Kemalizmin “fake” yükselişi

A -
A +
31 Mart ve peşinden tekrarlanan 23 Haziran İstanbul seçimlerinde büyükşehirlerde CHP ciddi başarı elde etti. Her ne kadar aday sağ tandanslı olsa da başarı CHP’ye yazıldı. O gün bugündür muhalefet söylem üstünlüğünü ele aldı. Birçok konuda bastırdıkça bastırıyorlar. Sürekli gündemi belirliyorlar. Barış Pınarı Harekâtı’na kadar bu böyleydi. Barış Pınarı HDP ile diğer muhalif partilerin arasını açtı. Orada dengeyi kaybettiler. Son günlerde yaşadığımız bir diğer olay da Kemalizmin ve Atatürkçülüğün fake yükselişi. Halkın çoğunluğunun duygu ve düşüncesiyle uygun olmayan Kemalizm aslında millet nezdinde yok hükmünde. Sadece belli bir grubun sahip çıktığı bir ideoloji. Zamanında Aleviler, Kürtler, dindarlar, milliyetçiler sırayla Kemalist vesayet eliyle ciddi dayak yediler. 1960’lar, 1970’ler, 80’ler, 90’lar hep böyle geçti. 2002’de AK Parti iktidara geldiğinde de Kemalistlerin sesi daha çok çıkıyordu. Her seçimde ağır yenilgi alan CHP’nin durumu toplum nezdinde Kemalistlerin bir itibarının olmadığının en net kanıtıydı. 2007’de e-Muhtıranın sebebi de buydu. Sosyolojik değişimi anlamayan, toplumsal değişimi göremeyen bazı askerler klasik deyimle “kâğıttan kaplan"dı. Kendilerinin toplumda bir karşılığı var sandılar. Ama olmadığını gördüler. Peşinden gelen ve suçlunun yanına çokça masumun eklendiği Ergenekon ve Balyoz davaları askerî vesayetin bitişi oldu. Eskiden komuta kademesini ezbere bildiğimiz askerleri şimdi tanımıyoruz. Demokrasilerde bu iyi bir şeydir. Son 10 yılda askerî vesayet ciddi biçimde geriledi. Ancak son günlerde Kemalistlerin sesi gür çıkıyor ama bu da fake. Gerçekle, halkla bir ilgisi yok. Başörtülü iki kadının seküler bir kadın tarafından darbedilmesi, zavallı bir adamın Atatürk üzerinden millete sövmesi bu öz güvenin delice tezahüründen başka bir şey değil. Daha çarpıcı olan 10 Kasım, 29 Ekim gibi zamanlarda Atatürk’ün âdeta putlaştırılması!.. Önünde eğilen de var, tapan da! Bunlar sağlıklı ruh hallerinin işareti değil. Atatürk’e saygı duymak başka şey ama onu "ilahlaştırmanın" bir faydası yok. Şu an Kemalistlerin sesi çok çıkıyor gibi görünse de bunlar hep fake durumlar ve gerçeği asla yansıtmıyor. Ne acıdır ki, son günlerde tartışma programlarında ekrana çıkan Atatürkçüler de FETÖ’nün bitişini kendilerinden biliyorlar. Hâlbuki bu arkadaşlara hatırlatmak isterim ki, FETÖ’yü Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti hükûmeti bitirdi. Atatürkçülerin FETÖ’nün bitmesinde bir katkıları yok. Tam tersi bazıları hariç 17-25 Aralık’tan 15 Temmuz’a kadar çoğu Kemalist daha güçlü zannettiği için FETÖ’yü destekledi. Bütün kanıtlar ortada. Tayyip Erdoğan olmasa FETÖ asla kaybetmezdi. Bunun iyi bilinmesinde fayda var. İşte şimdi yerel seçimlerin gazıyla Kemalistlerin sesi gene çok çıkıyor ama bu reeli yansıtmıyor. Nitekim iki gün önce Metropoll şirketinin anket sonuçları yayınlandı. Ekim ayında AK Parti 43, MHP 11.9. CHP ise 24’te kalmış, İyi Parti 9’larda. HDP seçmeninin zaten Kemalizm’den hoşlanmadığı ortada. Son zamanlarda muhafazakâr, dindar insanlarımızda bir gevşeme var. Bu olmasın. Sesin çok çıkmasına aldanmayın. Halkta Kemalizm’in karşılığı çok azdır. Halkın geniş çoğunluğu hâlâ milliyetçi, muhafazakâr ve dindardır. Ha gündem belirleme ve söylem üstünlüğünde muhalif cephe daha etkili ama zamanla o da değişir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.