Zülfü solcuymuş!

A -
A +
1993 yılının temmuz ayıydı. Lisede hazırlık sınıfını bitirmiştim. Tatil için Zonguldak’tan Giresun’a Eynesil’e gelmiştim. 
Okumaya öyle düşkündüm ki, ne bulsam kaçırmıyordum. Gazeteler ansiklopedi verdiği için bizim eve de Sabah girerdi. Bir de Sabah grubunun çıkardığı Aktüel dergisi vardı. Haftalık yayınlanırdı... 
Zülfü Livaneli o zamanlar Sabah’ta köşe yazardı.
Kendisiyle tanışmam da; Almanya’da Solingen kentinde Neo-Nazilerin saldırısı olmuştu. Galiba 29 Mayıs 1993’te vuku bulmuştu. Genç ailesinin dört ya da beş üyesi hayatını kaybetmişti...
Zülfü Livaneli de Güngör Mengi’yle Solingen’e gitmiş ve oradan birkaçı yazı yazmıştı. Yazılarından bir tanesinin başlığı “Kuzuların Sessizliği Koçların Öfkesi”ydi. Malum o yıl Jodie Foster ve Antony Hopkins’li Kuzuların Sesizliği filmi çok meşhurdu. 
Herhâlde Zülfü Livaneli’nin okuduğum ve beğendiğim birkaç yazısından biri buydu... Tekrar 1993 yaz aylarına dönersek Aktüel’de anılarını yazıyordu. Benim de o yaşlardan beri anılara ve biyografilere büyük merakım vardır. 
Livaneli 1970 darbesi sonrası gittiği İsveç’in Stockholm kentinde geçirdiği zamanları anlatıyordu...
Livaneli kötü bir yazar ama anıları okunuyordu. 1970’lerde Stockholm’da bayağı tatil yapıp iyi vakit geçirmiş Livaneli... Onun ve bazı solcuların lüks hayat ve para merakını böyle öğrendim... Ben de askerî darbeden kaçan biri biraz üzülür, dertlenir diye düşünüyordum. Meğer hiç öyle değilmiş. Avrupa’da -herkes için demiyorum elbet- bayağı güzel vakitler geçirmişler. 
Sonra 1994’te SHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuştu da sonu hüsranla bitmişti... Hiç şans vermedikleri Erdoğan seçimi kazanmakla kalmadı, 20 yıldır ülkeyi yönetiyor... 
Peki 27 senedir Zülfü Bey ne yapıyor? Bed sesiyle iyi türküler, şarkılar okudu. Hakkını yemeyelim Eğil Salkım Söğüt gibi iyi eserler de yaptı. Atatürkçülük sosuyla milyonlar kazandı, konserler verdi. Tarabya’da birkaç milyon dolar eden villa sahibi oldu. Lüks arabalara bindi. 
1993’te dönemin Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın desteğiyle neredeyse bedavaya getirdiği Şahmaran diye kötü ötesi bir film de çekti. Benim dışımda izleyen oldu mu bilmiyorum!.. 
Atatürkçülük üzerinden servetine servet kattı. Ama 2006-11 arası Atatürk’ü eleştirmenin moda olduğu dönemi ıskaladı. Can Dündar, Atatürk’ü eleştiren belgesel yaptı da, Zülfü Bey o treni nasıl kaçırdı hâlâ merak ederim. 2002’de şimdi eleştirdiği Baykal’ın CHP’sinden vekil oldu. Yani havuduyla, vagonuyla, etiyle, sütüyle CHP’yi, solu dibine kadar sömürdü. En zengin solculardan(!) biri oldu... O şimdi Ecevit’i, Baykal’ı eleştiriyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nu övüyor. HDP’ye selam çakıyor. PKK’ya tek kelam etmiyor. Amerikan beslemesi FETÖ’ye destek verdiği için Ecevit’e kızıyor ama Amerikan köpeği YPG/PKK’ya ağzını açmıyor...
Yok derdiniz 2023’te vekil olmaksa yaş 77 olacak Zülfü Bey. Artık ayıp kaçar. Yok yaşlandım da Uğur Dündar gibi ne yapsam da gündem olsam derdindeyseniz bence saçmalama hakkınızı kullanmayın. 
Gerçi geçtiğimiz ocak ayında sosyal medyaya yarı çıplak foto koydunuz. Sonra sildiniz... Aklınız mı gidip geliyor bilmiyorum ama şöhret olma, konuşulma arzusu sizi bitirecek!.. 
Ha, bu arada 2013’te Mersin'in Mezitli ilçesinde belediye tarafından düzenlenen Güneş Festivali'nde belediye görevlileri ve İspanyol dansçılar sizi dövmüştü. Onun sebebini de hiç öğrenemedik. 
Ahmet Kekeç abi yaşasaydı “Zülfü solcu mu olmuş?” diye yazı yazardı. Olmadı, Engin Ardıç abimiz var; Zülfü Bey'in solculuğunu(!) en iyi o yazar.
Ecevit ve Baykal için solcu diyen Zülfü Livaneli gerçekten solcu muymuş ya!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.