Yurt dışındaki FETÖ'cü gazeteciler ve geçmişten bir isim

A -
A +
 
Defalarca yazdım, söyledim, konuştum. Hiçbir FETÖ'cüye acınmaz. Hepsine hukuk içerisinde hesap sormak gerekir. Türkiye tıpkı dünyada olduğu gibi Covid-19'la mücadele ediyor. Dünyanın birçok ülkesinden iyi durumdayız. Devletimiz her aşamada iyi mücadele ediyor.
Yurt dışındaki FETÖ'cü gazeteci ve akademisyenler kirli algılarına devam ediyorlar. Âdem Yavuz'dan Erkam Tufan'a, Mehmet Efe Çaman'dan Ekrem Dumanlı'ya ne kadar FETÖ'cü ve yancısı varsa Türkiye'yi kötülemeye devam ediyorlar. Covid-19'la alakalı bilgilerin saklandığından, Türk ekonomisi batıyor gibi her türlü yalanı her gün işliyorlar.
Ama hiçbir sonuç alamıyorlar. Onlara kötü bir haberim var. Siz yenildiniz, hem de çok ağır yenildiniz. Bundan sonra Türkiye'ye gelirseniz yeriniz cezaevi. Zaten er ya da geç gelecek ve yargılanacaksınız. Böyle yazınca, "Oo, Cem Küçük ve diğerleri bizi izlemeden yapamıyor" diye düşünüyorlar. Benim işim bu, sizin gibi hainleri izlemek ve toplumu yaptıklarınız konusunda bilgilendirmek.
Gelelim bir diğer tehlikeli isme, Hakan Yavuz'a. Bu isim bir akademisyen kimliğine hiç yakışmayacak şekilde eski adıyla cemaati övüp durdu. FETÖ medyasının en çok ağırladığı isim Yavuz'du. Amerika'da Utah Üniversitesi'nde akademisyenlik yapan Yavuz 2012'de "Toward an Islamic Enlightenment: The Gülen Movement (İslami Aydınlanmaya Doğru: Gülen Hareketi)" isimli bir kitap yazdı ve terörist Gülen'i övdü. Herhâlde şu an bu kitabı toplatıp yakmak istiyordur.
17-25 Aralık sürecinde FETÖ'yü asla kınamadı. Ben kendisiyle ilgili o süreçte Yeni Şafak'ta bir iki yazı yazdım. Beni ta Amerika'dan aramış ama ağzının payını almıştı. Kaderin cilvesi bu ya, ne zaman 15 Temmuz darbe girişimi oldu, Yavuz 15 Temmuz'u FETÖ'cülerin yaptığını anlatmaya başladı. Aslında davetlere çağrılıp 15 Temmuz'u Hakan Yavuz'un anlatması tam bir skandaldı. Ömrü FETÖ övgüsüyle geçmiş, kitap yazmış biri Yavuz...
Nitekim 13 Eylül 2016'da FETÖ'nün 15 Temmuz'daki rolünü anlatsın diye Hollanda'ya çağrılan Yavuz daha konuşmasının başında, "Hoca Efendi, Fethullah Gülen Hoca" deyince tepki çekmişti. Gelen tepkiler üzerine, "Ben bir akademisyenim, FETÖ demeye terbiyem müsaade etmez" demişti. Aynı konuşmada 15 Temmuz'dan "Türkiye'deki cemaatin sorumlu olduğunu, Avrupa ve Amerika'da yaşayan cemaat üyelerinin habersiz olduğunu" söylemişti. Hatta "15 Temmuz AK Parti ile Fethullah Hoca arasında iktidar ve güç kavgasıdır. Hoca Efendinin darbe için talimat verdiğine dair somut bir delil yok. Herkes FETÖ'cü avına çıkmış, tutuklanan, hapse atılanların çoğu kardeşimiz" gibi FETÖ'ye yarayan onlarca söz söylemişti.
O yüzden Hakan Yavuz gibi kişilere çok dikkat etmek gerekir. Bunlara kanmamak lazım. Yukarıda saydığım konuşmaları yapan Hakan Yavuz belki de TSK'daki kardeşini korumak için böyle konuşuyordur. Bir yandan FETÖ'yü eleştirir gibi yap bir yandan tutuklanan FETÖ'cüler için "kardeşimiz" de. Kime neyi yutturuyorsun Hakan Yavuz?..
Öte yandan Hakan Yavuzun kardeşi Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde FETÖ'nün gadrine de hiç uğramadı, bunu da belirteyim.
Hakan Yavuz gibi isimlere çok dikkat etmek gerekir. Özellikle yurt dışında yaşayan böyle akademisyenler suret-i haktan görünürler ama amaçları başkadır.
 
CEM KÜÇÜK'ÜN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN

Kemalist avukatlar, FETÖ'cü iş adamlarından ne kadar aldınız?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.