Siz niye böylesiniz?

A -
A +
AK Parti 2002 Kasım'ında iktidara geldi. Eski Türkiye öyle berbat bir yerdi ki, insanlar illallah etmişti. 2003 Mart ayında Siirt seçimleriyle birlikte Erdoğan Başbakan olunca Türkiye uçuşa geçti.
Türkiye’nin son 19 senede ne kadar ve nasıl büyüdüğü ortada. Rakamlar gerçekleri ortaya koyuyor. O yüzden her seçimde yendi. Yüzde 40 aldığında, “Aa, oyu düştü, gidici galiba” dediler. Ama AK Parti’nin aldığı oyun en kötüsünü bile alamadılar. Peki muhalefet ne yaptı, bakalım. Legal, demokratik yollarla muhalefet yapmak yerine başka yollara tevessül ettiler. Mesela 2003-04’te Millî Güvenlik Kurulu’nda bazı askerler başörtüsüyle uğraşıyordu. 2007’de Erdoğan’ı seçimle indiremeyeceklerini anlayınca e-Muhtıra'ya sarıldılar. O dönemki CHP yöneticilerinin açılmaları ve beyanları ortadadır. Bir hukuk garabeti olan 367 kararına bel bağladılar!.. 2007 seçimlerini AK Parti rahat kazanınca bu sefer 2008 Mart’ta kapatma davası açtılar. “Ankara’da hâkimler var” diye ortalığı inletiyorlardı. Yani ne kadar demokrasi dışı unsur varsa hepsine sarıldılar. 2009 yerel seçimlerinde AK Parti yüzde 39’a düşünce herhâlde bunlar gidici diye düşündüler. 2011’de AK Parti yüzde 50 alınca hevesleri kursaklarında kaldı. 2012 MİT krizi ve sonrasında FETÖ’nün saldırısıyla başlayan kavgada muhalefet bariz şekilde FETÖ’yü destekledi. “Erdoğan kaçacak” dediler. Ne kadar FETÖ argümanı varsa sarıldılar. Arada Gezi terörü oldu. Seçilmiş meşru hükûmet sokak olaylarıyla göndeririz dediler. Vandalizmden medet umdular. Ama orada da işler istedikleri gibi gitmedi. Tayyip Erdoğan liderliğindeki devlet hem Gezi’yi alt etti hem de FETÖ’yü yenilgiye uğrattı. Bu kez YPG/PKK devreye girdi. “YPG DEAŞ ile çarpışan örgüt” dediler. “Benim elimde YPG’yi terör örgütü olarak değerlendirecek bir delil yok” dediler. “Kırmızı fularlı kız” dediler. Devlet 2016’dan sonra PKK ve YPG’yi sürklase etti. Hatta PKK yurt içinde sayıca bitme noktasına geldi. Bir ara muhalefet Rıza Zarrab’dan medet umdu. Halkbank davasına bel bağladı. O da olmadı. Yurt dışına kaçmış ne kadar kaçkın, ayak takımı varsa hepsi belki hükûmete zarar verir diye düşündüler. Eskiden en sert şekilde eleştirdikleri kim varsa şayet AK Parti’ye zarar veriyorsa destekliyorlar. Ne ilke var ne prensip ne de siyasi ahlak!.. Tayyip Erdoğan, Hulûsi Akar, Hakan Fidan, Süleyman Soylu’ya saldıranlara ve o saldırılardan medet umanlara iyi bakın. Milleti ikna etmek gibi dertleri yok. AK Parti ve Erdoğan’a zarar verecek kim varsa hepsini destekliyorlar. Ama gene istedikleri gibi olmayacak. Terörle mücadele eden baştaki kadrolara saldıranların bu ülke için tek iyi planı yoktur. AK Parti’nin gitmesi için vallahi, billahi DEAŞ’tan bile medet umarlar!.. O noktaya kadar geldiler. Çünkü muhalefet pandemi şartlarında bile oylarını artıramadığı gibi geri gidiyorlar. Gerçekten merak ediyorum: Siz niye böylesiniz? Niye Türkiye düşmanlarından, yurt dışına kaçıp başka ülkelerin istihbaratına saklanan ayak takımından medet umuyorsunuz? Niye FETÖ argümanlarına sarılıyorsunuz? Niye böylesiniz?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.