Avukat Harun Tavşancıl’ın açıklaması
Aynı yazıda daha önce Yiğit’in avukatı Harun Tavşancıl tarafından da dolandırıldığı iddiası vardı. Hatta 2021 Haziranında Hürriyet gazetesi ve birçok yerde bu haber olmuştu. Harun Bey'den 13 Aralık 2021’de bir mesaj aldım. Harun Bey şöyle diyor. Cevap hakkına istinaden yayınlıyorum:
“Korkmaz Yiğit; İNKA İnşaat Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi’nin İstanbul ili, Beşiktaş İlçesi, Ortaköy Mahallesi, 1688 Ada, 20 Parsel sayılı “Arya Evleri” olarak bilinen sitenin arazisinde malik olduğu %11 hisseyi 750.000 USD bedel karşılığında 29.11.1996 tarihinde Yücel Çelik ile birlikte satın aldı. Hatta bu %11 hissenin yarısı Korkmaz Yiğit adına; diğer yarı hisse de Yücel Çelik adına tescil edildi. Taşınmaz hissesinin 29.11.1996 tarihinde Korkmaz Yiğit ve Yücel Çelik adına devir alınması işlemlerini de vekaleten ben yaptım. Paralar ödendi; tapu hisseleri alındı; işlem bitti ve benim verdiğim hizmet de sona erdi. O tarihte bu taşınmazın geriye kalan %89 hissesi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aitti. Tabii o hisseye dair bir işlem yapılmadı; İBB konunun ve satışın da tarafı olmadı.
Aradan 24 yıl geçtikten sonra Korkmaz Yiğit, 2020 yılında e-Mail, SMS, WhatsApp ve telefon aramalarıyla bana ulaşarak benden haksız ve mesnetsiz para taleplerinde bulunmuştur. Para taleplerinden birini de yukarıda yazılı olan 29.11.1996 tarihinde yapılan devir işleminin devamında ortaya attığı tamamen hayali bir kurguya dayandırmıştır. Benden; “Ben sana, Lütfü Türkkan’ın Arya Evleri arsasının bana satmayı söz verdiği geriye kalan %89 hissesi için 3.750.000 USD verdim; sen ise gidip bu parayı Lütfü Türkkan’a tapu devrini almadan ödedin; beni zarara uğrattın, bana paramı geri ver” şeklinde talepte bulunmuştur. Hatta onun “neden tapuyu almadan parayı ödedin” sorusuna karşılık benim kendisine “Lütfü Türkkan beni tehdit etti, ben de korktum tapuyu almadan parayı verdim” şeklinde bir cevap verdiğimi iddia etse de aslen aramızda hiçbir zaman böyle bir diyalog geçmemiştir.
Kaldı ki 29 Kasım 1996 tarihinde devir alınan %11 hisseden sonra geriye kalan %89 hissenin alınması için bana 3.750.000 USD’nin ne zaman verildiği, ne şekilde verildiği, neye dayanarak verildiğine dair hiçbir bilgi ve belge de yoktur.
Korkmaz Yiğit, benden bu şekildeki haksız ve mesnetsiz taleplerine karşılık alamayınca da 2021 yılında bana belirsiz alacak davası açmıştır (İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/279 E. Sayılı Dosya). Tabii bu davada, Lütfü Türkkan ile ilgili olan alacak iddiasının yanında 1998 yılında Milliyet gazetesinin geri verilmesi üzerine Aydın Doğan’ın Korkmaz Yiğit’e iade ettiği paradan 35.000.000 USD’nin 23 yıldır benim uhdemde olduğu ve kendisine vermediğim gibi akla hayale sığmayacak başka iddialar da vardır.
Korkmaz Yiğit, bu alacak davasının dışında ayrıca Aydın Doğan’ın 35.000.000 USD konusu ile ilgili olarak 28.09.2020tarihinde hakkımda zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na da suç duyurusunda bulunmuştur. Savcılık, yaptığı soruşturma sonucunda 19.08.2021 tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair Karar vermiştir. Bu Karara karşı İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi’ne yapılan itiraz da reddedilince Takipsizlik Kararı 21.09.2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Korkmaz Yiğit, Lütfü Türkkan konusuyla ilgili olarak da ayrıca hem benim, hem de Lütfü Türkkan’ın hakkında 06.01.2021 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlamasıyla başka bir suç duyurusunda daha bulunmuştur. Bu soruşturma hâlen devam etmektedir.”
YAZARIN DİĞER YAZISINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
KOMPLOLARDA BOĞULURKEN