Gözden kaçmasın, Taliban ile Amerika anlaştılar

A -
A +
Nur Muhammed Terakki 1978'de Afganistan'da devlet başkanı oldu. Sovyet tarzı bir yönetim kurmak istiyordu. Aralık 1978'de Sovyetlerle bir anlaşma imzaladı. Terakki'nin yardımcısı Hafizullah Amin "Sovyetler Afganistan'ı işgal eder" korkusuyla isyan başlattı. Nur Muhammed'i devirdi ve kendisi devlet başkanı oldu. Bu arada Amerika'da Başkan Jimmy Carter'dı. Ulusal Güvenlik Danışmanı ise Zbigniew Brzezinski'ydi. Dış politikayı götüren oydu ve Oliver Stone'nun deyimiyle 300 yıldan beri Sovyetlere ağzının payını veren ilk kişi olmak istiyordu. 1979'da Carter'a çok az bilinen bir yönerge imzalattı. Buna göre Afganistan'da Sovyet yanlısı hükûmete karşı mücahitlere para ve silah yardımı yapılacaktı. Brzezinski'nin niyeti Sovyetler Birliği'ni kendi Vietnam'ına sürüklemekti. Ağır bürokratik vesayet altındaki Sovyetler 1980'de Afganistan'a girdi. 1989'da Sovyetlerin yenilgisi ve Soğuk Savaş'ın bitmesini sağlayan olay buydu. Brzezinski'nin stratejik dehası işe yaramıştı. 15 Ekim 2001'de Brzezinski'ye bu politikasından, yani Afgan mücahitlere silah yardımı yapılmasından pişman olup olmadığı soruldu. Şu cevabı verdi: "Dünya tarihi için hangisi daha önemliydi? Taliban mı yoksa Sovyet İmparatorluğu'nun çökmesi mi? Bir avuç öfkeli Müslüman mı yoksa Orta Avrupa'nın özgürleşmesi ve Soğuk Savaş'ın bitmesi mi?" Sovyetlerin Afganistan'ı 1988'de terk etmeye başlamasıyla 1989'da Taliban ülkede etkin olmaya başladı. Kelime anlamı "İslam öğrenciler" olan Taliban üyelerinin çoğu Pakistan'daki medreselerde eğitim görmüştü. Usame bin Ladin'in Afganistan'a gelmesiyle dünya siyasetinde altüst olacak dönem başlamıştı. 1992'de el-Kaide Amerika'ya saldırdı. 2001'de İkiz Kulelere yapılan saldırıyla Amerika Afganistan'ı işgal etti. Amerikan devletiyle Taliban'ın mücadelesi tam 18 yıldır devam ediyordu. Bu süre zarfında 2.400 Amerikan askeri, 32 bin civarında Afgan sivil hayatını kaybetti. 29 Şubat'ta ABD ve Taliban, Katar'ın başkenti Doha'da barış görüşmelerinin ardından anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre Taliban ve Kabil hükûmeti arasında diyalog artacak ve 18 yıllık ABD-Taliban savaşına son nokta konulacak. Anlaşma neden Katar'da imzalandı? Katar, 2011'den bu yana Taliban liderlerine ev sahipliği yapıyor ve Taliban 2013'te Doha'da büro açmıştı (BBC). Anlaşma için düzenlenen törende ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Savunma Bakanı Mark Esper, Taliban'ın kurucuları arasında yer alan Molla Abdül Gani Baradar, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Amerika'nın Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Khalilzad yer aldı. Şayet Taliban anlaşmaya uyarsa 14 ay içinde ABD ve NATO birliklerinin tümü geri çekilecek. ABD asker sayısı 135 gün içinde 13 binden 8 bin 600'e düşecek. ABD ve Afgan hükûmeti ellerindeki 5 bin Taliban üyesini, Taliban da rehin tuttuğu bin kişiyi serbest bırakacak. Bu elbette kolay bir süreç değil ama her iki tarafın istekli olduğu görülüyor. Peki Afganlar bu işe nasıl bakıyor? İngiliz Guardian gazetesinde 29 Şubat'ta çıkan makalede şöyle yazıyordu:  "Afganistan'da neşe ve şaşkınlık karışımı bir duygu var. 'Bu anlaşmanın barış ve huzur getireceğini düşünüyorum. Ama bu bir barış anlaşması mı, emin değilim. Amerikalılar hükûmeti Taliban'a sattı" dedi 25 yaşındaki bilgisayar tamircisi Muhammed Nasır. Ama batı şehri Herat'ta valilik ofisinin dışında koruma askeri olan Shahram barışın umut getirdiğini söyledi: "Son yedi gündür savaşa gitmedim. Kimse bana git ve insan öldür demedi. Hatta burada kal ve insanları koru dedi. Bundan memnunum. Barış diliyorum ve iyimserim." Neticede Taliban Amerika'ya yenilmedi ve uluslararası diplomasiye dâhil oluyor. Görüşlerine değer verdiğim bir büyüğüm Taliban-Amerika anlaşmasıyla ilgili bana şunu dedi:  "ABD savaştığını dönüştürerek sonuca gitti. Taliban'ı el-Kaide ve DEAŞ'tan uzaklaştırdı, hatta savaştırdı. Taliban'a sınırlara saygıyı kabul ettirdi ve ‘evrensel cihatçılık’tan uzaklaştırdı. Kendisi de Afganistan'da İslam'a ve şeriata karşı çıkmaktan vazgeçti. Tabii ‘Afgan tipi İslam'a."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.