Batı’nın günahlarını nereye koyacağız?

A -
A +

Söz konusu Müslümanlar, Afrikalılar ya da Asyalılar oldu mu Batı insanlığını unutuyor. Hele hele Müslümansa zaten diyecek bir şey yok. Müslüman ölümü Batı için sadece istatistik. 

Renkli gözlü, sarışın, onlar gibi olursanız sorun yok. Ukraynalı mültecilerde bunu gördük. “Onlar bizim gibi” lafını Batı’nın anlı şanlı gazetecileri söylediler. 

Geçen hafta yaşanan bir olay bu ikiyüzlülüğü tekrar ortaya koydu. 25 Haziran’da İspanya'nın Kuzey Afrika'daki topraklarından Melilla kentindeki sınır hattında, Fas'tan İspanya'ya geçmeye çalışan yaklaşık 2 bin göçmene ateş açıldı.

Gelen bilgilere göre 23 kişi hayatını kaybetti. Fas İnsan Hakları Derneği’ne göre bu sayı 29. Aleni bir katliam yaşandı. 

Batı, Suriye’deki meseleyi görmüyor. Irak’ta olan bitene bakmıyor. Yabancı düşmanlığı sürekli körükleniyor. Sahra altından gelenler ne de olsa insan değil. İspanya Başbakanı olan bitenden insan kaçakçıları ve mafyasını suçluyor. 

Ukraynalı oldu mu alıyor. Tamam al, ama başka yerden gelenleri niye almıyorsun? Yunanistan zaten zalimce davranıyor. Avrupalıların çoğu ırkçı. Daha çok şey söylenebilir. 

Hem meseleleri çözmek için uğraşmıyor hem de bu sorunlar nereden çıktı diyor? Yemen’deki taraflara aleni silah satıyor Batı. Orada ölen masum çocuklar Müslüman olunca sorun yok. 

Aynı şey ABD için de geçerli. Suriye’yi çözmüyor. İnsanlık dışı uygulamalara müdahale etmiyor. 

En zengin G-7 bile daha yeni gelişmekte olan ülkelere “600 milyar dolar aktaralım” kararı aldı. 

Öte yandan müttefik olduğu bizim gibi ülkelerin gerektirdiği şeyleri yapmıyor. FETÖ’cüleri istiyoruz, vermiyorlar. PKK’lıları istiyoruz vermiyorlar. Sonra da müttefikiz. Yahu mültecilere bakıyoruz. Yapılması gereken yardımları bile çok görüyorlar. 

1990’larda Avrupa’nın yanı başında yüz binlerce Boşnak katledildi. Avrupa başını kuma gömdü. Çünkü katledilen Müslümandı... Batı’nın günahı çok!.. 

 


Cüneyt Arkın’ın ardından…

 

Çocukken Cüneyt Arkın’ın filmlerini izler, havaya girerdik. Malkoçoğlu, Kara Murat hepimizin gözdesiydi. Tek başına bir orduyu yenerdi.

Atlar, zıplar, estetik hareketler yapardı. Kıvraktı. N’ayır, n’olamaz sözleri herkesin hafızasında. Bizim mahallede çıkan kavgada iyi dövüşenlere, “Cüneyt’e bak” denirdi. 

1960, 70, 80, 90’larda fırtına gibi esti. Hepimiz hayranıydık. “Siz doktor değilsiniz. Şırıngada hava boşluğu var,” “Döverim ülen” gibi efsane sözleri vardı. 

Bir dönem gençliğinde içtiği alkol belasını bütün Türkiye’de anlatmıştı. Dizilerde de oynadı. Bir efsaneydi. 

Dün 85 yaşında hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Filmleri yeni kuşaklar tarafından da hâlâ izleniyor. İzlenmeye de devam edecek...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.