin'den süpürmesinin, Arapların da saf değiştirmesine ve bunun da DEAŞ'la mücadeleyi zayıflatacağını belirtmiş. O yüzden Türkiye'nin isteklerine kulak verilmeli, diye belirtmiş. Görüldüğü gibi Dışişleri, Pentagon-CIA ekibine göre daha ılımlı. Ama hangisinin dediği olacak? Onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz...”  
Aradan neredeyse 1 ay geçti ve Trump dün itibariyle Dışişleri Bakanlığı’na CIA Başkanı Mike Pompeo’yu getirdi. Rex Tillerson kovuldu. Artık Suriye, İran, Rusya ve tabii ki Türkiye konularında Amerikan yönetiminde tam bir görüş birlikteliği var. Sonuna kadar PKK/YPG’yi destekleyecekler. İran’ı baskılayıp İsrail’e tam destek verecekler. Rusya’ya presi artıracaklar. İran’la olan nükleer anlaşmadan çekilecekler. Oyunu daha sert kurallarla oynayacaklar. Gerekirse sertliğe başvuracaklar. Artık Dışişleri ve Pentagon arasında görüş ayrılığı olmayacak. 
Aslında Trump’ın bu kararı bütün dış politikayı derin devlete teslim ettiğinin de kanıtı. Onun da ipucu iki gün önce Temsilciler Meclisi’nden gelmişti. ABD'de Cumhuriyetçilerin ağırlıkta olduğu Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi, Rusya soruşturmasını tamamladı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın 2016 yılındaki seçim kampanya ekibiyle Rusya arasında herhangi bir "gizli iş birliği" olduğuna yönelik kanıt bulunamadığını açıkladı.
Bu açıklama Trump’ı oldukça rahatlattı. Artık CIA, Dışişleri ve Pentagon’un gizli işlerine karışmayacak. Amerikan derin devletiyle uzlaşmaktan başka çaresi kalmamıştı Trump’ın. Müller’in soruşturmasının bu saatten sonra Trump’a uzanma şansı yok. Peki, Trump ne yapacak? Çok basit. Halka bazı vaatleri vardı, ekonomi alanında. Onları gerçekleştirmek için çalışacak. Amerika’da ekonomi iyi gidiyor. İşsizlik bayağı azaldı. Rakamlar oldukça parlak. 
Tabii Amerika’da bu değişim doğru ve dolaylı olarak bizi de etkileyecek. Kudüs’ün, İsrail’in başkenti olması yeniden ısıtılacak. Tüm bu olup bitene en çok sevinenler PKK/YPG, İsrail, Katar hariç Körfez ülkeleri, Mısır olacaktır. Yani durum o ki, vaziyet alın, ortalık daha çok karışacak…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.