AK Parti içi kavganın kimseye faydası yok

İleride Türk siyasi hayatı yeniden yazıldığında AK Parti’ye özel bir sayfa ayırılacak. 2023’e kadar 21 yıl hizmet etmiş olacak. Bu dönem zarfında AK Parti inanılmaz işler yaptı. Muhalefet istediği kadar küçümsesin AK Parti Türkiye’de mitoz bölünme oluşturmuş, Türkiye’yi onarmış ve Türkiye’yi bölgesel güç hâline getirmiştir. 

Sadece savunma sanayiinde yapılanlar bile başlı başına devrim niteliğindedir. Hayatlarında heykel dışında hiçbir şey yapmamış olanların bunu anlaması zor. Türkiye’nin ilerlediği bu yolda başardığı her şey Erdoğan liderliğinde olmuştur. Amerika’da halkını en iyi tanıyanlardan Fox News’ün kurucusu Roger Ailes 1968 seçimlerinde Richard Nixon’a danışmanlık yapmıştı. Roger Ailes, Nixon’a “rahat olmasını, seçimi kazanacaklarını” söylemişti. Sessiz çoğunluk (silent majority) adını verdiği kitle Nixon’ı iktidara taşımıştı. Erdoğan’ı iktidara getiren ve arkasında duran da Anadolu’daki sessiz çoğunluktur.

31 Mart’ta seçimlerinde her şeye rağmen Anadolu’daki sessiz yığınlar AK Parti’nin arkasında durmuştur. Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen MHP ile birlikte alınan yüzde 52 büyük başarıdır. Türkiye’deki ana omurga sağ-muhafazakâr-milliyetçi kesimdir. İktidarı belirleyen de bu insanların tavrıdır. 

23 Haziran’da yaşanan ağır İstanbul hezimeti ve büyükşehirlerin kaybedilmesi bazı sorunları da beraberinde getirdi. AK Parti’de ayrışmalar yaşanmaya, peşinden istifalar gelmeye başladı. AK Parti en güçlü olduğu, en parlak zaferleri kazandığında asla ayrışma, bölünme olmadı. Şahsi hesaplarıyla bir iki ayrılan siyasi oldu ama onları hatırlayan bile yok. 

AK Parti düşsün, zayıflasın diye aportta bekleyenler yok değil. Yerel seçimlerden sonra kendi partisini kurmak isteyenler ayrıldılar. Artık onlarla ilgili değerlendirmeyi millet yapacaktır. Milletin tercihi her şeyin üzerindedir. Şunu da söyleyeyim, yıllarca bu partide görev yapmış isimlerin ister istifa ister ihraçla olsun partiden ayrılmaları dışarıya karşı hoş bir görüntü oluşturmadı. 

Gerçi kim ayrılırsa ayrılsın önemli olan Başkan Erdoğan ve AK Parti’nin ne yaptığıdır. Önceden de yazdım, AK Parti kazansa da kaybetse de bu kendi kararlarıyla olacaktır. AK Parti hep yaptığı gibi millete kulak verirse sorun kalmaz. Verilmezse en koyu AK Partililerin olduğu ilçeleri bile CHP nasıl kazandı sorusunu düşünür durur. 

Öte yandan AK Parti içi kavgaların kimseye faydası yok. Rakiplerle mücadele etmek, muhalefete karşı yeni argümanlar ileri sürmek yerine birbiriyle kavga etmek dışarıdan bakılınca hiç hoş durmuyor. Tam birlik olmak zamanıyken bazıları birbirlerinin kuyusunu kazma derdinde. İç kavga, dışarıya karşı verilen savaşlardan daha çok kelle alır. Gerçek savaşlarda da bu böyledir. Bir ülkede iç savaş varsa çok fazla insan zayi olur. 

Bu demek değil ki, öz eleştiri yapılmayacak. Demokratik toplum ve kurumlarda kamuoyu önünde yapılmayan öz eleştiri anlamsızdır. Sorgulamak, hataları tartışmak erdemdir. Yapılan yanlışları masaya koymak gerekir. AK Parti MKYK’sı bunu yapıyor. 31 Mart’ın öncesi ve sonrasında en düzgün yorumlar AK Parti’nin bazı yetkililerinden geldi. Kendini eleştirmek iyidir. CHP bunu yıllarca yapmadı, o yüzden iktidar değil. 

AK Parti’de Başkan Erdoğan’ın dediğine, onun aldığı kararlara bakmak lazım. O kararlar doğru ya da yanlış olabilir ama Başkan Erdoğan bugüne kadar milletin aleyhine asla iş yapmadı. AK Parti kliklerin değil halkın partisidir. O yüzden hep iktidar oldu. Şamil Tayyar’ın haklı olarak dediği gibi “Esas olan Başkanı’mız Erdoğan’ın iradesi ve AK Parti’nin aldığı kararlardır.” Kendi gündemlerini herkesten önemli görüp buna göre davrananlar zaten Başkan Erdoğan’dan gerekli cevabı alıyorlar.