Terörle mücadelede tarihî adım

A -
A +
Dün MİT ve TSK tarihî bir başarıya imza attılar. Abdullah Öcalan’ın “benden sonra örgütte sözü geçecek kişidir” dediği, PKK/KCK’nın kurucularından "Fuat" kod adlı Ali Haydar Kaytan, Irak’ın kuzeyinde MİT’in elde ettiği istihbarat sonucunda öldürüldü. 
PKK/KCK’nın “ideolojik lider” olarak konumlandırdığı, örgüt kadroları tarafından “mücadelenin yaşayan tarihi” olarak bilinen Ali Haydar Kaytan, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına ve birliğine karşı gerçekleştirdiği terör eylemlerine PKK’nın kuruluşundan önce Tunceli’deki asayiş olayları ile başladı.
Öcalan ile terör örgütünü kurarak PKK’nın temellerini birlikte atan Kaytan Türkiye Cumhuriyeti’nin son 44 yıldır karşı karşıya kaldığı tüm terör eylemlerine karar veren “çekirdek kadro” içerisindeki en yaşlı örgüt kadrosuydu.
Ayrıca "canlı bomba eylemcisi teröristlerin” seçiminde yer alarak teröristlerin Türkiye’ye gönderilmeden önce aldıkları son ideolojik eğitimleri bizzat  veriyordu...
             ***
Terör örgütünün binlerce can kaybına yol açan “eylemsel stratejisini” Öcalan ile birlikte oluşturan Kaytan birçok terör olayının mimarıydı.
17 Şubat 2016 tarihinde, Ankara/Merasim Sokak’ta, askerî ve sivil servis araçlarına yönelik bomba yüklü aracın patlatılması sonucu 29 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, 87 vatandaşımızın yaralanması; 13 Mart 2016 tarihinde, Kızılay Güvenpark otobüs duraklarında bomba yüklü aracın patlatılarak sivil vatandaşların hedef alınması sonucu 36 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, 349 vatandaşımızın da yaralanmasıyla sonuçlanan terör eylemlerinin talimatını veren örgüt lideriydi. 
MİT’in hedefinde olan ve son dönemde “KCK Yürütme Konseyi Üyesi” ve “Bilim ve Aydınlanma Komitesi lideri” olarak konumlandırılan Kaytan operasyon endişesi nedeniyle sürekli yer değiştiriyordu.
Türkiye tarihinin en uzun soluklu operasyonlarından biri olan Ali Haydar Kaytan’ın etkisiz hâle getirilmesine yönelik çalışma, MİT tarafından birbirinden farklı istihbari bilgilerin bir araya getirilmesi sonucunda MİT-TSK koordinesiyle gerçekleştirildi. Güvenlik kaynakları operasyona katılım sağlayan “unsurların” güvenliğini ve mevcut operasyonların gizliliğini korumak adına operasyona ilişkin detayların kamuoyuyla paylaşılmayacağını dile getirdi.
Kaytan’ın ölümü örgütten kopmaların önüne geçmek ve teröristlerin moralini yüksek tutmak amacıyla gizli tutuldu. Teröristin cenazesi, sadece lider kadro tarafından bilinen bir yere gömüldü. Defin işleminde yer alan örgüt kadroları, süreç içerisinde infaz edildi.
Kaytan’ım ölümü Cemil Bayık ile Murat Karayılan arasında tartışmaya sebep oldu. Bayık örgütün silahlı unsurlarını “tedbirsiz” davranmakla suçladı. Karayılan Kandil eteklerindeki mağaralardan çıkamayan Bayık’ı “örgüt liderlerini sürekli eleştirerek kendi hâline terk etmekle” suçladı.
Bir kez daha bu operasyon dolayısıyla emeği geçen herkesi tebrik edelim. Artık sırada Bayık, Karayılan, Kalkan ve tabii ki Abdi Şahin var...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.