Muhalif yurttaşlar ve sözde muhalif gazeteciler

A -
A +
Aslında ben mevcut hükûmete muhalefet eden yurttaşlarımızın, sözde muhalif gazetecilere güvensizliğini çok iyi anlıyorum. O duyguları özünde de yanlış değil. Çok doğru sezgileri var insanlarımızın. Uğur Dündar kendisinin şöyle güvenilir, böyle güvenilir olduğunu söyleyip duruyor. Oysa bu olayda da kanıtlandı ki, Atatürkçü yurttaşlarımızın bile Dündar’a güveni çok az. Çünkü Dündar’ın moderatör olacağını duydukları andan itibaren hem CHP’li hem İYİ Partili yurttaşlarımız Dündar’ı linç etmeye başladılar. Kürt yurttaşlar zaten hiçbir zaman Dündar’ı sevmedi.
Muhalif vatandaşlarımız Dündar’ın kirli bir pazarlık içine girdiğini düşündüler ve ortalığı birbirine kattılar. Bu işin içinde bir iş olduğuna inanarak Dündar’ın kendilerine ihanet edeceğini hemen sezdiler. Uğur Dündar da Atatürkçülerin haklı tepkisinden korktu ve hemen bu tartışmadan kaçtı. Oysa Nagehan Alçı’nın, Binali Yıldırım’ın yakınlarıyla konuşarak yazdığı gibi Dündar bu moderatörlüğü çok istemişti. Araya Candaş Tolga’yı soktu ve Tolga neredeyse her gün Binali Bey’in danışmanlarını arayarak PR yaptı. Uğur Dündar’ın AK Parti’ye ne kadar faydalı olacağı yönünde Candaş Tolga, Binali Yıldırım ve ekibine dil döktü. Yani aslında muhalif yurttaşlarımız her şeyi doğru sezmişti.
Ben dâhil hepimiz bazen hükûmet muhalifi yurttaşlarımıza haksızlık yapıyoruz. Birçok siyasetçi ve yorumcu, “Yok bunlar şizofren, yok hepsi paranoyak” diyor. Ama bakın işte Uğur Dündar’ın bu Yıldırım-İmamoğlu yayınıyla ilgili "Ali Cengiz Oyunları"nın içinde olduğunu nasıl da doğru sezdiler. Nagehan’ın yazdığı bu somut bilgileri bilmiyordu muhalif yurttaşlarımız; ama Uğur Dündar’ın sırf kendi kariyeri için Atatürkçü yurttaşların aleyhine olacak bir hazırlığın içinde olduğunu anladılar...
Öyle bir baskı kurdular ki, moderatörlük için çok hevesli olan Uğur Dündar inanılmaz bir hızla moderatörlükten çekildi. Dediğim gibi bu olay muhalif yurttaşların Dündar’a hiç güven duymadığını ve çok rahat biçimde iktidar tarafından kontrol altına alınacağını düşündüklerini gösterdi. Eğer sana güvenseler niçin senin moderatör olacağına sevinmeyip işin içinde bir bit yeniği olduğunu anladılar Uğur Dündar? Cevap ver bu sorulara.
Ben hatırlıyorum Nagehan Alçı ne zaman Uğur Dündar ile ilgili bir konuyu yazsa hemen Dündar arar. Nagehan da gayet Dündar’a sempati göstererek hemen öbür gün aradığını ve Dündar’ın söylediklerini köşeye yazardı. Yani Dündar ve Alçı arasında bir hukuk da var. Bu sefer neden aramıyorsun Uğur Bey? Binali Yıldırım’ın yakın ekibinin Nagehan Alçı’ya söylediği detayları niye inkâr edemiyorsun?
Muhalif yurttaşlar bu dolambaçlı oyunları sezip sana tepki gösterince de insanlara “Yok çok kutuplaştılar, yok şizofren oldular” diye kızıyorsunuz. Ben milliyetçi-muhafazakâr ve Erdoğancı bir yazarım ama CHP’li ve diğer muhalif yurttaşlarımızın bu sözde muhalif gazetecilerle ilgili duygularına aynen katılıyorum. Uğur Dündar’ın karakterini ve tıynetini aslında muhalif yurttaşlar çok iyi biliyorlar.
Mesela aynı duyguları Dündar’ın küçük versiyonu İsmail Saymaz’a da söylüyorlar. Adam Hürriyet gazetesinde AK Parti iktidarına hizmet ediyor. Çıkıyor marjinal ortamlarda sabah CHP’li, öğle İP’li, ikindi HDP’li, akşam sosyalist oluyor.  Sonra sabah yeniden iktidar yanlısı olarak devam ediyor. Elbette bu adamlara muhalif yurttaşlar güvenmiyor ve inanmıyor. Zaten onurlu bir muhalif gazeteci Hürriyet gazetesinde yazmaz.
Eğer o kişi ısrarla hâlâ Hürriyet’te kalıyorsa o zaman muhalif yurttaşlar o kişiye "dansöz" ve "eyyamcı" der. Zaten diyorlar ve haklılar. Bu ülkedeki hakiki muhalif gazetecilere saygım var ama sırf kendi menfaatleri için yaşayan ve 24 saat içinde dansöz gibi sürekli siyasi pozisyon değiştiren adamlara elbette milletimiz fırıldak der.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.