Birol Erdem FETÖ’yle ne kadar mücadele etti?

A -
A +
Geçen hafta HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’u yazmıştım. O yazı bayağı ses getirdi. Şimdi de eski Adalet Bakanı Müsteşarı Birol Erdem’i irdeleyelim. Erdem, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ’ye yönelik soruşturması kapsamında 3 Haziran 2017’de gözaltına alındı. “Anayasal düzeni ihlale teşebbüs" ve "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçlarından tutuklanması talebiyle sulh ceza hâkimliğine sevk edilmişti. Erdem adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış ama eşi Gülümser Erdem tutuklanmıştı. Gülümser Erdem daha sonra 30 Haziran 2017’de serbest bırakıldı. Burada şunu not düşmek gerekir: Birol Erdem tutuklandığında yargı içinden bir grup aynen İbrahim Okur’u koruduğu gibi Birol Erdem’i de savundu. Bu kadar savcı hâkim tutuklanırken ağzını açmayanlar nedense iş İbrahim Okur ve Birol Erdem’e gelince canhıraş siper olmuşlar. Burada mesele 7 Şubat 2012’de MİT krizi ve 17-25 Aralık’ta FETÖ devlete saldırdığında nasıl tutum aldığıdır. Bu noktayı incelemek lazım. Birol Erdem’in dosyasını Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi “yüksek yargı mensubu olması” nedeniyle yargılamayı durdurdu ve dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay Başsavcılığı, Birol Erdem hakkında yeniden iddianame düzenledi ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ne “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan dava açtı. İddianamede Birol Erdem’le ilgili şunlar söylendi: “Mahrem sınıf olan HSYK üyeliği ve 2. Daire üyeliği sıfatları ile Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimliği, Daire Başkanlığı, Personel Genel Müdür Yardımcılığı, Personel Genel Müdürlüğü sıfat ve unvanları itibarıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yargı içerisindeki hiyerarşik yapılanmasında örgüt içi konumu, temadi eden örgütsel ve etkin nitelikteki faaliyetlerinin dikkate alınmalıdır.” Bu arada Birol Erdem lehine tanıklık yapanlar da oldu. Bunlardan biri de Ankara eski Cumhuriyet Başsavcısı Harun Kodalak’tı. Kodalak aynen şunları söyledi: “2013 yılı bahar ve yaz ayları itibarıyla zamanın Adalet Bakanlığı Müsteşarı olan Birol Erdem’in FETÖ’cü örgütlenmeyi kurumlardan temizlemek amacıyla Yargıtay, Danıştay, Akademi ve HSYK Kanun Tasarılarını hazırladığına şahidim. Bu tasarılar 17/25 süreci yaşanınca hızla meclise sevk edilerek hatırladığım kadarıyla 2014’ün Şubat ayında yasalaşmıştır. Tabii ki bu dönemde yapılan tasarruf üzerine Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem görevden alınmıştı, yerine Kenan İpek atanmıştı. Kenan İpek, müsteşar olur olmaz yaşanan 17/25 süreci sebebiyle Birol Erdem’in ekibiyle hazırladığı bu tasarıları hazır şekilde önünde bulup hızla yasalaşmasını sağlamıştır.” Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin de Birol Erdem’i savundu. Erdem FETÖ’cü mü, kripto mu bilemem. Ancak şunları sorabiliriz: Hedef gördüğü herkese saldıran FETÖ, Birol Erdem’e tıpkı İbrahim Okur’a olduğu gibi neden hiç saldırmadı? Birol Erdem 7 Şubat’tan itibaren isteseydi devletin içindeki FETÖ’cü savcı ve hâkimlere karşı daha net tavır alamaz mıydı? Onların görevden alınması için daha etkili uğraşamaz mıydı? Üyesi olduğu 2010 HSYK’sında bu kadar sorunlu dava varken daha somut adımlar atamaz mıydı? Birol Erdem verdiği ifadede, “Bu yapıyla mücadeleye, devletin hiçbir kurumunda en ufak bir adli soruşturma başlamamışken, herhangi bir çatışma da yaşanmıyorken 2012'de başladım. Bakanlıktaki, yüksek yargıdaki üyelerini tek tek tespit ettim. Listeyi, Başbakana, eski bakanlara, MİT Müsteşarına ilettim” demiş. Peki, 17-25 Aralık savcılarını ve hâkimlerini görevden almada neden tereddütlü davrandı? İnsanlar görevleri başındayken yetkilerini kullanmalı. “MİT’e dedim, Başbakan’a verdim” dememeli. Devlete ve millete saldırı olduğunda icraat gerekir. Neden gerekenler yapılmadı? Ben Birol Erdem’in istese FETÖ’cü savcı ve hâkimleri görevden alabilecek iradeyi gösterebileceğini düşünüyorum. 17-25 Aralık sürecinde bunu yapmadı. Çok korkak davrandı ve İbrahim Okur gibi ikili oynadı. Kim kazansa o tarafta yer alacaklardı ama hesapları tutmadı. Tabii ki nihai kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi verecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.