İzmir Cumhuriyet Başsavcısıyla ilgili iddialar doğru mu?

A -
A +
TRT 1 Ana Haber Sunucusu Ersoy Dede, geçen cumartesi star.com.tr’de ilginç bir yazı yazdı. İlginç olduğu kadar FETÖ ile mücadelede de üzerinde durulması gereken bir konu... 
Ersoy’dan okuyalım: “Büyük bir ilin başsavcısının adına kayıtlı telefon hattı ‘ankesörlü ardışık aramaya’ takılmış. Ardışık aramaları gösteren belgede başsavcının adına kayıtlı olan hattın 22 Temmuz 2016'da yani darbe girişiminden bir hafta sonra Ankara'daki bir büfenin telefonundan iki kez arandığı tespit edilmiş. Aynı gün yapılan iki görüşme, 56'şar saniye sürmüş... Söz konusu Başsavcı ile ilgili bilgi sadece bu da değil... FETÖ'nün şifreli mesajlaşma programı ByLock'u kullanan A.A. isimli bir kişi itirafçı olmuş. İtirafçının ByLock yazışmalarında da aynı başsavcının adı geçiyormuş. A.A.'nın başka bir FETÖ'cü ile yaptığı görüşmede de, başsavcı ile iletişim hâlinde olduğu anlaşılmış. Bu irtibat sayesinde bazı operasyonlardan yapılmadan evvel haberdar oluyorlarmış! Ergenekon/Balyoz'da sahtekâr itirafçı kılıklı örgüt elemanları yüzünden kaç kişinin canının yandığını gördük. Dolayısıyla tek başına itirafçının sözleri suçlamaya yeter delil olmamalı. Fakat bu sözleri doğrulayan teknik takip de var. Ayrıca itirafçı, kent içinde bazı iş adamlarına bir dernek üzerinden yola çıkarak operasyon yapılacağının öğrenildiğini söylüyor. Bu bilginin çıkmasından sonra tedbirini alan iş adamları üzerinden de aslında itirafçının verdiği bilgiler teyit edilmiş oluyor...”
Ersoy Dede, tarife göre başsavcılardan birinin İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre olduğunu söylüyor. Daha doğrusu bilgiyi aldığı internet sitesine dayandırarak bunu söylüyor. Ersoy’un aktardığına göre Güre bu işlerin operasyon olduğunu düşünüyor. 
Ama bazı belgelere göre bir kuyumcudan İzmir Cumhuriyet Başsavcısının eşi ve oğlunun şirketine 2 milyon liraya yakın ödeme geldiği iddiası var. O kuyumcunun ifadeleri de mevcut. Kredi kartı ödemeleri bile olduğu söyleniyor. Gerçek, HSK incelemesi sonu ortaya çıkacak... 
Şerh düşerek söylüyorum, şayet iddialar doğruysa durum vahim demektir. İnşallah yalandır. Yoksa 2021’de İzmir gibi üçüncü büyük ilin başsavcısı bu işlere karıştıysa gidip kendimizi köprüden atalım... Adalet Bakanlığı da gerçeğin ortaya çıkması için elinden geleni yapacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.