İngiltere'nin yeni Başbakanı Boris Johnson'ın dedesinin babası Ali Kemal hain miydi?

A -
A +
İngiltere'nin yeni Başbakanı renkli kişiliğiyle bilinen Boris Johnson. Dedesinin babası Ali Kemal yakın tarihimizin önemli isimlerinden biri. Ders kitaplarında bize hep hain olarak öğretildi. Acaba öyle miydi?
11 Haziran 2010'da haber7.com'da bu konuda bir yazı yazmıştım.  Dün Ersoy Dede sağ olsun Tvitterde hatırlatmış. O zamanlar resmî tarih sorgulamaları yapılırdı. Şimdi ne yazık ki Atatürk'e "sarı saçlı değildi" derseniz içeri alıyorlar.  Atatürk'e en yakın yazarlardan Falih Rıfkı Atay bakın Ali Kemal için meşhur eseri Çankaya'da ne yazmıştı: “Ali Kemal, Hüseyin Cahid’in kaçacağı ve kendisinin bir gazeteye yerleşeceği günü beklemekteydi. Hain olduğundan mı? Hangi manaya? Ali Kemal parasız ölmüştür ve yabancı uşaklığı yapacak bir mizaçta da değildi. Ali Kemal bir Tanzimatçıdır. Ne istiklâlci ne de milliyetçidir. Fakat huyu suyu, ahlâkı, üslubu ile zamanının tam ‘millî’si, o günkü toplumun yetiştirdiği normal bir insan tipiydi. Ona göre Osmanlı devleti ancak Düvel-i Muazzama’nın himayesi altında yaşayabilir, hatta aynı devletlerin teminatı ile Meşrutî bir hayat evrimi geçirmelidir. Türkler kendi başlarına kaldılar mı, İttihat ve Terakki rejiminden başka türlüsünü yapamazlar. Ne ekonomilerini ne de maliyelerini düzeltebilirler. Şimdi buna bir şey daha eklemek lâzımdır: Ali Kemal, bu memlekette dilediği gibi yazarak yaşayabilmek için, imtiyazlı yabancılar kadar arkalı ve teminatlı olmalıydı. İttihat ve Terakki, yahut ona benzer milliyetçiler iktidara geldi mi, Ali Kemal için ömrünü gurbette veya hapiste geçirmekten başka çare kalmazdı.Ali Kemal bu yüzden, Mütarekede amansız İttihatçı düşmanlığı yapacaktı. Bir İttihatçı isyanı saydığı, yahut nasıl olsa öyle bir rejime varacağı için Kuvay-i Milliye’nin de hasmı olacaktı. Bir zafer havadisi duyduğu zaman bile:-Evet iyi, ama tarihimizde zafer mi yok, eğer bunun faydasını görmek istiyorsak Mustafa Kemal artık işi Düvel-i Muazzama’nın güveneceği bir Bâb-ı Ali’ye bırakmalıdır, diyecekti. Unutulmamalıdır ki Osmanlı Saltanatı bir yarı sömürgeydi. Kapitülâsyonlar rejimi altındaydı. Osmanlı ideali Düvel-i Muazzama’nın kontrolü Altında “tamamiyet-i mülkiyesini” toprak bütünlüğünü koruyabilmekten ibarettir. Kayıtsız şartsız bağımsızlık, bir ihtilâl ve zafer parolasıdır. Meşrutiyet Türkçülüğünün gayesi de, hiç şüphesiz bu topraklara bütün kaynaklarıyla Türkleri sahip kılmaktı. Ama bu uzak, hayale benzer bir amaçtı. Ali Kemal, o kadar Türk hâlli iken, Türkçülüğe karşıydı. Satılmış bir adam değilse de kaybolmuş bir adamdı.”Falih Rıfkı Atay'ın kitabında yakın tarihle ilgili daha neler var. Herkese okumasını tavsiye ederim. Bu arada Boris Johnson Türkiye'yle yakından ilgili. Birçok konuda bize köprü görevi görebilir.  
CEM KÜÇÜK'ÜN DİĞER YAZISIAvrupa'daki FETÖ yapılanması
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.